Halk geçim derdiyle boğuşurken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.
Erdoğan önceki gün kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, “Milli Uzay Programımız çerçevesinde bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz. Hiç şüphesiz bu milli bir görev olacak. Başvurular arasından çekilecek ve seçilecek iki aday bilim elçimiz olarak uzaya çıkış süreci için gerekli tüm eğitimleri alacaklar. Eğitimlerin sonunda bu iki adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilecek” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu sözleri sosyal medyada gündem oldu.
SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Esenler Otogarı’nda yolculara mikrofon uzattı, “Bir vatandaşın uzaya gönderileceği müjde gibi duyuruldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordu.
Vatandaşlar; gündemlerinde uzay yolculuğunun yer almadığını, önceliğin ekonomi olduğunu ve kendileri için açıklanacak gerçek müjdenin kendilerine yardım edilmesi olacağını dile getirdi.
Verilen yanıtlar şöyle oldu:
“MİLLETİ ÖNCE KÖYE GÖNDERSİNLER”
Ali Yürek: “Uzaya değil, biz köye gidemiyoruz. Bırak uzayı, milleti önce köye göndersinler. Kaç lira bilet? Uzayı bırak, uzayı geç. Oraya gitmek bir yalan. Millete yalan olarak duyuruyorlar. Uzaya gidilecekmiş! Millet ekmek bulamıyor. Nasıl olacak bu? Bak burada insanların parası yok, yalvarıyor memlekete gitmek için. Onu memleketine göndersinler ilk önce de sonra giderler uzaya! Uzayı değil, bu memleketin ekonomik krizi var, onu düşünsünler. Fiyatlar almış başını gitmiş. Milleti rahatlatacak şeyleri konuşacaksın! Böyle konuşma mı olur? Böyle bir şey yok… Uzaya gidecekmiş… Ne uzayı? İstanbul’dan Edirne’ye gidemezsin, ne uzayı?”
“MİLLET ACINDAN ÖLÜYOR”
Dursun Kaya: “Uzaya değil, geriye doğru gidiyoruz. Ne uzayı? Çok güzel müjdeydi! Herkes sevincinden oynuyor bak! Millet acından ölüyor ya. Ekmek topluyorlar çöpten. Oraya vereceği parayı millete göndersin.”
“BENİ GÖNDERSİNLER AMA TEK YÖN… GERİ GELMEYEYİM”
Berkan Taşçı: “Gönderiyorlarsa beni göndersinler. Ama tek yön gödersinler, geri gelmeyeyim. (Neden böyle düşünüyorsunuz?) Şu an burada yaşamak çok güzel bir tecrübe değil de o yüzden. (Nasıl bir açıklama yapılsaydı sizin için gerçek anlamda müjde olurdu?) ‘Dışarıdan yatırımcı aldık’, ‘ülkeye daha çok döviz sokacak bir projemiz var’, ‘ülkeyi kalkındıracak herhangi bir gelişme oldu’ deselerdi şaşırtırdı beni. Böyle uçuk kaçık şeyler, gündemi anlık değiştirebilecek şeyler şaşırtmıyor artık.”
“BUGÜNÜN KONUSU OLMAMALI”
Ahmet Fırat: “Müjde mi? Ben şaşırıyorum sadece. Müjde olarak görmüyorum bunu. Ülkemizin sorunları olduğu sürece uzay ikinci planda kalmalı bence. (Ülkedeki sorunlar nedir sizce?) En başta ekonomi. Biz de bilimsel açıdan bazı adımlar atmalıyız ama o, bugün olmamalı.”
“UZAYA GELENE KADAR EKONOMİMİZ İYİ OLSA…”
Kenan Altun: “Uzaya gelene kadar bence ekonomimiz daha iyi olsa, bir şeyleri alırken para üstünü bol bol alabilsek…”
“BİR UZAYIMIZ KALMIŞTI!”
Bilal Fırat: “Bir uzayımız kalmıştı! Burası bitti, bir uzayımız kalmıştı… Boş açıklamalar bunlar. (Öncelik ne olmalı sizce?) Kentsel dönüşüm. Bir deprem olsa ne olacak? Kaç kişi ölecek? Onu düşünüyorlar mı? Hayır. Ev fiyatları almış başını gitmiş. Uzay için yapılacak harcama halka yapılmalı.”
“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE YATIRIM YAPILSA DAHA MEMNUN OLURDUM”
Nezihe Altınok: “Ben uzayı muzayı düşünmüyorum. Yerde duramadık ki uzaya nereye gidiyoruz? (Ne açıklansaydı sizin için müjde olurdu?) Garibanlara yardım. Türkiye’nin geleceğine yatırım yapsalardı daha memnun olurdum. (Uzay müjdesi yerine bilet fiyatlarına indirim yapılsaydı sizin için daha iyi olur muydu?) Tabi ki çok iyi olurdu. Halk da memnun olurdu bundan.”
“BEKLEDİĞİMİZ BU DEĞİLDİ”
Hasan Bey: “Halk olarak beklediğimiz müjde bu değildi. Bizim için yatırım, iş müjde olurdu. Beklentimiz bu yöndeydi. (Uzaya gitmek sizin gündeminizde üst sıralarda mı?) Bizim gündemimizde en son sırada olabilir. İlk sırada iş var.”
“BİZİM İÇİN ÖNCELİK SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ”
Habip Bağ: “Bize müjde vermesi için Türkiye’nin sorunlarını kökten çözmesi lazım. Bizim için öncelik bu konu.”
“BEN FINDIK YERKEN UZAYA GİTTİM GELDİM”
Sezgin Bey: “Ben 2 ay önce uzaya gittim geldim. Rize’den İstanbul’a hareket edecektik, fındık yedim. Fındık yerken kırıntısı boğazıma kaçtı. Gözlerim gitti geldi, uzaya çıktım indim… Fındığı yedim, boğuluyordum, orada ne yaptımsa yine aşağı indim…”
“BEN KENDİ DERDİMDEYİM”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Uzaya mı gönderirler, nereye gönderirlerse göndersinler, ben kendi derdimdeyim.”