Başkanlık sistemi için gerekli yasal değişiklikler, KHK yetkisine ve seçime 10 gün kalmasına rağmen hâlâ yapılmadı. Oy kaybından korkan AKP, Türkiye’yi yeni sisteme dair hiçbir ayrıntı vermeden sandığa götürüyor
16 Nisan 2017 Referandumu’nda kabul edilen Anayasa değişikliği yönünde gerekli yasal dönüşümler, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçişinin resmen tamamlanacağı 24 Haziran seçimlerine 10 gün kalmasına rağmen halen yapılmış değil. AKP, Meclis kapanmadan önce söz konusu düzenlemeleri yapmak için Bakanlar Kurulu’na KHK çıkarma yetkisi almasına rağmen 1 ay öncesinden ‘çalışmaların tamamlandığını’ açıkladığı düzenlemeleri yapmadı. Özetle Türkiye, 24 Haziran’dan sonra uygulanacak sistemin hiçbir ayrıntısını bilmeden sandığa gidecek.
Öte yandan Referandum’da kabul edilen Anayasa Değişikliği metninde “Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar” ibaresi yer almasına rağmen AKP, 1 yılı aşkın süredir bu konuda hiçbir adım atmadı.
Tüm devlet ve yönetim imkânlarını kendi seçim çıkarları için seferber eden AKP, yeni sistem için gerekli yasal düzenlemeleri de bu kapsamda değerlendirerek değişiklikleri seçim sonrasına bıraktı. Bu kararın arkasında üç önemli sebep var.
Seçmen faktörü
Bakanlar Kurulu’na yeni Cumhurbaşkanı’nın göreve başlayacağı tarihe kadar sisteme uyum için KHK çıkarma yetkisi verilmişti. Bu kapsamda Bakanlar Kurulu’nun en az 521 kanun ve kanun hükmünde kararnamede yer alan 2 bin 483 madde yürürlükten kaldırılması, 2 bin 470 maddede değişiklik yapması bekleniyor.
AKP, binlerce maddede yapılacak bu değişiklerin kamuoyunda bir tartışma yaratmasından ve muhalefetin bu değişiklikleri kullanmasından korkuyor. Binlerce maddedeki değişikliğin ne Meclis ne de Anayasa Mahkemesi denetimine girmeden yapılmasının seçmeni ürkütme ihtimali, söz konusu düzenlemelerin seçim sonrasına bırakılmasının ilk gerekçesi.
Ekonomi faktörü
AKP’nin çekincelerinin ikinci başlığını ise ‘ekonomi’ oluşturuyor. Çok büyük kapsamlı değişikliklerin toplumda ve muhalefette tepkiyle karşılanmasının piyasalar üzerinde olumsuz etki yaratacağı ihtimali üzerinde duruluyor. Diğer yandan da değişiklikler içindeki ‘tek adam’ rejimine daha fazla güç taşıyacak maddelerin yatırımcıyı korkutacağı öngörülüyor. Bu nedenlerle seçim öncesi yapılacak bu kapsamdaki değişikliklerin, piyasalar ve döviz üzerinde sert bir olumsuz dalga yaratmasından çekiniliyor. Geçen haftalarda dövizdeki büyük sıçramayla birlikte değerlendirilecek bu dalganın, seçmeni AKP’den hızla uzaklaştıracağı öngörülüyor.
Cumhur İttifakı faktörü
AKP’nin kararının arka planında yatan üçüncü önemli neden ise MHP ile içinde bulunduğu ittifak durumu. ‘Cumhur İttifakı’ içinde bir çatlak olduğu son günlerde liderlerin açıklamalarıyla su yüzüne çıktı. Ne var ki bu durum henüz giderilebilmiş değil. İttifakın seçim sonrasına dağılacağı dahi şimdiden açık biçimde dillendirilmeye başlandı.
AKP, KHK’lerle yapılacak değişikliklerin ittifaktaki çözülme sürecini daha da hızlandırmasından korkuyor. AKP ile MHP arasında tam anlamıyla bir ittifak oluşmayan uyum yasaları KHK yolu ile geçirilirse, MHP’nin ittifaka bağlılığının daha da azalmasından; bu durumun da seçimde MHP’ye oy verip Erdoğan’a oy vermeyecek seçmenin artmasına sebep olmasından korkuluyor.
Bu başlıktaki diğer bir korku ise MHP’nin olası bir rahatsızlık durumunda seçimlerden önce ittifaktan çekilme ihtimaliydi.
https://www.birgun.net/haberdetay/bilinmeyenbirsistemyaklasiyor219464.html