Eminağaoğlu, bakanın açıklamasını “yeni dönemin işaret fişeği” olarak değerlendirdi. Eminağaoğlu, SÖZCÜ'ye şunları söyledi:
“ADLİ YARGI GÖREVİ DEĞİL”
“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik' iddiası, bakanlık görevinden kaynaklanıyor. Bakanlık görevinden kaynaklanan suçlarda da savcılıklar yani adli yargı görevli değil. Bu nedenle savcılıkların yapacağı hiç bir işlem bulunmuyor. Süleyman Soylu’nun bu konuda Yüce Divan’a sevki gerekiyor.
Anayasanın yürürlüğe girecek maddelerine göre ise Soylu hakkında TBMM üye tamsayısının salt çoğunlu olan en az 301 imzalı soruşturma önergesi verilmesi, bu soruşturma önergesinin TBMM üye tamsayısının beşte üçü olan en az 360 oyla kabulü ve TBMM’deki soruşturma sonucunda da TBMM üye tamsayısının üçte ikisi olan en az 400 oyla Yüce Divan’a sevki gerekiyor.
O SÜREÇ DE İŞLEMEZ
TBMM’deki üye dağılımı gözetildiğinde, bakanlar hakkında, hatta aynı düzenlemeye tabi olan Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Cumhurbaşkanı hakkında Yüce Divana sevk sürecinin hiç bir biçimde işlemeyeceği açıkça görülüyor.
Bu nedenle Süleyman Soylu’nun yaptığı, yeni dönemin işaret fişeğini oluşturuyor. İktidarın, TBMM’de ve yargı yoluyla denetlenmesi sürecinin fiilen kapalı olduğu, muhalefetin TBMM’deki yetkilerinin de iktidar üzerinde sonuç doğurmayacağı da bu olayla daha ilk günden ortaya çıkmış oluyor.”
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/eminagaoglubuolayyucedivanliktir2494046/