Ramazan ayının gelmesiyle bazı kamu kurumlarında, düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne aykırı uygulamalar devreye sokuluyor. Sinop İl Sağlık Müdürlüğü’nün “ramazan ayında yemek servisi almak isteyen personel sayısının yetersiz olduğu” gerekçesiyle yemekhaneleri kapatması sonrası aynı uygulamanın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nde de yapıldığı ortaya çıktı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, 18 Şubat 2025 tarihinde merkez, bölge ve ilçe tapu müdürlüklerine “ramazan ayı yemek sayıları” başlıklı bir yazı gönderdi.
Cumhuriyet'ten Taylan Gülkanat'ın haberine göre; Yazıda, “Öğle yemeğinden faydalanacak personel yemek sayılarının yetersiz kalması halinde ramazan ayı süresince öğle yemeği hizmeti verilmeyecektir” ifadeleri yer aldı.
2024’TE DE UYGULANMIŞ!
Bu yazıdan altı gün sonra 24 Şubat 2025 tarihinde yine aynı başlıkta, aynı birimlere “Alınan cevabi yazılar ile öğle yemeğinden faydalanacak personel sayılarının yetersiz kalması sebebiyle ramazan ayı süresince öğle yemeği hizmeti verilmeyecektir” yazısı gönderildi.
Aynı uygulamanın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nde geçen ramazan aylarında da yapıldığını, Zülâl Kalkandelen, 7 Nisan 2024 tarihli “Ramazanda bir ay boyunca kapatılan yemekhaneler” isimli köşe yazısında gündeme getirmişti.
ÖĞRETİM ÜYESİNE ‘RAMAZAN’ TARİFESİ
Geçtiğimiz Ramazan aylarında oruç saatleri içinde yemek verilmemesi ile gündeme gelen Selçuk Üniversitesi’nde, bu Ramazan ayında da aynı uygulamanın, akademik ve idari personelin yemek yediği Keykubad Köşkü’nde ve personel yemekhanesinde de yapıldığı öğrenildi. Keykubad Köşkü'ndeki menülerde değişikliğe gidilerek sadece iftarlıklara yer verildi.
"DİNİ PRATİKLER ÖZGÜR ORTAMDA OLMALI"
İlahiyatçı Cemil Kılıç inanç özgürlüğüne aykırı olan bu uygulamaları değerlendirdi. “Herkes oruç tutuyor” gibi davranılmasının orucu amacından saptıracağını ifade eden Kılıç, “Oruç üzerinden bir baskı oluşturmak orucun mantığına aykırıdır. Din, özgür ortamda yaşandığında anlamlıdır. İnsanlar dini pratikleri mecburen yaptıkları zaman değil, gönüllü yaptıkları zaman o pratiklerin Allah katında bir anlamı vardır. Yemekhaneleri kapatarak herkesi oruçlu kılmaya çalışmak bu anlamda orucun ruhuna aykırı bir uygulamadır. Bu zulüm olur. Oruç gönül rızası ile Allah için tutulur. Dini pratiklerin amacına ulaşması için bütünüyle bir özgürlük ortamı olması gerekir” dedi.
Yeniçağ