Türkiye'de geçtiğimiz haftanın bir numaralı gündemi olan Cemal Kaçıkçı olayının yankıları sürerken, Suudi Arabistan'dan gelen bir heyetin konsolosluğa girmesi kafalarda karışıklığa sebep oldu. Konsolosluğa giriş görüntüsü bulunmasına rağmen, girdiği kapıdan çıktığına dair bir görüntünün bulunmadığı Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ya da kaçırıldığına dair güçlü iddialar olsa da Kaşıkçı resmi olarak “Kayıp” kapsamında aranıyor.
İstanbul Emniyeti'ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve istihbarat birimlerinin çalışmaları sürerken, yaşanan süreci değerlendiren eski Emniyet Müdürü Feramuz Erdin, polisin arama yapması halinde farklı delillere ulaşılabileceğini dile getirdi.
Emekli Polis Müdürü Feramuz Erdin ünlü gazetecinin kaybolmasından buyana geçen 11 günün delil bulma açısından uzun bir süre olmadığını belirtti. Polisin içeriye girmesi halinde kriminal çalışmalarda mutlaka sonuç olacağını ifade eden Erdin; Suudi Arabistanlı yetkililerin bundan çekinmiş olabileceğini ifade etti. Erdin, “Suudi Arabistanlı yetkililer önce izin vermek istedi. Ancak daha sonra kriminal yöntemler ve luminol incelemeler konuşulunca, geri adım atarak işi yavaşlattılar” diyerek, konsolosluğun tavrının olası sebebini dile getirdi.
Erdin, Cemal Kaşıkçı'nın “kaçırıldığı” “öldürüldüğü” “cesedinin parçalara ayrıldığı” iddialarını değerlendirerek; “Resmi olarak kayıp görünse de, kaçırılması ve öldürülmesi de ihtimaller arasında. Kaşıkçı'nın kapıdan giriş görüntüsü var. Ancak çıktığına dair bir delil yok. Aynı kapından yürüyerek çıkmadığını biliyoruz. O halde ya başka bir kapıdan çıkarıldı. Ya da halen konsoloslukta tutuluyor” diyerek, ünlü gazetecinin başka bir ülkeye götürülmesinin de ihtimal dahilinde olduğunu söyledi. Feramuz Erdin “Viyana Sözleşmesi gereği diplomatik kargolarda arama yapılamıyor. Cemal Kaşıkçı'da bayıltılarak bir koli ya da valize konulmuş. Bu şekilde ‘diplomatik eşya' denilerek uçakla ya da farklı bir yolla ülkesine götürülmüş olabilir” dedi.
“TELLE BOĞULMUŞ OLABİLİR”
Feramuz Erdin'e göre; gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmüş ise bunun sorgu sırasında gerçekleşme olasılığı çok yüksek. Kaşıkçının tabancayla öldürülme ihtimali ise zayıf. Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'dan gelen 15 kişilik gurup tarafından sorgulanmış; bu sırada ölmüş olma olasılığını daha kuvvetli olduğunu belirten uzman polis müdürü, Kaşıkçı'nın telle boğulma ihtimalinin akla daya yatkın olduğunu söyledi.
“MUTLAKA İZ BULUNUR”
Feramuz Erdin, Kaşıkçı'nın silahla öldürülmesi, cesedinin parçalara ayrılması halinde içeride arama yapacak yetkililerin mutlaka iz bulacağını belirtiyor. Yapılacak aramalarda; kovan izi, mermi izi, kan, doku parçası gibi delillerin aranacağını belirten Erdin, birçok polisiye yöntem olduğunu ifade etti. Bu konuda en çok bilinen kan arama yöntemlerinden biri olarak luminol yöntemin de kullanılabileceği biliniyor. Uzman emniyet müdürüne göre, Türk Polisi bu yöntemden daha ileri delil toplama ekipmanı ve becerisine sahip.
LUMİNOL YÖNTEM NEDİR?
Özellikle polisiye dizilerinde sıklıkla rastladığımız cinayet sahalarının incelendiği sahnelerde, polis önce olay yerine bir sıvı püskürtür. Daha sonra ise belli noktalarda mavi bir ışık belirir. Bu işlem kan bulaşan yerlerin tespiti için yapılır. Bu yöntemde cinayet işlendiği değerlendirilen alana püskürtülen sıvıda Alman kimyagerler tarafından ilk kez 1902'de sentezlenen luminol ve hidrojen peroksit bulunuyor. Bu iki karışım akyuvarların içinde bulunan demirle de buluşunda tepki başlıyor. Bu tepkime ise mavi bir ışımaya sebep oluyor. Bu tepkime için milyonda bir kan kalıntısı dahi yeterli oluyor. Ancak test, kan dışında farklı maddelere de tepki verebiliyor. Bu nedenle mavi noktalardan parçalar alan Olay Yeri İnceleme uzmanları bu örnekleri DNA incelemesi için laboratuvarlara gönderiyor. Elde edilen sonuçların delile dönüşmesi ise DNA incelemesi sonucu bekleniyor.
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/cemalkasikcikriziicinuzmanyorumupolisiceriyegirersemutlakadelilbulur2678838/