Merkez Bankası (TCMB) politika faizini bugün beklentilerin altında artırarak yüzde 15’ten yüzde 17,5’e yükseltirken kademeli sıkılaştırmayı destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları aldığını açıkladı.
AA ve Reuters anketinde TCMB’nin politika faizini 500 puan artışla yüzde 20’ye çekmesi bekleniyordu.
TL ve Türkiye’nin dolar cinsinden devlet tahvilleri, TCMB kararı öncesine göre sınırlı değişim gösterdi.
TCMB bugün faiz artırımının yanı sıra, “parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları” aldı.
Karara dair açıklamada, kur, ücret ve vergi artışlarının enflasyonu olumsuz etkileyeceği vurgulandı.
Körfez ülkeleri ile yapılan anlaşmaların ardından gelen faiz kararı açıklamasında ayrıca “Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme” vurgusu da dikkat çekti.
Uzmanlar, faiz kararını değerlendirdi:
İpek Özkardeşkaya, Swissquote Bank analisti:
“TCMB’nin para politikasını normalleştirme beklentilerinde yetersiz kaldığı art arda ikinci toplantı, yeni ekonomi ekibinin bağımsızlığını teyit etme ve sağlıklı bir normalleşme politikası benimsemesine yönelik soru işaretleri uyandırıyor.
Para politikasında normalleşmenin çok yavaş benimsenmesi, yatırımcıların güvenini tehdit ederken, TL ve TL varlıklar üzerindeki baskıyı artırabilir.”
Tim Ash, Bluebay Asset Management stratejisti:
“Çok kötü bir karar ve bence bir hata. (Karar) Tekrar beklentilerin altında kaldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Erkan’ın para politikasında gerçek bir sıkılaşmaya gitme yetkisi olmadığını söyleyenleri haklı çıkaracak bir karar oldu. Makroihtiyati önlemlerle daha fazla sıkılaşmaya gidileceği mesajları veriliyor ama temelde güven eksik olunca, lafa değil icraata bakılır.”
Stuart Cole, Equiti Capital ekonomisti:
“Enflasyonu düşürmek ve Türkiye’deki varlıklara karşı güven inşa etmek için para politikasında sıkılaşmaya gidilmesi gerektiği kabul edildi. Ancak, eğer çok hızlı sıkılaşmaya gidilirse, finansal istikrarın riske girebileceğine ve ekonomide genel olarak bir şok etkisi görülebileceğine yönelik gerçek endişeler var.
TCMB’nin bugünkü kararı orta yolu bulmayı amaçlıyor ve belki para politikasında sıkılaşmaya devam edileceğine ancak ölçülü adımlarla yapılacağına yönelik açıklamalarla desteklenebilir. Bunun piyasalardaki endişeleri dindireceğini ümit ediyor olabilirler.”
Piotr Matys, In Touch Capital Markets analisti:
“TCMB’nin yeni başkanı Erkan’dan yine hayal kırıklığı yaratan bir faiz artışı daha. Hükümet yanlısı köşe yazarlarının TCMB’nin beklentilerin altında faiz artırımına gidebileceğine işaret ettiği göz önüne alındığında, bugünkü karar, Erkan’ın göreve geldiğinde verdiği ilk karardan biraz daha az hayal kırıklığı yaratıyor. TL kırılgan olmaya devam ediyor.”
Enver Erkan, Dinamik Yatırım Baş Ekonomisti:
“Ekonomistler ve yatırımcılar, seçimden sonraki atamalarda ilk etapta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tercih ettiği gevşek para politikasından daha agresif bir dönüş beklemişlerdi. Alışılmadık önlemlerin gevşetildiği bu kademeli sekansta şu ana kadar yeni ekonomi ekibinin icraatları liraya verilen desteğin azaltılması, döviz rezervlerinin inşa edilmesi ve kur seviyelerini dizginlemek için kullanılmış düzenlemelerin basitleştirilmesi şeklinde ilerledi.
Enflasyonun bu kadar hızlı yükseleceği bir dönemde Merkez Bankası’nın faiz tarafında daha proaktif adımlar atması gerekecek. Bu nedenle, piyasa beklentileri zaten sınırlı bir faiz artırımı yönündeydi ancak Merkez Bankası’nın bu konuda beklenti yönetimi girişimi açısından daha fazlasını yapması gerektiği açıktır.”
Mehmet Gerz, Ata Portföy Yönetim Genel Müdürü:
Enflasyona endeksli tahvillerin ima ettiği enflasyon beklentisi iki yıllık ortalamada yüzde 41,5. Bu oran 10 gün önce yüzde 30’du. Enflasyon beklentilerinde ciddi bozulma var.
Merkez Bankası bugünkü açıklamasında enflasyonla ilgili gerçekçi tespitler yapıyor ama gerekli adımı atmıyor, faizi yeterince yükseltmiyor.
Emre Akçakmak, East Capital kıdemli danışmanı:
“Vergi ve maaş artışları ile TL’nin değer kaybı sonrası enflasyonist baskıların daha da artmasına rağmen faiz kararının ikinci kez beklentilerin alt noktasına yakın olması ile yatırımcılara yine ‘acaba’ dedirttiğini söyleyebiliriz. Burada belki de enflasyonun bir süre daha yüksek seyredeceğine dair bir kabullenme var.
Öte yandan, açıklamada gördüğümüz doğrudan yabancı yatırımlar ibaresi, son dönemde gördüğümüz anlaşmalardan kısa vadede ciddi bir kaynak girişinin beklendiğini, bu anlaşmalar ve turizm sezonu ile beraber de kurda hareketliliğin azalacağının öngörüldüğünü düşündürüyor. (SÖZCÜREUTERS)
Sözcü