Ukrayna’ya iş için gidenler, yerleşenler, üniversite okumaya gidenler, turistik gezi için bulunanların toplam sayısı bilinmiyor ama şu an Rusya’nın saldırısı altındaki ülkede çok sayıda Türk bulunuyor.
Sözcü'den Yusuf Demir'in haberine göre; Ukrayna’da yaşayan Türklerle ilgili sabah ilk açıklama Türk Dışişleri’nden geldi. “Ukaryana’da yaşayan değerli vatandaşlarımız” başlığıyla yapılan duyuruda, hava sahasının kapalı olduğu mevcut aşamada evlerden çıkılmaması veya güvenli bir yerde kalmaları, seyahatten kaçınmaları yönünde uyarılar yer aldı.
MARKETLERDE, ATM’LERDE KUYRUK
İş için Ukrayna’ya yerleşen 25 yaşındaki Burak Tanış, çevresinde durumun olabildiğince sakin olduğunu vurguladı.
Tanış çevresinde yaşananları şöyle anlattı:
“Yaklaşık 1 ay önce yaşamak için geldim. Marketllerin alışveriş merkezlerinin, ATM’lerin ve eczanelerin önünde kuyruklar var ama genele olarak durum sakin. Panik hali yok.
Seferberlik ilan edildi. Yaşlı, genç tüm erkekler seferberlik için evlerini terk etti. Benim yaşadığım apartmanda da bunlar yaşandı. Konuştuğum, sohbet ettiğim komşularım seferberlik için gideceğini söyledi. Ama genel olarak insanlar sakin.
Marketlerde insanlar alışverişlerini yapıyorlar. Stok da yapıyorlar. Raflar halen dolu. Marketlere kısıtlı sayıda insanı sırayla aldıkları için kasalarda kuyruk yok.”
Burak Tanış bu videoları çektikten sonra gönderdiği mesajda savaş uçaklarının da üzerlerinden geçmeye başladığını duyurdu.
Faruk Akarsu, kaldığı yurdun penceresinden düşen bombanın dumanlarını böyle görüntüledi.
YURTTAKİ ODASINDAN BOMBALANAN BÖLGEYİ ÇEKTİ
Odessa Ulusal Tip Üniversitesi’nde son sınıfta okuyan ve devlet yurdunda kalan Faruk Akarsu, “İlk patlama sabaha karşı 5.20’de oldu. 4 veya 5 kere devam etti. En son az önce saat 11.30 gibi bir bomba patladı. Öğrenci yurdunun yanında titredik. En önemli eşyalarımızı, dosyalarımızı, şarjlarımızı aldık. Şimdi giriş katında bekliyoruz” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Yurtta kalan tek Türk Faruk Akarsu, önemli eşyalarını yanlarına aldıklarını ve giriş katında hep birlikte beklediklerini söyledi.
Tıp eğitiminin sonuna geldiğini belirten Faruk Akarsu, ”Son 3 ayım kaldı üniversiteyi bitirmeye… Böyle bir olayla karşılaştık. Allah sonumuzu hayır etsin” dedi.
'BOMBA SESİ DUYMADIM'
Kiev’de yaşayan bir başka Türk Caner Cangül ise evinden çıkmıyor. Hiçbir bomba sesi duymadıklarını anlatan Cangül, “Bomba sesi duyanlar olduğunu söylüyorlar ama bu nerede oldu bilen yok. Bir arkadaş hava savunma sisteminde çıkan bir ses dedi ama bilemiyorum” dedi. Ukrayna’da yaşayan diğer Türklerle temas halinde olduğunu anlatan Vangül, bir bölümünün sakin ama bazılarının telaşlı olduğunu belirtiyor.
'TURİSTİK GEZİ İÇİN GELDİK'
Ukrayna’ya turistik gezi için giden ve şu an Lviv Tren İstasyunu önünde bir kafeye sığınan Mehmet Emin Taşan ise biraz tedirgin:
'SIĞINAKLARA İNİYORUZ'
Odessa kentinde ailesiyle yaşayan Türk vatandaş Sinan Bayraklı sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerle sığınaklara girdiklerini ifade etti. İHA’nın haberine göre komşularıyla birlikte güvenli bir bölgede olduklarını belirten Bayraklı, “Komşularla birlikte sığınaklara iniyoruz” dedi. Paylaştığı diğer görüntülerle de ülkedeki son durumla ilgili bilgiler veren Bayraklı, “Gece uyumadık. Putin'in konuşmasından sonra Odessa'da ilk patlamalar duyuldu. Çocuklar panik halinde onları sığınaklarda güvene aldık. Türk komşularla birlikte buradan bir çıkış planı yapmaya çalışıyoruz. Şu an sokağa çıkıp bir yere gitmeye çalışmıyoruz bunun güvenli olacağını düşünmüyorum” ifadelerine yer verdi.
Odessa'daki saldırılardan etkilenen Bayraklı, “Maalesef gayet hain bir şekilde uyuyan insanların üzerine bomba attılar. Konsolosluktan haber bekliyoruz. Burada korku ve panik hali var. Kısıldık kaldık hareket edemiyoruz. Umarım 2. bir saldırı olmaz. Olursa Allah yardımcımız olsun. Allah kimseye böyle bir felaket göstermesin” dedi.
''BÜYÜKELÇİLİK, 'BİZ SİZE GİDİN DEMEMİŞ MİYDİK?' DEDİ''
Medyascope'tan Senem Görür, Ukrayna’nın doğusundaki Harkov şehrinde bulunan Türk öğrenciler ile konuştu. Öğrenciler, tepelerinden füzeler geçtiklerini, her dakika başka bir patlama sesi duyduklarını ve alelacele Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliği’ni aradıklarını şöyle anlattı:
Tepemizde füzeler geçiyor, her yerde başka bir patlama oluyor. Buradaki bütün havalimanları bombalandı. Uçuşlar da kapatılmıştı. Hemen büyükelçiliği aradık ve yaşadıklarımızı anlattık. İlgili birimler bize, ‘Biz size gidin dememiş miydik? Neden gitmediniz? Neden bizi arıyorsunuz?’ dediler. Oysa onlar bize sadece Türk Hava Yolları’nın (THY) bilet sayfasını atmışlardı.
'TAHLİYE OLMAK İSTİYORUZ'
Öğrenciler sabah saatlerinden itibaren yaşadıklarını şöyle anlattı:
Biz sabah erken saatlerde patlamaların sesleriyle uyandık. Evimizde dört arkadaş kalıyoruz. Evin duvarları deprem olmuş gibi titriyor. Çok korkuyoruz, tahliye olmak istiyoruz.
'ELİMİZ AYAĞIMIZ TİTRİYOR'
Hayatlarında daha önce hiç savaş görmediklerini ve birden bire böyle bir durumun içinde kaldıklarını belirten öğrenciler, “Bizler burada genellikle 18, 20 ve 22 yaşındayız. Hayatımızda daha önce hiç savaş görmedik. Çok korkuyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Lütfen birileri bize yardım etsin” ifadelerini kullandı.
DIŞİŞLERİ'NDEN UKRAYNA AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanlığı ise Ukrayna’da yaşayan Türk vatandaşları için sabah saatlerinde bir bilgilendirme notu yayımladı. Bakanlık, Türk vatandaşlarından mevcut aşamada evlerinde ya da güvenli bir yerde kalmalarını ve seyahatten kaçınmalarını istedi.
Bakanlık ayrıca ülkeden ayrılmak isteyenler için gerekli irtibat numaralarını da paylaştı.
'UKRAYNA'DAN AYRILMAK İSTENEN VATANDAŞLARIMIZLA İLGİLİ ŞU ANDA BİR ŞEY YAPILAMIYOR'
Partisinin MKYK toplantısının ardından konuşan AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Oradan ayrılmak isteyen vatandaşlarımızla ilgili şu anda bir şey yapılamıyor. Güvenlik açısından hava, kara, deniz yolları bakımından garanti verilemiyor. Bu ikmal yollarından herhangi bir tanesinde güvenlik sağlandığı takdirde ayrılmak isteyen vatandaşlarımız için gerekli organizasyon yapılacaktır.
AB açısından bu konuyu ele almak gerekiyor. AB'nin kınama teşkilatına büründüğünü, sürekli kınama üreten bir yaklaşımdan başka bir şey üretemediği görüldü. Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa'ya neler katacağı konusunda pekçok değerlendirmelerde bulunduk. Bir kere daha AB'nin siyasi vizyon yoksun olduğu net bir şekilde görülmüş durumda.