Türkiye’nin birçok bölgesine ayakkabı gönderen ve yurtdışına ihraç eden Gaziantep Ayakkabıcılar Sitesi’nde işler yarı yarıya düştü. Site esnafı sitenin yaklaşık 5 bin olan çalışan sayısının da yarıya düştüğünü söyledi. Esnaf karın tokluğuna çalıştığını belirtirken yaptıkları işin parasını alamamaktan yakınıyor. Güven ortamının kalmadığına dikkat çeken esnaf, ödenmeyen çek senetler yüzünden batan firma sayısının artacağının altını çiziyor. Sayacılar başka iş bulma imkânı olsa, mesleklerini sevmelerine rağmen, işyerlerini kapatıp gidecekler.
‘PARAMIZI ALAMIYORUZ’
Sayacılık işini baba mesleği olarak yapan beş kardeşten biri olan Süleyman Usta, Kurban Bayramı’ndan beri sektörde bir daralma olduğuna dikkat çekerek yaşadıkları olumsuzlukları şöyle anlattı: “Sitede yaklaşık 5 bin kişi çalışıyor. Bunun yarısı şu an işsiz kaldı. Kalan diğer 2 bin 500 kişi de gündelik çalışıyor. Yarın iş var mı yok mu bilmiyor. Zaten sektörde sosyal güvenlik hemen hemen hiç yok. Markalı firmalara çalışıyoruz, şu an onlara da kimse çalışmak istemiyor, güven ortamı kalmadı. Sipariş verse bile kimse yapmak istemiyor. Konkordato ilan ediyorlar, kimse alacaklarını alamıyor. O firmaya işlem uygulanamıyor ama alacağını alamayan esnafa işlem uygulanıyor. Haftalık ödeme alıyorduk, artık iki, üç haftada bir alıyoruz. Burada 1516 kişiyle çalışıyorduk şimdi iki kişiyiz. Yani biz de düzenli çalışmıyoruz. Mesela geçen hafta sadece iki gün çalıştık.”
‘ÜRÜNLERİN YÜZDE 80’İ İTHAL’
Fason çalışan site esnafı ayakkabı imalatında kullanılan ürünlerin yüzde 80’inin ithal olduğuna vurgu yapıyor. Aydınlık’tan Ekrem Demir’in haberine göre; Süleyman Usta, şunları söyledi: “Tabanı, derisi, meşini tamamı dışarıdan geliyor. Makinelerimiz de zaten tamamen yabancı, ülkemizde dericilik var ama ortada deri yok. Hayvancılık olmayınca deri de olmuyor. Deri olsa bile ayakkabıda kullanılan çeşitli malzemeler yabancıların tekelinde, Türkiye’de iki firma var. Bir kısmı makine alanını bir kısmı da hammadde alanını ele geçirmiş. Markaların çoğu zaten Türk markası değil. Biz çalışıyoruz biz üretiyoruz ama isim başkasının.”
Esnafın yüzde 20’sinin kapandığını ve kapanacak olan başka firmalar da olduğunu söyleyen Süleyman Usta, “Vadesi gelmemiş çekler var. Vadesi geldiğinde ödeyemeyecekler, onlar da iflas edecekler. Bilmiyorum sonumuz ne olacak, Allah bilir” diye konuştu. Sayacılıkta kesim işi yapan ve bıçakçı olarak tanımlanan esnaftan Mustafa Göktaş, ayakkabıcılar sitesindeki gelişmeleri şöyle anlattı: “Son zamanlarda milletin geçim sıkıntısı mı para sıkıntısı mı diyeyim bilmiyorum ama kimse de para yok. Kağıt veren ciro eden çok fakat ödeyen yok, bunların hepsi birbirine borçlu, işlerin açılacağı da yok. Dolara, avroya endekslenmişiz, bizim Türk paramız var, ona ne olmuş ben de bilmiyorum.”
Süleyman Usta sektörde ciddi bir daralma olduğuna dikkat çekerek, “Haftalık ödeme alıyorduk, artık ikiüç haftada bir alıyoruz” dedi. Daha önce 1516 kişiyle çalıştıklarını söyleyen Süleyman Usta, “Şimdi iki kişiyiz. Yani biz de düzenli çalışmıyoruz. Mesela geçen hafta sadece iki gün çalıştık” ifadelerini kullandı.
‘200 DÜKKAN KAPANMAYA HAZIR’
Çocukluğundan beri sayacılık yapan 36 yaşındaki Hasan Özateş, çalıştıkları sağlıksız ortama dikkat çekerek seslerini kimsenin duymadığına ve sahipsiz olduklarına vurgu yaptı. Özateş, şöyle konuştu: “Sayacı kardeşlerimizle birlikte çalışmış olduğumuz ortamı az çok görüyorsunuz, çok sıkıntılı ortamlarda çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Şu anda birçok insan kredisini ödeyemiyor, hacizlik duruma gelmişler. Çoğu ailesinden ayrılmak zorunda kalıyor, çocuklarının okul masraflarını karşılayamıyor.”
Ayakkabı imalatçılığını, bir yıl önce bıraktığını anlatan Hasan Boğan, Çek Kanunundaki cezai müeyyidenin kaldırılmasına dikkat çekti: “Çek senet yasasının derhal çıkmasını istiyoruz. Ayakkabı üretiminin satış tarzı evraklı; imalatçı aldığı malı evrakla alıyor satarken evrakla satıyor. Bunun bir adaleti, yasası olmalı. 2008’de Sayın Cumhurbaşkanımız çekle ilgili cezai müeyyideyi kaldırınca kimsede ahlak kalmadı. Bildiğim kadarıyla burada 330 tane Ayakkabıcılar kooperatifinin dükkânı var, bunlara borcunuz yoktur desen hepsi kapatıp kaçacak. En azından 200 dükkan kapanmaya hazır vaziyette.”
MALİYET ARTTI KAZANÇ SIFIRLANDI
Eyüp İnce, son altı ayda işlerinin çok düştüğünü ve 1617 kişi çalışırken altı kişi çalışmaya başladıklarını belirtti. “Malzeme masrafı iki katına çıktı, kazanç sıfır, hakkımızı alamıyoruz” diyerek durumunu ifade eden İnce, şöyle konuştu: “İş yaptığımız firma önemli değil ben fason çalışıyorum, onlar da mağdur. Biz normalde 1213 saat çalışıyoruz, bizim işimiz ağır, hep kimyasal, solisyon, ilaç; hep emek yani. Mağduruz, para kazanamıyoruz. Mağazada 300 liraya satılan ayakkabıyı ben 7 liraya dikiyorum. O adam yüzde 300 kazanıyor.”
‘İŞÇİLİK ÜCRETİ AYNI KALDI’
“Ayakkabıcılık sanatının mimarı biziz, en rezili de biziz” diye anlatmaya başlayan Cemil Usta da kullandıkları bütün malzemelere zam geldiğini ama işçiliğin aynı kaldığını söyledi: “Deriyi 9 liraya alıyorduk 17 lira oldu. İpliği 7 liraya alıyorduk 13 lira oldu. Ayakkabı fiyatlarına farkı koydular ama işçiliğe fark yok. Mesleğe yıllarımızı vermişiz, 2526 senelik meslek hayatımız var artık bırakıp gitmek durumuna geldik. Çünkü kazanç kalmadı, gider çok. Ortalama beş aydan bu yana biz reziliz. İşlerimiz yarı yarıya düştü. Geçen yıl 1011 kişi çalışıyorduk bu sene yarı yarıya düştük. Antep’in demirbaş firmalarından 510 tanesi işi bıraktı, kapandı. İş güvenliği yok, sağlık yok. Ayakkabının yüzde 10’unu sayacıya vermiş olsalar herkes geçimini rahat sağlar.”
https://odatv.com/sonumuzneolacakbellidegil26021926.html