Gözler de kulaklar da onlarda… Türkiye'de corona virüsü salgınının başlamasıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile birlikte en çok onların adı konuşulmaya başladı. Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, vakaların yeniden artışa geçmesi nedeniyle salgınla daha iyi mücadele edebilmek için önemli uyarılarda bulundu.
Normalleşmenin ardından önce Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşların kurallara uymamasıyla ilgili görüntüler geldi, ardından da Ayasofya açılışında dip dibe duran 300 bini aşkın kişinin katılımıyla açıldı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de Kurban Bayramı ve bayramla birlikte vatandaşların birbirlerini ziyaret etmeleri de gelince korkulan oldu.
Bayramın hemen ardından Türkiye'de corona virüsü vaka sayıları yeniden artmaya başladı. Hal böyle olunca da gözler, salgınla birlikte en çok adını duyduğumuz Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın yanı sıra Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerine çevrildi.
BİLİM KURULU ÜYELERİ SÖZCÜ’YE KONUŞTU
Pandeminin başından bu yana bir taraftan yoğun mesailerine devam ederken diğer taraftan da halkın bilgilenmesi için televizyon programlarına, gazete sayfalarına ve internet sitelerine konuk olan Bilim Kurulu üyeleri, yeri geldi aynı soruları onlarca belki de yüzlerce kez yanıtladı. Bıkmadan, usanmadan halkın bilinçlenmesi için açıklamalarda bulunan Bilim Kurulu üyeleri, vaka sayılarındaki artışın engellenebilmesi için önemli uyarılarda bulundu.
“UMURSAMAYANLAR TOPLUMA ZARAR VERİYOR”
Bilim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, denetimlerin oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Bunun sürece katkı sağlayacağını anlatan Özlü, “Çünkü toplumda gönüllülük esasıyla tavsiyelere uyanlar var ama dikkate almayanlar umursamayanlar da var. Ve umursamayanların davranışları sadece kendilerini ilgilendirmiyor. Topluma da zarar veriyor.
Kamu sağlığı açısından bu durumun kişilerin insiyatifine bırakılmamalıydı. Dolayısıyla İçişler Bakanlığının sıkı denetim kararını olumlu değerlendiriyorum. En azından vatandşlarımızın bu konuda duyarlılığını arttıracağını düşünüyorum” dedi.
“TEK ÇÖZÜM MASKE VE SOSYAL MESAFE”
Corona virüsünden kaçmak için maske ve sosyal mesafenin önemine işaret eden Özlü, “Maske bunaltıcı evet. En çok da biz sağlık çalışanları bunalıyoruz. Ama maske dışında bir çözüm yok. Maske ve mesafe çok önemli. Çünkü salgın tüm dünyada olduğu gibi bizde de hızlı bir şekilde artıyor. Maske ve mesafe bu hastalıktan korunmada yüzde yüz etkili. Dolayısıyla bu kadar basit, bu kadar ucuz, bu kadar herkesin uygulayabileceği başka bir tedbir yok. Yani bundan vazgeçemeyiz” diye konuştu.
“65 YAŞA SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI KALKMALI”
65 yaş ve üzeri vatandaşlara yönelik sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özlü, “Kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Onların açısından çok gerekli ve yararlı değil kanaatimce. Gece belli bir saatten sonra sokağa çıkmanın bulaşma açısından çok büyük bir risk taşıdığını düşünmüyorum. Ki yaşlılarımız çok duyarlı bilinçli bu konuda. Kurallara uyuyorlar tedbirlerini alıyorlar çok dikkatliler” ifadelerinde bulundu.
“UMURSAMAZLIK SAĞLIK ÇALIŞANLARINI TÜKETİYOR”
Bilim Kurulu Üyesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Levent Yamanel, sağlık çalışanlarının yorulduğuna vurgu yaptı. Kendisinin de çok yorulduğunu anlatan Yamanel, şunları kaydetti:
“Biz o kadar çaba sarf ediyoruz ama o eğlence mekanlarında el ele kol kola maskesiz manzaraları görünce ümidimiz tükeniyor. Denetlemelerin arttırılması lazım. Çünkü insanların tedbirlere uyumu ile ilgili sıkıntılar var.
Vaka sayısında da binin üzerine çıktık. Moralimiz iyice bozuluyor açıkçası. Ama inşallah iyiye doğru gideriz. Bütün bunların hepsi vatandaşımızın elinde. Dinamik bir süreçteyiz. Bilim kurulunda kısıtlamalarla ilgili henüz bir konuşma yapılmadı. Ama her an kısıtlamalar da gelebilir. Her şey olabilir.”
“BU DÖNEMİ YÖNETMEK AKUT DÖNEMİ KADAR ZOR”
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Doğanay ise salgının şimdiki dönemini yönetmenin akut dönemini yönetmek kadar zor olduğunu belirtti.
Bundan sonra Mart ve Nisan aylarındaki gibi genel yasaklamalar ve kısıtlamalara gidilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Doğanay, “Ama her bölgedeki enfeksiyona bulaşma durumuna göre yeniden kararlar alınması ve olaya uygun tedbirlerin geliştirilmesi lazım. Zaten bilim kurulu da bu şekilde karar oluşturuyor. Mesela Bölgesel ve vilayet düzeyinde hatta kasaba düzeyinde farklı uygulamaların yapılabileceği koşullar olabilir” dedi.
“TOPLU ULAŞIMDA TEDBİRSİZLİK SIKINTI YARATIR”
Alınan kararların toplum içerisinde uygulanabilirliğinin olduğunu ifade eden Doğanay, şunları kaydetti:
“Bir kısmı uygulanabilir, bir kısmı uygulanması zor kararlardır. Siz şu saatte fabrikada, şu saatte iş yerinde olacaksın deyip, ulaşım olanaklarını çözmediğiniz takdirde sıkıntı olacaktır.
Maske kullanımındaki tedbirlerin kontrolü sıkılaştırılabilir. Bu da yapılıyor zaten. İlk önce bu salgını yönetenlerin iradesi çok önemliydi. Bu aşamada ise toplumun her katmanının yöneticiler dahil yani topluma mesajın çok uygun verilmesi lazım. Çünkü insanlar artık kanıksadı. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili çok ciddi çalışmaları var.”