Depremde hasar gören evlerine giremedikleri için evlerinin yakınına kurdukları çadırda engelli oğullarıyla yaşama çalıştıklarını belirten Daşöz, oğlunun bakımının çadırda çok zor olduğunu belirtti.
Yetkililerden ağlayarak çadır isteyen Daşöz, şunları söyledi:
“Saat dörtte deprem olması nedeniyle evden bir şekilde çıktık biz yatalak oğlum olduğu için. Halı saha görevlisiyim ben belediye personeli. Halı sahanın orada sabahladık. Sabahlayınca Vezir Özer’in evine yerleştik biz. Saat bir buçuktaki depremi de orada yedik. Tekrar halı sahaya gittik amcamın oğlunu aradım, dedim bana kulübün anahtarını yetiştir. Kulübe girdik biz, hep beraber, yardım etti girdik.
“ÇATI BAHANESİ İLE ÇIKARTTILAR BİZİ”
Bize günlük baskı yaptılar, ‘konteyner bul’ çık diye. Ben de dedim defalarca benim yatalak oğlum var, mideden peg ile beslenen, konuşma yok bu adamı nereye götüreyim ben? Ondan sonra tantana oldu şu anda da belediye başkanı bize martın sonuna kadar müsaade etti.
İki gün önce belediye başkanını çağırdık öbür personeli çağırdık bize şunu bahane etti ‘çatıyı söktüreceğim ben’ dedi. ‘İhalesi dört ay oldu verileli, çatıyı söktüreceğim ben’ dedi. Biz de o sebepten çıktık geldik. Çatı bahanesi çıkarttılar yani bizi, başka bahane bulamadılar çıkartmak için.
“GİTTİĞİM GÜNDEN BERİ AĞLADIM”
Çocuk için daha iyiydi bizim için değil. Yani çocuğun mesela yeri rahattı, sıcaktı rutubet yoktu. Yani bu adam hastanede yatabilecek adam. Şartlar, mesela gece ben bunu çektim şapır şapır su damladı. Biz uyku uyumadık. Yani ancak bununla koruyabildim çocuğu yani.
Ya sağlıklı değil, öksürdü sabaha kadar mesela bu adam, ama çaresizim yani. Yapacağım götüreceğim bir yer yok. Yetkililerden ben konteyner istiyorum. Ya ben gittiğim günden beri ağladım ya, gittiğim günden beri ağladım ya.
Günlük baskısında durdum ben ya, günlük tehdit ettiler. Yani kaymakam da bir şey yapmadı, belediye başkanı da bu zamana kadar bana bir şey yapmadı, hiçbir şey yapmadı, sadece lafla sadece lafla.” (İHA)
Yeniçağ