Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Ankara NTV İstibarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, "Merkez Bankası finansal istikrarı sağlamak için 2 türlü enstrümanı kullanmak zorunda. Zorunlu karşılıklar ve döviz alım satım işlemleri. 2 yaklaşım görüyoruz. Döviz alım satım ihaleleri ve doğrudan döviz alım müdahaleleri" açıklamasında bulundu.
Lütfi Elvan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:
Merkez Bankası Başkanımız teknik açıklama yaptı. Merkez Bankası'nın 2006'dan bu yana enflasyon hedeflemesi rejimini kullanıyor. Kısa vadeli faiz oranı temel politika amacı olarak belirlendi. Merkez Bankası bu rejim çerçevesinde finansal istikrarı sağlamak için 2 türlü enstrümanı kullanmak zorunda.
Zorunlu karşılıklar ve döviz alım satım işlemleri... Geçmişteki alım satım işlemlerinde de 2 yaklaşım görüyoruz. Döviz alım satım ihaleleri ve doğrudan döviz alım müdahaleleri... Döviz alım satım ihalelerinde önceden açıklanmak koşuluyla ihale gerçekleşiyor.
Ne kadarlık alım satım gerçekleştiği paylaşılıyor. İkincisi Merkez Bankası olağanüstü bir durumla karşı karşıya kalınca doğrudan alım satım müdahalesi yapıyor. 15 gün sonrasında ne kadar alım satım yapıldığını paylaşıyor.
Bu yöntemlere ilave 2017'den itibaren Hazine Müsteşarlığı ve MB arasında protokol imzalanıyor. Bu protokol yasal mıdır. Türk parasının dolaşımı ve istikrarı için politikaları Merkez Bankası'yla birlikte oluşturmak ve uygulamak. Yetki verilmiş yasal olarak. Merkez Bankası kanununun 4. maddesinde Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak, yabancı paralar ile altın karşısındaki tespit için kur rejimini belirlemek. TL'nin değerinin belirlenmesi için dövizin alım ve satımı, TL ile değişimi, bankanın temel görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. İşlemler tamamen yasaldır. Yasalara aykırı durum söz konusu değildir.
Merkez Bankası Başkanımız açıkladı. Ama biraz detaylara girmek istiyorum. Süreç nasıl işlemiştir... Hazine hesapları üzerinden döviz alım satım işlemi MB tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir muhabir banka aracılığıyla alım satım işlemlerini elektronik platformda gerçekleştirildiğini görüyoruz.
Bu platformda yerli yabancı piyasa yapıcı bankalar yer alıyor. Herhangi bir şahıs yok. Bir diğer soru, peki bu döviz alım satım işleminde taraflar birbirini biliyor mu? Hayır kesinlikle bilmiyorlar. Kimin ne kadar aldığını karşı taraf bilmiyor. İşlem tamamlanınca görüyorsunuz.
Bankalar elektronik işlem platformunda bir TL likiditesi söz konusu oluyor MB'de. Bunu da görebiliyorsunuz. Günlük olarak rahat bir şekilde görebiliyorsunuz. Ne kadarlık döviz alım satımı yapılmış bunların hepsini görüyorsunuz. Bunun örnekleri de var. Böyle ülkeler var.
Özellikle Uzak Doğu başta olmak üzere var. Kasım ayından bugüne döviz alım gerçekleştirmesi söz konusu olmadı zaten. MB kayıtlarında zaten tüm bunlar yer alıyor. Bu yöntemi tartışabilirsiniz ama kimseyi yolsuzlukla suçlayamazsınız. Bir yolsuzluk yapması söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından talimat verildiği gibi iftiralar yer alıyor. Usulsüzlük yapıldığı şeklinde yaklaşımlar doğru değil. Elbette tartışabilirsiniz ancak yolsuzlukla suçlayamazsınız.
Merkez Bankamızın uygulamalarında şunu görüyoruz. Döviz alım satım müdahalelerinin kamuoyuna açıklandığını görüyoruz. Geçmişe yönelik swap verilerinin yayınlandığını görüyoruz. Özellikle bilgi kirliliği söz konusu, siyasi malzeme olarak kullanılması söz konusu. Bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması açısından bu verilerin yayınlanmasında fayda görüyorum. Takdir Merkez Bankası'nın.
Kullandığınız her kelime her cümle yatırımcılar tarafından doğrudan karşılık bulabiliyor. Ülke riskine yönelik değişik algılara yol açabiliyor. Büyük özen ve hassasiyet gösterdim. MB bağımsızlığına müdahale edici kavram ve söylem içinde olmadım. Bu meseleyi de değerlendirdiğimde şunu düşündüm. Merkez Bankası gerçek sahibidir bu işin. Merkez Bankası açıklama yapmadan benim açıklama yapmamın Merkez Bankası'nın bağımsızlığı üzerinde gölge oluşturur diye açıklama yapmak istemedim.
Yöntemler özet olarak elbette konuşup tartışabilirsiniz. Yapılmasaydı ne tür durumlarla karşı karşıya kalırdık bunları da konuşmak lazım. Yolsuzluk söz konusu değil, gelen para swap üzerinden bankalara kullandırılmıştır.
Pandemi tüm dünya ekonomilerini sarstı. Sürece baktığımızda tüm ülkelerin sorunlar yaşadığını görüyoruz. Çok yüksek oranda borçlanmaların gerçekleştiğini görüyoruz. Toplam borç 24 trilyon dolar artıyor. Kamu maliyesinde 16 trilyon dolarlık harcama görüyoruz. Dünyada bazı şeylerin bu süreçte farkına varıldı. Tedarikteki kopukluklar, emtia fiyatlarındaki artış... Pek çok konuşulmayan konu ortaya çıktı. Güçlü bir büyüme bekliyoruz. Türkiye'ye pozitif yansıması olacak. Aşılamaya bağlı olarak covid sürecini gözlemleyeceğiz. Dünya çok önemli bir sorunla karşı karşıya kaldı. Borçlanmada, bütçe açıklarında tüm ülkeler önümüzdeki yıllarla bunlarla mücadele edecek.
Ülkelerin genel anlamda borçlanmaları söz konusu. Ciddi sorunların ortaya çıkacağını düşünüyorum. Tedarik sorunları artık özellikle tedarik zincirlerinde bölgesel tedarik noktalarının oluşması gerektiğini gösterdi. Çin, Uzak Doğu merkez değil de çok merkezli tedarik noktaları kurulmalı. Türkiye önemli konuma sahip. Güçlü bir altyapıya sahip. Bu sorunların giderilmesi ülkelerin tek alacağı kararlardan oluşmuyor. Uluslararası işbirliği, bölgesel birliktelikler, birlikte hareket etmeli ve ortak kararlar alınmalıdır.
http://www.krttv.com.tr/ekonomi/hazinevemaliyebakanilutfielvandan128milyardolarh72838.html