Müyesser Yıldız Jandarma’da terfilere ve emekliliklere dikkat çektiği yazısında, gerici ‘Said Nursi’nin evini ziyaret eden komutanın rütbe aldığını açıkladı.
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra tümüyle İçişleri Bakanlığı’na bağlanan Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki emeklilik, terfi ve atamalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararname kapsamında, 2 Tuğgeneral emekliye sevk edildi, 4 albay tuğgeneral oldu, 18 generalin görev yeri değişti, 38 ilin jandarma komutanlıklarına da atama yapıldı.
Jandarma’daki dikkat çekici bazı terfi ve emekliliklere değinmeden önce Ankara’da olup, Doğu hizmetine gitme zamanı gelen bazı isimlerin mevcut yerlerini koruduğunu, görev süresini tamamlayıp, Karargâhta görevlendirilmesi gerekenlerin ise Ankara’ya tayinlerinin çıkmadığını, keza emekli edilen albayların listesinin bu yıl açıklanmadığını belirtelim.
Atamalara gelince; Kıdemli Albaylıktan Tuğgeneralliğe terfi eden Erhan Demir’den başlayalım.
Bir süre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun emir subaylığını yapan bu ismi nereden hatırlıyoruz?
Ocak 2018’de Bitlis İl Jandarma Komutanıyken, Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu ve Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar ile birlikte Said Nursi’nin doğduğu Hizan ilçesine bağlı Nurs Köyünü ziyaret edip, Said Nursi’nin doğduğu ev ve camide incelemeler yapmıştı.
Yine o dönemde bazı askerlerin, Nurs Köyündeki medresede sohbet toplantılarına katıldığı ortaya çıkmıştı.
Çok sayıda kumpas mağduru ile 15 Temmuz gecesi darbecilerle çatışmaya girip, yaralanan subayların tasfiye edildiği 2017’de 250’inci sıradayken siyasilerin desteğiyle Tuğgeneral yapıldığı iddia edilen bir isimle devam edelim.
1 Şubat 2019’da “Bunu da mı görecektin Türkiye” başlıklı yazımızda bu komutanın, emrindeki bir Üsteğmen ve astsubay karıkocaya mobbing yaptığı/yaptırdığı iddiasını gündeme getirmiştik. Savcılığa intikal eden şikayetler sonucunda, bu general ile 2’si albay olmak üzere toplam 6 jandarma personeli hakkında soruşturma izni verilmesi için Valiliğe yazı yazılmış, Valiliğin yaptığı inceleme sonucunda da karıkocanın mobbinge maruz kaldığı tespit edilip, soruşturma izni verilmişti.
İşte o general, bu yıl emekli edilirken, aynı soruşturma kapsamında ismi geçen albaylardan birisi ise Karadeniz’deki bir ilimizin Jandarma Komutanlığı’na atandı.
1 ay önce “Türk yargısı bunu da gördü” başlıklı haberimizde gündemde getirdiğimiz bir başka komutana geçelim.
Ankara Sincan Cezaevi’ndeki tutuklu ve hükümlülerin her türlü şikayet ve itirazlarına bakan Ankara Batı 1’inci İnfaz Hakimi, Cezaevi Müdürü Kahraman Topaloğlu için Adalet Bakanlığı’na, Cezaevi Tabur Komutanı Albay Tarık Hekimoğlu için de İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na Haziran ayı içinde “referans” mektupları göndermişti.
Mektubunda Albay Hekimoğlu’nun “Takdire şayan değerli hizmetler verdiğini”anlatan Hakim, “Marifet iltifata tabidir. Engin hizmetleri görülen personelin ödüllendirilmesi mücadele edenlere gayret kazandıracaktır. Konuyla ilgili bilgi ve belgeler talep halinde gönderileceği gibi şahsen de detayı ile açıklanabilecektir. İlgili subayın vaki emeğinin takdiri lüzumu komutanlığa ait olmakla birlikte lüzumunun takdirinin gereğini; Saygıyla arz ederim” demişti.
Biz de hem böyle bir mektubun yazılmasına, hem de bunun general terfileri öncesinde olmasına dikkat çekmiştik.
Haberimizden sonra yaşanan bir gelişmeyi daha anlatalım. Bazı sanıkların avukatı, Jandarma Genel Komutanlığı’na bir dilekçeyle başvurdu.
Dilekçesinde, sözkonusu Hakimin, Cezaevi Müdürü Kahraman Topaloğlu’nun takdir edilmesini mahkeme kararına da geçirdiğini hatırlatan Avukat, şöyle devam etti:
“Fakat kararda Albay Tarık Hekimoğlu’nun takdir edilmesine yönelik herhangi bir ibare yer almamaktadır. O zaman doğal olarak şu ihtimal akla gelmektedir; Albay Tarık Hekimoğlu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürünün takdir edilmesini tutanak yaparak, kendisi hakkında da yetkili makamlara benzer bir yazının yazılmasını Hakimden talep etmiştir. Yani iltimas talebinde bulunmuştur. Ayrıca Albay Tarık Hekimoğlu hakkında yazılan yazı içeriğine bakıldığında, takdire konu edilen ‘Tutuklu Kemal Batmaz ile ilgili yapılan tespit yani yazı yakalama’ sanki Albay Tarık Hekimoğlu tarafından yapılmış gibi aktarılmıştır.
Halbuki konu ile ilgili mahkeme dosyasına bakıldığında görülecektir ki, tespit işlemini yapan bir Jandarma Er’dir.”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak, güvenlik hizmeti gibi kritik bir görevi üstlenmiş bir kurumun çalışanlarının bu türden suç teşkil eden veya en azından mesleki etik değerlere aykırı olan veya böyle olduğu izlenimini veren eylemlerden kaçınması gerektiğini düşündüğümden, ekte sunduğum resmi evrakların işaret ettiği olayların incelenmesini ve Albay Tarık Hekimoğlu hakkında idari ve yasal işlem başlatılmasını saygıyla arz ederim.”