Home
27 Kasım 2023 ( 7 izlenme )
Reklamlar

Bir süper iletken içinde gözlemlenen "şeytan" parçacıkları bilim insanlarında merak uyandırdı.

Bir süper iletken içinde gözlemlenen "şeytan" parçacıkları bilim insanlarında merak uyandırdı.

Bilim adamları bir süper iletkenin içindeki "kötü" parçacığı gözlemlemeyi başardılar. Keşif, süperiletkenlerin nasıl çalıştığına daha da fazla ışık tutarak fizik dünyasında büyük bir atılım sağlayabilir.

Bilim adamlarına göre, sözde "Çam Şeytanı" parçacığı, bazı malzemelerin neden süper iletken olduğunu açıklayabilir ve yeni süper iletken malzemelerin geliştirilmesine yol açabilir.

Cumhuriyet gazetesine göre şeytan parçacıklarının varlığı teorik olarak ilk kez 70 yıl önce iddia edilmişti. Bir tür plazmon olarak kabul edilirler çünkü plazma adı verilen yüklü parçacıkların bir koleksiyonunda oluşurlar.

Bu tür plazmalar, elektronlar atomlara çarpmadan atomlar arasında aktığında ortaya çıkabilir. Bu, maddeye süper iletken durumunu veren özelliktir.

Plazmonlar, bu plazmada parçacık gibi davranan metaller tarafından ışığın yansıtılmasında ve soğurulmasında önemli rol oynayan titreşimlerdir. Bu özellikler onları yarı parçacık yapar.

1956'da fizikçi David Pines, farklı enerjilere sahip iki plazmon uyumsuz titreştiğinde, özel bir tür plazmon oluşması gerektiğini öne sürdü.

Bunun şeffaf, elektriksel olarak nötr ve sese benzer şekilde davranan alışılmadık bir plazmon türü olacağını tahmin etti.

Öte yandan şeytan parçacığı adı verilen bu tür plazmon daha önce hiç gözlemlenmemişti.

Elektriği direnç göstermeden ileten maddelere süperiletken denir. Süperiletkenler, havada saatte 500 kilometrenin üzerindeki hızlarda uçan manyetik kaldırma trenleri veya uçan kaykaylar gibi yenilikçi teknolojilerin yolunu açıyor.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Yunan basını ABD'nin Dedeağaç planını deşifre etti! Savaş gemileri limana yaklaşıyor 09.05’te İstanbul metrosu: Seferler durdu tüm yürekler bir oldu 90.5 milyar dolarlık rekor kırdı Alçaklığın bu kadarı: Aleviden şehit olmaz, Kılıçdaroğlu ölsün!