Home
11 Ağustos 2022 ( 13 izlenme )
Reklamlar

HSBC, dolar/TL öngörüsünü arttırdı

Raporda mevcut halde yüzde 70’lerde belirtiler enflasyonun HSBC ekonomistlerinin ön görülerine göre 3. çeyrekte yüzde 90’a yaklaşabileceği belirtildi. Bu durumun Merkez Bankası’nın faiz artırmaya niyetli görünmediği bir ortamda reel faizin yeni bir rekor düşük civara gerileyeceği manasına geleceği ifade edildi.

Rapordaki değerlendirmelere göre bu amaçlarla vatan içi yerleşiklerin TL tutma talebi önümüzdeki aylarda azalıp, dolar/TL’nin daha da artmasına sebep olabilir.

Yetkililer yeni önlemler ve yeni enstrümanlar açıklayabileceğine ilgi çeken banka fakat sahip olunan siyaset ve makro zeminde bunların TL üstündeki etkisinin geçici olma ihtimalini belirtti.
Rusya'da rubleyi altına endeksleme arayışı
Yaklaşık 2 bin 300 ton altın rezervi ve senede aşağı yukarı 300 ton altın üretimiyle Rusya'nın, rubleyi altına endekslemesi düşüncesine yönelik tartışmalar, yaptırımlar ve Rus yetkililerden gelen açıklamalarla sürat kazandı.
Rusya'da yerel para birimi rubleyi istikrara kavuşturmak ve ülkenin finansal bağımsızlığını artırabilmek amacıyla rublenin altına ve detaylı emtialara endekslenmesi tartışılıyor.

Yaklaşık 2 bin 300 ton altın rezervi ve senede aşağı yukarı 300 ton altın üretimiyle Rusya'nın, rubleyi altına endekslemesi düşüncesine yönelik tartışmalar, yaptırımlar ve Rus yetkililerden gelen açıklamalarla sürat kazandı.

UNIVER Capital Sermaye Piyasası Bölümü Direktörü Artem Tuzov, 100 sene evvel nakit paraların altın üstünden denklikleri olduğunu anımsattı.

Modern teknolojilerin geliştiği çağımızda ise fiat paralara ya da metallere endeksli kripto paraların geliştiğine işaret eden Tuzov, "Rublenin de belirli dışsatım ürünlerine endekslenmesi benzer bir şekilde geliştirilebilir. Dijital ruble projesiyle iki döngülü maddi sistem yapılabilir. Ülke içinde fiat ruble ve uluslararası ortaklar amacıyla da belirli dışsatım ürünlerine endeksli bir dijital ruble olabilir." diye konuştu.

Ruble üstünden düşük maliyetli üretimdeki karlılıkların azalacağını, dışsatımcıların da bu amaçla zarar görebileceğini ifade eden Tuzov, "Ancak sonucunda Rusya, vatantaşların satın alma kuvvetinde kalıcı bir düşüşe yol açan ve rublenin sıksık değer kaybetmesine dayalı bir ekonomiden kurtulabilir." dedi.

İki döngülü sistem
Rusya Emniyet Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, bir vakit evvel Rossiyskaya Gazeta'ya verilen röportajda, Rus eksprlerin "iki döngülü maddi ve finansal sistem" üstünde çalıştıklarını söylemişti.

Projeye göre, Rus rublesinin altın ve döviz sayısal değeri olan detaylı emtialara endekslenmesinin araştırıldığını bildiren Patruşev, "Sonuç itibarıyla ruble döviz kuru gerçek satın alma kuvveti paritesine karşılık gelecek. Herhangi bir yerel finansal düzenin egemenliğini sağlamak amacıyla ödeme araçlarının temel bir değere ve fiyat istikrarına sahip olması, dolara bağlı olmaması gerekir." ifadesini kullanmıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da söz hususu açıklamanın sonrasında rublenin altın ve detaylı emtialara endekslenmesi hususunun gündemlerinde olduğunu teyit etmişti.

Rus rublesi, Batılı ülkelerin yaptırımlarının sonrasında dolar karşısında 70 seviyesinden 130 oranına kadar çıkmış, ülkede yaşanan döviz krizi sebebiyle Rusya Merkez Bankası, sert sermaye kontrolleri programa başlamıştı. Sonrasında ruble, dolar karşısındaki kayıplarını telafi ederek 60 düzeyinin altına geriledi.

Rusya Merkez Bankası, 28 Mart'ta aldığı kararla geçici olarak, piyasadan gramına 5 bin ruble sabit fiyatla altın alacağını duyururken, birtakım Rus ve uluslararası ekonomistler, söz hususu adımın "rublenin altına endekslendiği" manasına yaklaştığını öne sürmüştü.

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, rublenin döviz karşısındaki serbest dalgalı yapısının korunması gerekliliğini belirterek, rublenin altına endekslenmesi fikrinin gündemlerinde olmadığını bildirmişti.

19'uncu yüz senede denenmişti

Rus ekonomisinin, "Batılı ülkelerin kapsamlı yaptırımları sebebiyle kapsamlı bir değişim vaktine girdiği" yorumları ağırlık kazanırken, Rus rublesinin altına endekslenmesi hususu ülke tarihinde ilk defa gündeme gelmiyor.

Rus İmparatorluğu'nda 1892 ila 1903 senelerinde maliye bakanlığı vazifesini yürüten Sergey Vitte, 1897'de ülkede "altın standardı" programı başlatmıştı.

Söz hususu adımın sonrasında ruble mühim oranda devalüe olmuş, bu sayede dışsatım gelirleri artarken, ülkeye oluşturulan dış yatırımlar da artış kaydetmişti. Vitte, bilhassa sanayide yaşanan süratli büyüme yardımıyla "Rus sanayileşmesinin babası" lakabını kazanmıştı.

Rus tarihçi Aleksandr Bugrov ise Rusya Merkez Bankası amacıyla kaleme aldığı makalede, Vitte'nin altın standardı programının, ülkede çoğalan dış yatırımlar amacıyla bir gerekçe olmadığını, ülkenin zaten cazip bir piyasa konumundayken söz hususu program sebebiyle Rusya'nın dış borcunun yönetim edilemeyecek kadar arttığını belirtti.

Rublenin sayısal değerinin altına endekslenmesine yönelik program, 1. Dünya Savaşı'nın başlaması sebebiyle sona ermiş, savaşın sonrasında yine uygulanması gündeme gelse de bir daha yürürlüğe konulmamıştı.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Fehmi Koru Narin cinayetine mercek tuttu: "Bilinmeyen bir hesap ve olağandışı durum var" Kalkınma ajanslarında kara delikler! Miçotakis'in hedefi tekrar Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu: Osmanlı fantezileri yerine ekonosine odaklanmalı! AKP'nin kalesi Esenler’de Erdoğan'a büyük şok! Mikrofonu kime uzattıysa o cevabı verdi