Çalık Holding’in ortağı olduğu Anagold Madencilik şirketinin 2010 yılının Aralık itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası’ndan çıkarılan ve istiflenen toprağın kayması sonucunda 9 maden işçisi toprak altında kaldı.
Bölgede günlerdir arama çalışmaları sürerken, 3 gün önce yaşanan toprak hareketliliği nedeniyle bugün çalışmalar durduruldu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın bölgede oluşturulan kriz merkezinde koordinasyonu ise devam etmekte.
Yaşanan maden faciasının üzerinden 9 gün geçti. İşçilerin ailelerin ve yakınlarının bekleyişi ise sürüyor. Toprak altında kalan işçilerden olan Uğur Yıldız’ın ailesi durum hakkında konuştu.
“ONLARIN GÖZÜ VADİDE, İNSANDA DEĞİL”
Uğur Yıldız’ın amcasının oğlu Selahattin Yıldız, "Biz burada bu canı alacağız. Vermek zorunda bu devlet. Yer üstünde yaşayan varlığı, yer altına gömmüş. Bunu vermek zorunda, çıkarmak zorunda. Ben bunun taşını okşamadan, mezarını ziyaret etmeden rahat etmem. Benim inancım, kültürüm bu.” sözleriyle isyan etti.
Bu toprakların her karışında dedesinin şehit kanı olduğunu söyleyen Yıldız, “Bu toprakları pisletmeyecekler. Bu toprakları neden kirlettiniz? Benim çocuğumu orada eritiyorsunuz. Onların gözü vadide, insanda değil" dedi.
“ÇOCUĞUMU ALMADAN GİTMEYECEĞİM”
1,5 yıl önce Gamze Yıldız ile evlenen ve olay günü toprak altında kalan 33 yaşındaki Uğur Yıldız'ın annesi Sevda Yıldız (52) ağlayarak, çocuğunun yaşadığını hissettiğini söyledi.
“Kimse inanmasa da bir anneyim, hissediyorum. Benim yavrum yaşıyor. Ama bu çalışmaya göre benim çocuğum açlıktan ölecek. Bir an önce bu işi çözsünler. Benim yavrumu versinler. Ben alayım evime götüreyim.” ifadesini kaydeden Yıldız, ilk gün yapılan çalışmalarda bir arpa boyu yol alınamadığını ifade etti.
Yıldız, “Benim çocuğumun arkadaşları bana 'İlk gün AFAD bizi içeri koymadı. AFAD bizi içeri soksaydı, biz 24 saat içinde biz arkadaşımızı kurtarırdık. Burayı bizim kadar kimse bilemez. Biz yıllardır burada çalışıyoruz' dedi. Bir an önce çocuğumu bize versinler. Onların söylemesine bakarsanız ayları da bulur. O kadar dayanacak gücüm de sabrım da yok. Ben çocuğumu almadan burayı asla terk etmeyeceğim. Çocuğumu almadan gitmeyeceğim.” açıklamasını yaptı.
Amaçlarının kendilerini, bölgeden uzaklaştırmak olduğunu ileten Sevda Yıldız, “Ne şekilde üstünü kapatacaklar bilmiyorum. Bir adım gitmeyeceğim. Gerekirse oğlum için canımı feda edeceğim. Ne gerekirse onu yapacağım. Bir evin bir oğluydu, benim yavrumun kimseye zararı yoktu. Benim yavrum iyi niyetliydi” ifadesini kaydetti.
"BİR BAKANIN ÇOCUĞU ORADA YATSAYDI CANLI CANLI ÇIKARIRLARDI"
Arama kurtarma çalışmalarını takip eden 58 yaşındaki baba Ali Ekber Yıldız, "Bu kadar sahipsizlik olmaz. Bir bakanın, başbakanın çocuğu orada yatsaydı, o çocukları canlı canlı çıkarırlardı. Artık her şeyi kabullendik. Bir an önce evladımızı bize teslim etsinler. Başka bir şey istemiyoruz.” dedi.
Toplantı üstüne toplantı yapıldığını ileten Yıldız, “Bilen insanları getirin. Toplantı, toplantı başka bilgi, çalışma yok. Kayma varmış. Kayma benim canımı aldı. Kayma varsa kaydırın gitsin. Orada bir canlı kalmadı ki. Biz her şeyi kabullendik. Lütfen bir an önce evladımı versinler. Olan garibanlara oluyor. Yazıklar olsun” söyleminde bulundu.
Yeniçağ