Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in belediyedeki makam odasına polisler kapıyı kırarak girdi. Polisler kapıyı açma süresiyle birlikte makamda toplamda 57 dakika kaldı.
Ahmet Özer, terör örgütü PKK/KCK soruşturması kapsamında örgüt üyesi olduğu iddiası ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İçişleri Bakanlığı, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un kayyum olarak atandığını açıkladı.
CHP’li Başkan Ahmet Özer’in tutuklanma gerekçesinde makam odasında bulunduğu iddia edilen bir dergide örgüt propagandası olması, terör örgütü PKK üyesi olduğu iddia edilen bir kişinin kardeşine annesinin vefatıyla ilgili başsağlığı dilemesi, örgüt üyesi olduğu öne sürülen isimlerle arama kaydı olması yer aldı.
Ahmet Özer ve avukatları ise makam odası aramasının avukat eşliğinde yapılmadığını, terör örgütü PKK üyesi kişinin kardeşiyle yapılan annesinin taziye mesajının örgüt delili sayılamayacağını belirterek soruşturmanın siyasi olduğu yönünde savunma yaptı.
Gazete Pencere’den Caner Taşpınar’ın haberine göre, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in belediyedeki makam odasına polisler kapıyı kırarak girdi. Polisler kapıyı açma süresiyle birlikte makamda toplamda 57 dakika kaldı.
"USULE AYKIRI ARAMADA ELDE EDİLEN MATERYAL TUTUKLAMA GEREKÇESİ SAYILDI”
Ahmet Özer’in avukatlarının hukuki sürece hazırladığı değerlendirme raporunda makam odasındaki aramaya dikkat çekildi. Avukatlar şu değerlendirmeleri yaptı:
“Belediyede avukat hazır bulunmasına rağmen arama esnasında avukat belediye binasına alınmamıştır. Bu da arama esnasında delillerin polisler tarafından yerleştirildiğine dair bir kuvvetli bir şüphe yaratmakla beraber açıkça arama sürecinde izlenmesi gereken usullere aykırı hukuksuz bir süreç işletildiğinin göstergesidir. Bu hukuksuz ve usule aykırı arama sırasında elde edildiği iddia edilen materyaller tutuklamaya gerekçe sayılmıştır!”
Soruların yanıtı Başkan Ahmet Özer’in tutuklandığı hakimlik sorgusunda yer alıyordu.
Ahmet Özer’in makam odasında 57 dakika içinde polisler kitaplığı dağıtmadan yüzlerce kitap ve dergi arasında Kürtçe olarak yayınlanan mizah dergisi Golik’i bulmuşlardı.
Ahmet Özer, hakimlik sorgusunda derginin “delil” olarak gösterilmesine karşılık şunları söylemişti:
“Makam odam aranmıştır, avukatım refakat etmek istediğini beyan etmesine rağmen içeri alınmamıştır, yüzlerce kişinin içeri girip çıktığı yüzlerce derginin girdiği bir makam odası, ben ne dergi geliyor kim geliyor ben bilmiyorum, oraya gelen bir dergiden sorumlu niye tutuluyorum? Dergide ne yazıyor bilmiyorum, suç mu değil mi bilmiyorum."
Makam odasının aranmasının ayrıntılarına Ahmet Özer’in avukatları da hakimlik sorgusunda dikkat çekti.
Ahmet Özer’in avukatı Oktay Kılıç, makam odasındaki aramanın ayrıntılarını şöyle anlattı:
“Arama yaklaşık 30 dakika sürdü, makam odasında başkanımızın bir çok kitabı vardır, bir kısmı önceki belediye başkanından kalan kitaplardır. Müvekkil oradaki kitapları da kaldırıp atmış değildir, içlerinden tek bir dergi hiçbir kitaplığın düzeni bozulmamıştır, nokta atışı o dergi bulunmuş gibi, o derginin 12.sayfası açılmış, fotoğraf çekilmiş, sonrasında internetten araştırma yapılmış ve terör örgütü mensubunun cenazesine ilişkin haber olduğu anlaşılmıştır. 1000'e yakın kitabın ve sayısını bilmediğim süreli derginin olduğu kitaplıkta tek bir yayın alınmıştır, nokta atışı yapılmış, internetten açık kaynak araştırması ile suça ilişkilendirilmiştir. Bu hususu da takdirinize bırakıyoruz.”
Ahmet Özer’in bir diğer avukatı Serbülent Özavcı, “Kitaplardan, romanlardan veya bu tür edebi değeri olan açık kaynak haline gelen basılı yapılan resmi bandrollü dergilerdeki yayınların suç unsuru olarak değerlendirilmesi Ceza Hukukunun tüm ilkelerine aykırıdır, tüm suçlamalar olayın siyasi komplo boyutunu ortaya koymaktadır” dedi.
Ahmet Özer’e yapılan suçlamalarda biri makam odasında “Golik” adlı Kürtçe mizah dergisinin bulunmasıydı. Dergide, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan çatışmalarda öldürülen terör örgütü üyesi Hakan Arslan'ın kemiklerinin 7 yıl aradan sonra babasına bir torba içerisinde teslim edilmesine ilişkin karikatür yer alıyordu. Baba Ali Rıza Arslan'a, bir torbanın içinde oğlunun kemikleri teslim edilmişti.
Kaynak: Gazete Pencere
Gerçek Gündem