İş insanı Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu 17 sanıklı, Gezi ana davasında, Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Yiğit Ali Emekçi'ye 18 yıl hapis ve tutuklama kararı çıktı.
18 yıl hapis cezası verilerek tutuklanan avukat Can Atalay'ın, 2013'teki eylemlerde gaz fişeğiyle vurulmasına ilişkin yaptığı suç duyurusunda karar çıktı. Zaman aşımı nedeniyle takipsizlik veren savcılık, kararı avukat Can Atalay tutuklandıktan bir gün sonra tebliğ etti.
Gezi Parkı eylemleri sırasında 1 Haziran 2013'te polisin silahından çıkan gaz fişeğiyle vurularak yaralanan Atalay, şikayetçi oldu. Atalay'ın şikayetiyle ilgili olaydan 2 yıl sonra 2015 Haziran'ında ifadesi alındı. Atalay, ifadesinde Gezi Parkı önündeyken resmi giyimli bir polis memurunun gaz bombası atan tüfekle nişan alarak kendisine ateş ettiğini ve yaralandığını söyledi. Kendisine ateş açan polisin tespit edilerek cezalandırılmasını isteyen Atalay, olayın tanığı V.A.'nın da ifadesinin alınmasını talep etti. Tanık olarak ifade veren V.A. da Atalay'ın polis ve eylemciler arasında diyalog yürüttüğünü, bu sırada resmi giyimli bir polis tarafından ateş açıldığını belirtti.
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, İfadelerin alınmasının ardından dosyada başka bir adım atılmadı. 2021 yılının haziran ayına kadar açık olan dosyada başka bir işlem yapılmayınca, savcılık 15 Mart 2022'de zaman aşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı verdi.
25 Nisan'daki Gezi davasında tutuklanarak cezaevine gönderilen Atalay'ın gaz fişeğiyle vurulmasına ilişkin şikayetinde verilen takipsizlik kararı 26 Nisan'da, yani Atalay Silivri Cezaevi'ne girdikten sonra avukatlarına tebliğ edildi.
Can Atalay'ın avukatlarından Deniz Özen, "Şikayetin zaman aşımından düşmesi, 2021 yılının haziran ayında. Takipsizlik kararı ise 15 Mart'ta. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlik kararını Gezi davasının istinaf kararını bekleyerek verdi. Burada amaç, Gezi davasının sanıklarıyla dalga geçmektir. Bunu kabul etmiyoruz" dedi.