ODA TV yazarı Rafael Sadi, "Nerede yaşarlar nasıl ibadet ederler... En eski Yahudi tarikatında neler gördüm" başlıklı yazısıyla en eski Yahudi tarikatında gördüklerini anlattı.
İŞTE O YAZI:
Nablus kenti Grizim ve Braha (Bereket) Dağlarının eteklerindeki ova üzerine kurulmuştur.
Grizim dağının en tepesinde ise kadim bir Yahudi topluluğu olan Samaritenler veya Türkçesiyle Samiriye, İbranicesi Shomronim denilen bir topluluk yaşıyor.
Bu insanlar, bu bölgeye isimleri verilmiş olan en son Yahudi topluluğudur. Batı Şeria isminin İbranicesi olana Yehuda ve Shomron sözcüğünden türemiştir.
Bu mekanı daha 15 yaşımda iken bir gençlik gezisi esnasında ziyaret etmiş ve en eski Tevrat yazımının ellerinde olduğunu iddia eden bu insanlar ile tanışmıştım. Aynı gezide sözkonusu Tevrat açılıp geziye katılanlara da gösterilmişti. Tabii ki bende b u fırsatı kaçırmadan yerel giysiler ile o sinagogun yetkilisinin de bulunduğu resmi çekmiştim. Siyah beyaz bir resimdi. Maalesef resim şimdi nerede bilmiyorum. Bazı şeylerin özellikle de resimlerin ihtiyaç anında bulunmamak gibi huyları vardır…
BÜYÜK KOHEN’LE TANIŞTIK
Shomronların bulunduğu bu basit ve ilginç şehre iki kez daha gittim.
Bu da yaklaşık 20 yıl önce Kalkilya şehrindeki dostum olan Abed Sasa ile birlikteydi. Ve o topluluğun reisi olan bay Ovadya Hakohen, başka bir deyişle Kohen Hagadol ile tanıştık. Kohen Hagadol “büyük Kohen” demek olup sözkonusu aşiretin lideri anlamında da kullanıldığı gibi aslında Kral Süleyman tapınağının ondan önce de kutsal emanetler sandığının koruyucusu olan Kohen ailesinin liderine de “Büyük Kohen” yani “Kohen Hagadol” denirdi. Bay Ovadya’ya da Büyük Kohen denmesinin sebebi bu el yazması ilk Tevrat’ın koruyucusu olduğu için öyle deniyor sanırım.
Aslında, Bay Ovadya oldukça sevimli ve her Yahudi gibi esnaf bir adam. Kendisinin esas mesleği de susam ithalatıydı... Herhalde halen bu işle iştigal ediyordur.
Nablus şehrine her gittiğimizde Grizim dağı eteklerindeki teraslı kahvedeki güzel ikramlardan ve kahvesini serin havası ile birlikte içtiğimizi de eklemek isterim. Tabii o dağdan indiğimizde Nablus kentinin meydanındaki baklavacılardan da nasibimizi aldığımızı söylemeden edemeyeceğim.
Nablus baklavaları ve tatlıları ister inanın ister inanmayın ama Güllüoğlu’nu pek aratmaz. Tabii Güllüoğlu ve Antep baklavalarının yeri ayrıdır ama buna Abdurrahman Çelebi usulü de diyebilirsiniz.
İBADET ŞEKİLLERİ
Gelelim Shomronimlere… Bu insanların ibadet şekli ve Hamursuz bayramındaki kurban kesme ve kurban eti kavurma işlemleri Yahudilikten fazla İslam’a benzemektedir.
Mesela sinagoglara ayakkabı ile girilmemekte ve ibadet yerinde oturacak yerler olmayıp yerde oturmaktalar. Dua esnasında da secdeye de yattıkları bölümler var. Abdest aldıkları da yazıyor bazı araştırmacıların yazılarında ancak ben bunu pek görmedim.
2018 yılındaki bir araştırmaya göre bu topluluğun toplam nüfusu sadece 850 kişi olup bir kısmı da Holon şehrinde yaşamaktadır.
En ilginç yanı da bu insanların aslında Filistin hüviyetleri olması ve aynı zamanda İsrail vatandaşlıklarının da bulunmasıdır.
Samaritenler genellikle kendi aralarında evlenirler.
Bulunan en eski KETUBA (Evlilik akdi)
Grizim dağındaki SAMİRİYELİLERİN YERLEŞİM BİRİMİ
HAMURSUZ BAYRAMI KURBAN SUNAĞI
İLK YAZILMIŞ TEVRAT OLDUĞU İDDİA EDİLEN SAMİRİYELİLERİN TEVRATI KENDİ LİSANLARINDA YAZILMIŞ
SAMİRİYELİLERİN SİNAGOGLARININ İÇİ
KIZLAR VE ERKEKLER BAYRAMLIK KIYAFETLERİ İLE…
DUA ESNASINDA SECDEYE VARMAK
TEVRATIN TAŞINMASI