Genç Cumhuriyet, 1935 yılında dünyada ilk kez uluslararası düzeyde organize edilen Kadın Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. Kongrenin nerede olacağı tartışılırken, Kurun Gazetesi’nden Asım Us, Yıldız Sarayı’nı önerdi. Bu öneri kısa sürede kabul gördü ve Asım Bey’e tebrikler yağdı. Dünyanın her yerinden gelen 300 kadın, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kabul edilirken, Eleanor Roosvelt ilk kez ‘first lady’ ifadesini kullandı. Asım Us ise bizzat Atatürk’ün kendisi çıktı. İşte ayrıntıları...
YURT yazarı Elif Doğan Şentürk, 83 yıl önce dünya kadınlarını bir araya getiren kongre organize eden genç Cumhuriyet’i ve Büyük Önder Atatürk’ün bu konuda açtığı yolu anlatırken, “Her Türk kadını; şu anki haklarını hangi evrelerden geçerek elde ettiğini iyi bilmelidir. Örneğin; kazanmış olduğu özgürlük ve demokrasi değerlerini sağlayan liderine küfretmemelidir” dedi.
Şentürk, ‘Asım Us’ başlıklı yazısında, 1935 yılında genç Cumhuriyetin, dünyada ilk kez uluslararası düzeyde yapılacak olan Kadın Kongresi’ne, devlet düzeyinde ev sahipliği yaptığını kaydetti. Kongrenin nerede yapılacağına ilişkin tartışmalar sürerken, o dönemde çıkan Kurun Gazetesi yazarlarından Asım Us’un, Yıldız Sarayı önerisi getirdiğini ifade eden Şentürk, şunları aktardı:
‘SARAY ESKİ AMA İÇİNDE AYDIN VE EŞİT TÜRK KADINI VAR’
Bu öneri kısa sürede kabul görür. Asım Bey’e tebrikler yağmaya başlar.
Çünkü artık Yıldız Sarayı’nda böyle bir etkinliğin yapılması; Osmanlı kültüründeki kadının, bir anlamda çağdaş dünyaya adım atışının simgesi olarak değerlendirilir.
Yani saray eskidir ancak artık içinde; çağdaş, aydın, eşit Türk Kadını vardır.
Zamanın şartlarına göre çok güzel bir kongre olur. Bir anlamıyla Batı’nın; Türkiye’nin kadına bakışıyla ilgili önyargıları yıkılır.
Dünyanın her yerinden 300’ün üzerinde kadın gelir.
Bu yazıyı Asım Us adıyla Kurun Gazetesi’nde yazan kişi Atatürk’ten başkası değildir!!!
İLK KEZ FİRST LADY İMZASI
Kongrede çok ilginç diyaloglar olur.
Örneğin; Avustralya delegesi Madam Rischbieth aylar süren bir yolculuğun ardından gelebilir.
Bir soru üzerine:
“Türk kadınına ve O büyük adama duyduğum saygının yanında yolculuğun lafı edilmez” der.
Dünyanın gözü İstanbul’dadır. Mesela; Roosevelt övgü dolu bir telgraf yollar Eşi Eleanor Roosevelt de teamüle aykırı olarak ve tüm engellemelere rağmen başka bir telgraf gönderir.
O telgrafta kendisinden First Lady olarak bahseder ve dünyada bu unvan ilk kez o telgrafta kullanılır.
Atina’da çıkan Akropolis Gazetesi “HANIM” başlıklı makalede şöyle yazar;
“Kim umardı? 15 sene evvel kime söylesen bütün kalbi ile gülmekten katılmazdı? Türk kadını; yani harem hayatının mahpus, esrarengiz hanımı bugün Uluslarası Kadın Kongresi düzenliyor.”
İLK KEZ ATATÜRK’LE TANIŞTILAR
Kongre sonunda delegeleri Atatürk kabul eder ve kadınlar İlk kez Atatürk ile tanıştılar.
Müthiş bir hayranlıkla bahsederler ülkelerine gittiklerinde. Hatta davet sona erdiğinde Dünya Kadınlar birliği Başkanı Madam Ashby “Meğer kongrenin en önemli hadisesi O’nu tanımakmış” der.
Sonuç olarak; her Türk kadını; şu anki haklarını hangi evrelerden geçerek elde ettiğini iyi bilmelidir.
Örneğin; kazanmış olduğu özgürlük ve demokrasi değerlerini sağlayan liderine küfretmemelidir!!!”
http://www.yurtgazetesi.com.tr/genel/ataturk83yilonceasimusadiylaneyazdih103158.html