Demirören Holding, Ziraat Bankası'ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık Göktürk Mahallesi Kemer Country’de, üzerinde golf sahalarının bulunduğu arazilerini ipotek ettirdi. İpotekten kısa bir süre sonra 4 Eylül 2018’de, araziler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle imara açıldı. Bakanlığın hazırladığı imar planlarıyla alana ortalama 200 metrekare büyüklüğünde 306 konut yapılması sağlandı. Bu bölüm yaklaşık 26 futbol sahasına denk geliyordu. Bölgede yaşayanlar, bakanlığın kararına karşı çok sayıda dava açtı. 2019’da mahkeme, planın iptal edilmesine karar verdi. Bakanlık ise planda bazı düzenlemeler yaparak tekrar askıya çıkardı. Bölge halkı, bu plana karşı da dava açtı. Bu sırada Demirören kredi borcunu ödemediği için söz konusu ipotekli araziler, Ziraat Bankası’na devredildi.
‘Rezerv Yapı Alanı ilan edilmişti’
Bakanlık, Göktürk’te Kemer Country yerleşkesi içindeki golf sahası olarak kullanılan arazileri İBB'nin mahkeme kararı doğrultusunda 'özel spor alanı'na almasına karşın imara açtı. Bölgeyi deprem kanunu kapsamında belirlenen riskli alanlara karşılık yeni yerleşim alanları olarak kabul edilen "Rezerv Yapı Alanı" kapsamına almıştı. Böylelikle de alanda plan yapma yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alınarak bakanlığa aktarılmış olmuştu. Bölgede imar planı sürecinde yetkili kurum da bakanlık olarak belirlenmişti. Bölge halkı ise hem bakanlığa itirazda bulunmuş hem de bakanlık kararının iptali istemiyle dava açmıştı.
“Rezerv Yapı Alanı” iptali davası kapsamında 16 Eylül Cuma günü söz konusu alanda bilirkişi keşfi yapıldı. Keşfe davaya müdahil olmamasına karşın Ziraat Bankası ve Emlak Konut GYO şirketi yetkililerinin de katılmak istediği ancak keşifte görevli olan hakimin kabul etmediği öğrenildi. Keşfe katılan bölge sakinlerinin avukatı Koray Cengiz Halktv.com.tr’ye konuştu. Cengiz, keşfe bakanlığın avukatı ve teknik personelinin de katıldığını belirterek “Aynı zamanda Emlak Konut’tan ve Ziraat Bankası’ndan da gelenler vardı fakat onlar bu davaya müdahil olmadıkları için hakim onlara hiçbir şekilde söz vermedi. ‘Keşifte bulunabilirsiniz uzaktan seyredebilirsiniz ama size söz veremem. Konuşma hakkınız yok. Müdahale etmeyin’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘Bakanlık her alanı rezerv yapı alanı ilan edemez’
Keşif sırasında tüm gerekçelerini ilettiklerini belirten Cengiz şöyle devam etti:
Temel gerekçemiz şu 6306 sayılı afet altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun uyarınca rezerv yapı alanları aslında riskli alanlardaki ya da riskli yapılardaki ikamet edenlerin nakledileceği alanlar olarak belirlenmiş durumda. Yani rezerv yapı alanının bir riskli alan ile ilişkilendirilmesi gerekiyor. Bakanlık herhangi bir parselde hiçbir gerekçe ortaya koymadan hiçbir riskli alanla ilişki kurmadan istediği her alanı rezerv yapı alanı olarak belirleyemez. Yani rezerv alan adı üzerinde afet altındaki alanlardan kişilerin nakledileceği nakledilmek üzere yapılaşmaya açılacağı alanlardır fakat burada böyle bir durum yok sadece bakanlık diyor ki ‘ben burayı rezerv yapı alanı olarak belirledim. Burada konut yapacağım, bu konutları da satarak gelir elde edeceğim’. Fakat mevzuatta bu konuda bir şey yok. Mevzuatta tek söylediği ‘rezerv yapı alanlarında gelir getirici uygulamalar yapabilir’ şeklinde. Fakat biz diyoruz ki ‘gelir getirici uygulama tamamen gelir elde etmek için bir alanın rezerv yapı alanı ilan edilmesi demek değildir.’
‘Acil toplanma alanı’
Jeolojik ve ekolojik açıdan da söz konusu arazilerin rezerv yapı alanı ilan edilemeyeceğini belirten Cengiz “Yeraltı hidrolojik ortamı nedeniyle yapılaşmaya açılması uygun olmayan bir alan. Burası aynı zamanda Eyüpsultan Belediyesi tarafından da afet anında acil toplanma alanı olarak belirlenmiş bir yer. Afet anında acil toplanma alanı olarak belirlenmiş bir yeri yapılaşmaya açılmasındaki sakıncaları da ortaya koyuyoruz” dedi.
KAYNAK: halktv.com.tr