ABD’ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve iki hafta önce olumlu yanıt aldığını anlatan Korkmaz, ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna ise, “Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) 50 bin dolar verdi. Oturduğum apartmanı savcılık tuttu, kirasını savcılık ödüyor.” yanıtı verdi.
Korkmaz, yapılan yardımların hiçbirini kendisinin talep etmediğini ifade etti.
Hüseyin Korkmaz, 17 Aralık soruşturması kapsamında iş adamı Rıza Sarraf’ın ev ve iş yerlerindeki aramalar sonucu ele geçirilen belgeler hakkında da bilgi verdi.
Korkmaz, “Sarraf örgütünün” işlerini yürüttüğü Orient Bazaar’da bulunan ofiste yapılan aramada ele geçirilen dökümanların arasında Dubai’ye ait sahte gümrük belgeleri olduğunu kaydetti.
FETÖ firarisi Türkiye’den nasıl kaçtığını anlatmıştı
Pazartesi günü verdiği ifade de şubat 2016 serbest bırakıldıktan sonra
ağustos ayında Türkiye’den nasıl kaçtığı hakkında bilgiler veren Kokmaz,
17 Aralık operasyonuna ait belgeleri nasıl beraberinde kaçırdığını
anlatmıştı.
İfade verirken zaman zaman ağladığı gözlenen Korkmaz, delillerin bir kısmını ismini açıklamadığı soruşturma savcısından bir kısmını da soruşturmada görev almış bir polis memurundan aldığını ifade etmişti.
Kokmaz, deliller ve ailesiyle beraber Türkiye’den kaçışını “Bir kaçakçı buldum, beni kaçırmasını istedim. Kara sınırından kaçtım.” sözleriyle anlatmıştı.
Belgeleri havaalanında Amerikan güvenlik kuvvetlerine vermiş
İlk girdiği ülkeden pasaport temin edemediğini, başka bir ülkeye geçtiğini ve orada da pasaport alamadığı için üçüncü bir ülkeye gittiğini ifade eden Korkmaz, bu ülkede kendi adına düzenlenmemiş bir pasaport edindiğini anlatmıştı.
Firari Korkmaz, bu ülkelerden Türkiye’ye iade edileceğinden korktuğu için ABD’ye kaçmaya çalıştığını savunmuştu.
Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların “katkısıyla” ABD’ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti.
Firari FETÖ’cülerin Atilla davasına ilgileri artıyor
FETÖ’nün firari polislerinden olan Korkmaz’ın Türkiye devletine ait
belgeleri izinsiz elde ederek kaçırması ve Amerikalı güvenlik
elemanlarına teslim etmesi ardından da duruşmada ifade vermeye devam
etmesi Atilla davasının FETÖ ile bağlantısını bir kez daha gündeme
getirdi.
ABD’deki örgüt üyelerinin de duruşmaları yakından takip etmeleri ve sosyal medyada Türkiye aleyhine karalama kampanyası yürütmeleri Rıza Sarraf davası olarak başlayıp sonradan Hakan Atilla davasına dönüşen hukuki süreçteki FETÖ izlerini gözler önüne serdi.
Önde gelen firari FETÖ mensupları Emre Uslu ile Adem Yavuz Arslan’ın, yanlarında başka FETÖ mensuplarıyla birlikte Atilla davasını yerinde izlemeleri AA objektiflerine takılmıştı.
Duruşmaları takip eden FETÖ firarilerinden Aslan görüntülendiğini fark edince olay yerinden uzaklaşırken Uslu, mahkeme binası önünden Periscope’tan yayın yapmıştı.
Ayrıca duruşmanın 4. gününde savcılığın mahkemeye delil olarak sunduğu ve kaynağını açıklamayı reddettiği ses kayıtlarını FETÖ söylemiyle savunması dikkati çekmişti.
Savcı Yardımcısı David Denton, ses kayıtlarını alan FETÖ üyesi polislerin “görevlerini yaptığını” savunmuş ve o polislerden birinin de mahkemede tanık olarak ifade vereceğini söylemişti.
FETÖ firarisi Canıtez, tanıklar listesinde