Depremlerden etkilenen ve hasar tespit çalışmaları devam eden Elazığ'da AFAD yetkililerine seslenen Bahçedere Köyü sakinleri, "Yaşadığımız köyde 80 tane hasarlı konut olduğu belirtilmiş ancak köyümüzde toplamda 80 konut yok. Burada çok fazla usulsüzlükler dönüyor. Bu raporları veren memurların tespit edilmesini istiyoruz" dedi.
Elazığ Bahçedere Köyü’nde yaşayan köy sakinleri, yıllar önce köyü terk etmiş vatandaşların deprem sonrası TOKİ konutlarından faydalanabilmek için evlerine usulsüz bir şekilde ağır hasar raporu aldırdıklarını iddia etti.
“HASAR KAYITLARIMIZ 24 SAAT İÇERİSİNDE DEĞİŞTİRİLDİ”
Yaklaşık 10 yıldır muhtar azası olan köy sakinlerinden Ali Canpolat, köydeki birçok evin 30 yıldır kullanılmadığı halde, o evlerde oturuluyormuş gibi gösterildiğini, TOKİ’den ev talep edebilmek için usulsüz işlem yapıldığını öne sürdü.
Canpolat şunları söyledi:
“Şu anda burada bizim köyümüzde sadece 4 veya 5 evde ihtiyacı olanlar var. Ama köylü vatandaşımız, 30 yıldır kullanmadığı, altında oturmadığı, elektriğini ödemediği evlere şu anda diyorlar ki; ‘biz devletten ev alacağız.’ Bu şekilde yazı yazıyorlar. Burada oturan vatandaş olarak, ben kendi şahsıma 30 yıldır buradayım. Elektriğimi ödüyorum, suyumu ödüyorum. Vergimi ödediğim halde, 2020 depreminde kalkıp geldiler, orta hasarlı verdiler bana. Ve şu anki depremde ağır hasar olması gerekirken, gelen memurlar bana hasarsız diye rapor verdiler. 24 saat içerisinde şey değiştirildi. Ağır hasar değiştirilip hasarsıza çevrildi, Can güvenliğimiz şu anda yok. Hayvanlarımızı bundan yarım saat önce tahliye ettim. Ne yapayım oradaki hayvanların dili yok ki. İnsanız, biz deprem anında kaçıp gidiyoruz. Hayvanın dili yok ki, hayvan ‘gel beni buradan kurtar’ diyemez ki.
''BURADA KULLANILMAYAN EVİ KULLANILIR GÖSTERİP, YENİ EV ALMA AMACINDALAR''
Yetkililer görevini yapmıyor. Neden yapmıyor? Bugün ben burada, Elazığ valiliğimize, Maden Kaymakamı’mıza şöyle seslenmek istiyorum. Bugün 50 taneye yakın dilekçe var. Bugün valimiz kalkıp dese ki, köyde oturan ağır hasarlıya; ‘Ben köyde ev vereceğim’ dese, o insanların inanın hepsi dosyalarını geri çekecek. Buradaki amaçları sadece Elazığ'dan ev almak. Burada kullanılmayan evi kullanılır gösterip, Elazığ'dan daire almak peşindeler. Ben 10 yıllık burada azalık yapıyorum. Kendi köylümü tanıyorum. Ben burada kimseyi suçlamıyorum. Burada büyüklerimize, devlet büyüğümüze sözümüz yok. Cumhurbaşkanımıza, devlet büyüklerimize, valimize sözüm yok. Burada düşük memurlar, yani devletin gönderdiği memurlara sözüm. Devlet diyor ki; ’Git Görevini yap.’ Buradaki memur görevini yapmıyor.”
"KAPI NUMARALARI DEĞİŞTİRİLEREK, EVLERE AĞIR HASARLI DENİLİYOR"
Bir diğer köy sakini olan ve kendi evine ait kapı numarasının bir başka evin üzerine takılarak ağır hasarlı olduğuna dair rapor çıkarıldığını belirterek, bu konuda usulsüzlük yapan kişilerin tespit edilmesini isteyen İlhami Telçeken şunları söyledi:
“Bugün, devletimizin yaptığı bir eksikliği dile getirmek için sizi çağırdım. Şu gördüğünüz mevcut bina 25 yıldır kullanılmamaktadır. Elektrik ve su faturası bulunmamakta. Benim 7 No’lu evimin numarasını, bu eve yapıştırıp, bu eve ağır hasar vererek kişilere menfaat sağlamışlardır. Bu menfaati sağlayanlar da devlet memurlarıdır. Bu memurların kim olduklarının başta tespit edilmesi lazım. Tespitin dışında, 2020 yılından beri bu eve yine ağır hasar verilmiş. Ağır hasar verilen bir eve tekrar numara verilip neden başkasının üstünden de ağır hasar verilmiş. Bunun da tespitinin vali tarafından yapılması lazım. Ev benim adıma kayıtlı. Bu tarafı amcamın adına kayıtlı olduğu için kullanım dışı. Amcamın sıfır evleri var aşağıda, kullanımda. Çocukları kullanıyor. Ama amcamın çocuklarından biri kurnazlık yapıp, memurları ayarlayıp, özel idareden numara alıp, burada bir film yapmış. Ağır hasarlı verdiklerini Amcamın oğlu evi yazdıklarını beyan ettikten sonra, resmi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Hikmet Şişecioğlu, Osman Pıhtılı, Fatih Önalan, maden kaymakamı, vali; son 4 yıldır bu 7 numaralı ev için bu insanlara bangır bangır anlatıyorum. Evet, siz bir gecede gelip orada müdür olabilirsiniz, makam sahibi de olabilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanının dediği kelimelerin hiçbirini de takmıyorsunuz. Ama bu size çok pis dönecek. Bu halk enayi değil, Hakkı olanın hakkını teslim edin. Siz bu depremde insanlar betonların altında yatarken, siz bu Elazığ ilinde hiçbir şey olmadığı halde, 80 tane dilekçe benim Bahçedere Köyümden verilmiş. 80 tane benim köyümde ev yok. Kullanılmamış. Devlet yöneticilerinin çoğu biliyor, ama göz yumuyorlar. 4 tane milletvekili var. 4 tane milletvekillerinden sadece bir tanesine ulaşıyoruz. Zülfü Demirbağ’a (AKP milletvekili) ulaşıyoruz. Zülfü Bey’in de bürokrata verdiği emir yerine getirilmiyor. Kendisi de bilmiyor, fakirim de yapacak, bir şeyi yok Zülfü Demirbağ’ın. Hikmet Şişecioğlu, telefonla sana yazdığım mesajlarda bana itiraz ediyorsun. Ben bir haksızlık yapmamışım ki itiraz edeyim. Bir haksızlığa da uğramamışım. Sen devleti haksızlığa uğratan memurlarına soruşturma açacaksın, bana değil.
''YÖNETİCİYİM DİYORSUN ANCAK DEĞİLSİN, SEN HALKINI YALNIZ BIRAKIYORSUN''
Yani, devletin ben valiyim, yöneticiyim diyor. Değilsin. Çünkü sen halkını yalnız bırakıyorsun. Kaymakamım diyorsun, değilsin. Halkını yalnız bırakıyorsun, haksızlığa uğratıyorsun. Senin bu gördüğün üç gündür ağır hasır hasar verilen bu eve gelip, çerçeve çekiyor, girilmez yapıyor. 2020'de 30 tane ağır hasarlı ev olmasına rağmen hiçbirinin önünde şerit yok. Bu görevliler nerede? Özel idareye söylüyorum. Bu kapıya numara veren kişi, bu evin kullanılmadığının nasıl farkına varmaz? Bu yetkiyi kim veriyor bunlara? Bu desteği veren kim? Hangi gücü kullanıyor bunlar? Bu gücü de öğrenmek istiyorum. Ama bunu da herkes bilsin. Milletin üstüne güç yoktur. Yine her şeyi millet çözecek. Şayet AK Parti'nin şu anki 4 milletvekili böyle yapacaksa, Elazığ'da gezecek yüzleri yok. Gürsel Erol’u tasdik edecekler. Gürsel Erol nasıl diyorsa; ‘Siz Gazi Caddesinde bir tarafta gezin, bir tarafta da ben gezeyim.’ Gürsel Erol’u haklı çıkartacaklar.”
Daha sonra evini gösteren Telçeken, kendi 7 numaralı evinin yerine başa bir evim 7 numara olarak kaydedildiğini savunarak, “Gerçek 7 numara bu. 7 numarayı kendi evine asıp, kendi evi gibi göstermiştir. Halbuki 7 ile 7A, bir blok. Ama bunu her nedense gelen memur nasıl farkına varmamışsa, bilmiyorum. Bunu kullanılmayan evde gösterip, oraya ağır hasar verip, adamın adına şu anda AFAD'da dosya açmış” dedi.
Odatv.com