Dolar 18,87 Türk Lirası. Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik krizin etkileri her geçen gün daha güçlü bir şekilde hissedilmeye devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati geçen ay Türk Lirası’nın dolar karşısında değerli hale gelmesi durumunda işsizliğin ortaya çıkacağını ve sanayide üretimin duracağını iddia etmiş; Türk Lirası hakkında
“Türkiye'de üretim yapmanıza ihtiyaç kalmaz, çünkü paranız çok değerli getirir, satarsınız. Sanayi yavaşlatır durdurur ve zaman içerisinde işsizlik gibi bir sonucu ortaya çıkarır. Türk Lirası’nı çok değersiz hale getirirseniz ise bunun tam tersi olur” şeklinde akılalmaz ifadelerde bulunmuştu.
Nebati'nin "çözüm" yerine ekonomistlerin tepkisini alan açıklamaları gündemdeki yerini korurken; CHP'nin en son hazırladığı ekonomik göstergeler raporunda, son dokuz yılın en yüksek cari açığının verildiğine dikkat çekildi. Raporda, “İktidarın, rekor bir enflasyon yaratma pahasına Türk Lirası'na değer kaybettirerek ‘cari fazla' hedeflediği 2022 yılında cari işlemler açığı 48.8 milyar dolara kadar çıktı” denildi. Zengin fakir arasındaki makas giderek açılıyor.
EKONOMİSTLER UYARIYOR
Ekonomistler ekonominin düzelmesi için sürekli; 'Dış borçlanma ve ithalata bağımlı durumun önüne geçilmeli, milli bir ekonomik yapı sağlanarak, dış kırılganlıklara açık yapı ortadan kaldırılmalı; tutarlı, gerçekçi enflasyon hedefleri belirlenmeli, kayıt dışı istihdam engellenmeli, işgücü piyasası sağlıklı bir yapıya kavuşturulmalı, Tarımda ithalat terkedilmeli, sermaye tabana yaygınlaştırılmalı, Para ve Maliye Politikaları ile fiyat istikrarını sağlayacak tedbirler alınmalı ve TL’ye olan güven sağlanmalı, Dolaylı-Dolaysız Vergi dengesi yeniden yapılandırılmalı' vurgusu yapmaya devam ediyor.
DEPREM FIRSATÇILARI
Türkiye ekonomisi depreme de hazırlıksız yakalandı. Zam fırsatçılarının Türkiye’yi sarsan 40 bin 689 can kaybına neden Türkiye’deki deprem felaketini de umursamadıkları ortaya çıktı. Zaten cep yakan gıda, giyecek fiyatları fırsatçılar tarafından daha da pahalıya satılıyor.
Süper vali, efsane vali gibi unvanlarıyla bilinen merhum vali Recep Yazıcıoğlu, hayata geçirdiği icraatlar kadar söylediği sözlerle de akıllarda yer etmiş bir isim. Yazıcıoğlu'nun katıldığı bir televizyon programında söylediği sözler adeta günümüz ekonomik düzenine de ışık tutar nitelikte;
Yazıcıoğlu'nun sosyal medyada paylaşım rekoru kıran konuşmasına "Bugünküler utansın" yorumları yağıyor.
İşte Recep Yazıcıoğlu'nun ekonomistlerin bugün yaptığı uyarılara benzer liyakata ve halkçılığa vurgu yaparak "Bir yerde fakirlik varsa zenginleşen kesim var demektir" dediği açıklama:
"KURTAR BİZİ BABA" DİYEREK NEREYE KADAR..."
"İlber Ortaylı hoca diyor ki "Apartman yönetimine katılmayan millet mahalle yönetimine, şehir, il ve ülke yönetimine nasıl katılacak?" Biz hep ihale davayla. Halk mevki bekliyor bunun için. "Mevki gelecek, dertler bitecek" Yok böyle bir şey. Ben halkı da bürokrasiyi de eleştiriyorum. Halk sisteme ortak olacak. Köyden Ankara'ya en üst yönetime kadar. Bir yerden başlayacağız buna. "Birileri bizi kurtarsın" yok böyle bir şey.
"Kurtar bizi baba" diyerek nereye kadar. Kim kurtuldu bir avuç insan. Bir yerde fakirlik varsa zenginleşen kesim var demektir. Üç kağıt hesabı diyorlar buna. Birisi döviz, borsa, faiz. Bu 3'ü de kağıttır. Buna da üç kağıt ekonomisi denir. Biz üretimi bıraktık şimdi kağıtlarla. Al papazı ver bilmem nesini... Halkla beraber yapacağız bunu. Halk da anlayacak.
Onun için bilimsel bir şeydir bu. Dibe vurmadan sil baştan olmaz. Maalesef dibe vurduk. Keşke dibe vurmasaydık"
Recep Yazıcıoğlu kimdir?
Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948'de Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Yazıcıoğlu'nun ilk görev yeri, 1968 yılında Aydın oldu. Burada bir dönem kaymakam vekilliği yapan Yazıcıoğlu, daha sonra ülkenin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulundu.
Yazıcıoğlu, 1984 yılında Tokat'a vali atandı. O dönemde Türkiye'nin en genç valisi olan Yazıcıoğlu, yaklaşık 5 yıl burada görev yaptı. Eğitim ve sağlıkta yaptığı önemli işlerle "Yılın Bürokratı" seçilen Yazıcıoğlu, kaymakam vekili olarak görev yaptığı Aydın'a bu kez 1989 yılında vali atandı.
Şehrin tarımı ve ekonomisi üzerinde yoğun çaba harcayan Yazıcıoğlu, özellikle kent için önemli bir değer olan jeotermalin en iyi şekilde kullanılmasını arzu etti. Yazıcıoğlu, jeotermalle ilgili projesini hayata geçiremeden 1991 yılında Erzincan'a atandı. Erzincan'da da adından söz ettiren Yazıcıoğlu, 1992 depreminde vatandaşların yaralarının sarılmasında büyük emek harcadı. Vali Yazıcıoğlu, 30 yıldır yapılamayan köprünün yapılmasına ön ayak olmasıyla bölge halkının büyük sevgisini kazandı.
Vali Yazıcıoğlu, 9 yıl görev yaptığı Erzincan'ın ardından 1999 yılında merkez valiliğine, 2003 yılında ise Denizli Valiliğine getirildi. Recep Yazıcıoğlu, Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybetti. Aydın'ın Söke ilçesinde toprağa verilen Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.
Yeniçağ
