Home
02 Eylül 2023 ( 22 izlenme )
Reklamlar

Daha ne yapılması gerekiyor?


İstanbul Valiliği’nin getirmek istediği içki yasağı AKP iktidarının seçim sonrası başlattığı gerici saldırının son halkası oldu. Yaklaşık 100 günde tüm ülke gerici kuşatma altına alındı. Bir grup gerici azınlığın yaşam tarzı toplumun bütününe dayatılırken muhalefet sustu. Şeriat rejimi adım adım kuruluyor. Muhalefetin buna karşı çıkması için daha ne yaşanması gerekiyor?


Ülke, seçimlerin ardından geçen 100 günde iktidar ve tarikatların elinde gerici ablukaya alındı. Okullarda karma eğitim hedef alınırken kadınlar, LGBTİ bireyler, içki içenler, konsere gidenler, festivalde eğlenen gençler, ele ele gezen çiftler hedef tahtasına konuldu. Bir grup gerici azınlığın hayat tarzı, toplumun geri kalanına zorla dayatıldı. Hukuksuz Valilik kararlarıyla konser ve festivaller yasaklanırken okullara imam atanmasının önünü açan projeler hayata geçirildi. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesiyle yetinmeyen gericiler 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddet Kanunu ve nafaka hakkının da kaldırılması için mücadele başlattı.

Şeyh cenazelerinde gövde gösterisi yapan tarikatların bürokrasiden ticarete nasıl güçlendikleri görüldü. Aile yapısını ve genel ahlakı bozduğu gerekçesiyle dijital yayınlara ceza yağarken cuma gününün tatil olması, başörtüsüne Anayasal güvence bahanesiyle kamuda çarşaf, burka, peçe gibi giysilerin de kullanılmasına yol açacak hükümleri içeren Anayasa Değişikliği Teklifi gündeme getirildi. İstanbul Valiliği’nin kamuya açık alanlarda, park ve sahillerde alkollü içki yasağı ise bardağı taşıran son damla oldu.

Tüm bunlar yaşanırken seçim öncesi ‘muhafazakarların endişesi’ni dert edinen, seçim sürecinde başörtüsüne Anayasal güvence verilmesi teklifini ülke gündemine sokarak iktidara gollük pas atan Meclis muhalefeti ise sessiz kalmayı tercih etti. Uzunca bir süredir laikliğin adını dahi anmayan Meclis muhalefeti, zaman zaman sosyal medyadan cılız tepkiler dışında hiçbir reaksiyon göstermedi. İktidar destekli gerici yapılar, arzu ettikleri gerici rejiminin köşe taşlarını adım adım döşerken muhalefetin suskunluğundan da cesaret bularak hep daha fazlasını talep etti.

100 GÜNDE NE YAŞANDI?

•14 Mayıs seçimlerinin ardından Meclis’e HÜDA PAR 4, Yeniden Refah Partisi 5 milletvekili kazandı. Tarihin en gerici Meclis’i kuruldu.

•Urfa’da Menzil Cemaati’ne ait olduğu belirtilen kaçak Kuran kursunda ‘okuyan’ 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak isimli çocuğun kursun yakınlarındaki ahırda ölü bulunduğu öğrenildi.

•‘Gavs’ olarak nitelendirilen Menzil Cemaatinin lideri Abdülbaki Erol için "devlet töreni" gibi cenaze töreni düzenlendi. Adeta güç gösterisine dönüşen cenaze törenine siyasi parti temsilcileri de katıldı. 

•Meclis’in yeni yasama yılı kadınları şiddete karşı koruyan 6284’le ilgili tartışmalarla başladı. İstanbul Sözleşmesi’nden tek imzayla çıkan iktidarın ortağı Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, yasanın değişmesini istedi.

•Medrese eğitimi vermek anayasal suç olmasına rağmen Türkiye'nin birçok yerinde gerici oluşumlar tarafından eğitimleri veriliyor. Cumhuriyet’te yer alan habere göre Merkezi Diyarbakır’da bulunan “Alimler ve Medreseler Birliği’ Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin birçok ilinde medreseler açmaya ve medrese eğitim devam ediyor.

•RTÜK, Netflix, Disney+, Prime Video, Mubi, Bein ve Blu TV’deki birçok yapıma ‘toplumsal ve kültürel değerlere ve Türk aile yapısına aykırı’ olduğu gerekçesiyle para cezası uygulama kararı verdi. Önceki gün de bir klipte yer alan sevişme görüntüleri nedeniyle PowerTürk'e ceza verildi.

•Kızılay'ın yeni başkanı, tek aday olan Fatma Meriç Yılmaz oldu. Yılmaz, Kerem Kınık'ın istifasının ardından Kızılay Genel Başkan Vekili olarak atanmıştı. Kızılay Başkanlığı koltuğuna oturan Fatma Meriç Yılmaz, Menzil Cemaati’ne yakınlığıyla biliniyor.

•Aralarında TÜGVA, MÜSİAD, İlim Yayma Cemiyeti, AGD’nin de yer aldığı 25 örgüt gençlerin “ahlakını bozduğu" iddiasıyla Çanakkale’de düzenlenecek olan Hande Yener konserini iptal ettirdi.

•İBB'nin Artİstanbul Feshane'deki sergisi önünde bir araya gelen gerici grup sergideki eserlerin 'milli ve manevi değerlere hakaret' içerdiğini bahanesiyle saldırı girişiminde bulundu.

•"Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılan Ebu Hanzala adıyla bilinen selefi Tevhid Cemaati’nin lideri Halis Bayancuk tahliye edildi. Ebu Hanzala’nın babası Hacı Bayancuk,1992’de Hizbullah’ın askeri kanat sorumluluğunu yapmıştı.

•Kamunun harcama detayları, iktidarın ‘tercih’ini gözler önüne serdi. AKP iktidarı, yılın ilk 5 ayında kültür ve sanat için 1,3 milyar TL harcarken din hizmetleri için toplam 16 milyar TL ödedi.

•İktidarın LGBT karşıtı ayrımcı tutumu eğitim kurumlarına da sıçradı. Tekirdağ Valiliği’nin kentte görev yapan maarif müfettişlerine verdiği “ayrımcı” talimat dikkat çekti. İddiaya göre valiliğin talimatıyla görevlendirilen müfettişler, “LGBT renklerini” çağrıştıracak semboller olup olmadığını soruşturmak amacıyla kentteki okullarda denetleme yapıyor.

•Türkiye’de Onur Ayı bu yıl hiç olmadığı kadar baskı altında geçti.20 Mayıs’ta gerçekleşen Boğaziçi Onur Yürüyüşü’nden, 26 Haziran’da gerçekleşen İstanbul ve İzmir Onur Yürüyüşlerine kadar 37 günde 10 yasak kararı verildi, en az 530 kişi gözaltına alındı. 

•ÇEDES projesi kapsamında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol ile MEB, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na geniş görev alanları tanımlandı. Pek çok ile okullara imam atanmasını sağlayan projeye karşı veliler eylem düzenledi. 

•Aralarında İlim Yayma Cemiyeti, İHH ve MÜSİAD gibi kuruluşların da yer aldığı Balıkesir Sivil Toplum Platformu, çağdaş festivallerin ‘isyan ve başkaldırıya’ yönlendirdiğini savunarak yasaklanmasını istedi.

•Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin karma eğitimi hedef aldı. Bakan müsteşarlığı döneminde de pek çok gerici uygulamada adı geçen Tekin, ‘gerekirse kız okulları açarız’ dedi. Tekin, tepkilerin ardından çark etti. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da "gençler birbirini taciz edebilir" diyerek karma eğitimin sonlandırılmasını istedi. 

•12 yaşındaki çocuğu istismardan tutuklanan ve 10,5 yıl hapis cezası alan Uşşaki Tarikatı ‘şeyhi’ Eyüp Fatih Şağban’ın infaz yasasından yararlanacağı öğrenildi.

•Türk Hava Yolları (THY) uçaklarında kokpitte namaz kılmak serbest bırakıldı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün onayladığı THY “uçuş operasyon” yönergesi ile kokpitte namaz kılmaya izin çıktı.

•Çanakkale’de okul müdürü sosyal medya hesabından içki içtiği bir fotoğrafını paylaşmasının ardından görevinden uzaklaştırıldı.

•Diyanet’in gerici imamı Halil Konakçı hilafet çağrısı yaptı. Kadınları hedef alan açıklamalar yayımladı.

•Gerici Yeni Akit gazetesi A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncusu Ebrar Karakurt’u hedef aldı. Karakurt'un şampiyonluk mesajını haberleştiren gazete, Karakurt için "Milli utancımız" ifadesini kullandı.

•Bursa Nilüfer Belediyesi tarafından 123 Eylül'de Balat Ormanı'nda gerçekleştirilmesi planlanan Nilüfer Müzik Festivali Bursa Valiliği tarafından gece konaklama ve alkol yasağı getirilmesinin ardından iptal edildi.

•AKP'li Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl, Gökçe’nin 11 Ağustos’ta gerçekleştireceği konserin iptal edildiğini söyledi. Çöl, müzisyen Gökçe'nin "İsteyen istediğini sever, aşk aşktır. Love is love" paylaşımını gerekçe gösterdi. Çöl ayrıca Gökçe'nin Sandıklı sınırlarına giremeyeceğini söyledi.

•Spor salonuna, Kadıköy, Taksim ve Beşiktaş’ta barlara giden tebliğciler insanlara ahiret müşterisi olun çağrıları yaparak kendi halinde eğlenen, spor yapan insanları taciz etti.

•Sabiha Gökçen Havaalanı’ndaki yolcu duraklarında bir çiftin öpüştüklerini gören kadın, “Bir döndüm ki öpüşüyorlar, nevrim döndü, adi seni! Allah senin cezanı versin!” diyerek bağırdı. Sosyal medyadaki tepkilerin ardından yayın yasağı aldırdı.

•Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, mesai ve ders saatlerinin Cuma namazına göre ayarlanmasına ilişkin tartışma başlattı. 

•Ataşehir'de, belediye otobüsündeki kadın yolcu fotoğrafının çekildiğini fark etti. Tepkilerin ardından fotoğrafları sileceğini söyleyen adam, "Gözümüz kayıyor, böyle giymenizi kınıyorum. şeklinde konuştu. Şüpheli gözaltına alındı.

•AKP’nin başörtüsüne Anayasal güvence sağlama gerekçesine dayandırdığı ancak kamuda çarşaf, burka, peçe gibi giysilerin de kullanılmasına yol açacak hükümleri içeren Anayasa Değişikliği Teklifi'nin Ekim ayında Meclis'e geleceği öğrenildi.

•Son olarak İstanbul’da Valilik ‘Güvenlik ve asayiş bakımından, kamu düzenini bozan ve halkın huzurunu kaçıran olaylara karışan şahısların ekseriyetle alkollü oldukları’nı ileri sürdü. Valilik, kentteki açık alanlarda alkollü içecek tüketimini yasakladı. 

İSTANBUL BAROSU DAVA AÇTI

İstanbul Valiliği’nin, yurttaşların park, piknik yeri, mesire alanı ve plaj gibi halka açık alanlarda içki tüketmelerini yasaklamasına karşı tepkiler artıyor. Son olarak İstanbul Barosu Valiliğin "alkol genelgesi"nin iptali ile yürütmesinin durdurulması için dava açtı.

İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklamada, “İstanbul Valiliği tarafından alkol yasağı genelgesi olarak basın ve kamuoyunda yer alan ‘Alkol Satışı Ve Alkollü İçeceklerin Tüketimi’ konulu 17 Ağustos 2023 tarihli genelge ile Anayasa’nın 20’nci maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesi ile güvence altına alınmış olan özel yaşamın gizliliğine müdahale edilmektedir. İstanbul Barosu olarak kişilerin yaşam biçimlerine müdahale eden bu genelgenin iptali ile yürütmesinin durdurulması istemli olarak İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nde 2023/1991 Esas numarası ile dava açılmıştır” denildi.

İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamada ise kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ve Anayasaya aykırı olduğunu ifade ederek, “Bu yasaklama Anayasa ve kanunlara aykırı olduğu gibi, yaşam tarzına da açık bir müdahale niteliğindedir” denildi. 

BirGün

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sedat Peker son mesajını Venezuela üzerinden verdi! Deniz Yavuzyılmaz: "Teleferiğin yıllık bakımı Mart ayında yapılmış" Barınak vahşetine ilişkin AKP'li Konya Büyükşehir Belediyesi ve Erdoğan hakkında suç duyurusu! 'EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, THY'den huzur hakkı alıyor'