27 Ekim 2017’de kendi ülkesinin televizyonuna konuşan Katar eski
Başbakanı Hamed Bin Casim ‘ Körfez ülkeleri, Batılı ülkeler ve
Türkiye’nin Esad’tan kurtulmak için 137 milyar dolar harcadıklarını’
söyledi. Bin Casim ‘Silah , para ve militanları Türkiye üzerinden
Suriye’ye gönderiyorduk’ dedi.
Suriye’de Ankara ile birlikte hareket eden tüm ülkeler şimdi Türkiye’nin karşısında.
Katar hariç.
400 bin nüfus ve 11 bin kilometrekarelik yüzölçümü ile Katar’da yüz
uçağın bulunduğu iki büyük Amerikan üssü var ve ABD tüm Ortadoğu’yu
buradan gözetiyor.
Malatya Kürecik’ten yaptığı gibi.
AKP yönetiminde Ankara Esad’ı devirmek için 20112015 döneminde akıl almaz işlere kalkıştı. Bunların ne olduğunu bilmeyen yok.
IŞiD, Nusra, ÖSO, PYDYPG ve benzeri örgütler Ankara’nın yanlış politikasının ürünüdür.
Bununla yetinmeyen Ankara Esad’a destek veren Rusya ve İran’ı düşman belledi ve
24 Kasım 2015’te Rus uçağını düşürdü.
Bilinen ve bilinmeyen yüzlerce detayla birlikte Ankara’nın Suriye ve bölge politikası çöktü.
27 Haziran 2016’da Ankara düşürülen Rus uçağı için özür diledi.
Böylece Türkiye dış politikasında yeni bir dönem başladı. Bunun
üzerinde Rusya 24 Ağustos 2016’da Türk ordusunun Cerablus’a oradan da
ElBab ve Azez’e girmesine izin verdi.
O dönem Türk ordusu Rus ve Suriye ordularıyla birlikte ortak düşman IŞİD’e karşı savaşıyordu.
Tıpkı İran’ın yaptığı gibi.
Sonra görüşmeler başladı.
Astana ve Soçi’de herşey netleşti:
Rusya, Türkiye ve İran , Suriye konusunda birlikte hareket edecek.
Salı günü Soçi’de toplanan Suriye Barış Konferansı bu ortak çalışmanın sonucudur.
Tüm tarafların katıldığı konferansta yeni anayasa ve demokratik seçimler için uzlaşmaya varıldı.
Bu süreç içinde Afrin yalnızca bir detay.
İşlerin zaman zaman karışmasına rağmen.
Çünkü işler o kadar kolay değil.
Ankara 2011’den başlayarak Suriye’de savaşan onlarca silahlı grup ile
karmaşık ilişki kurmuş ve onlara destek vermişti. Bu ilişkileri bir
günde bitirmek kolay değil. Üstelik adamların 100 binden fazla militanı
ve her türlü silahı var.
ÖSO bu gruplardan yalnızca biri.
İdeolojik birliktelik ayrı bir konu.
Belki de bu nedenle Ankara Suriye ordusunun İdlib’e karşı operasyonuna
karşı çıktı. Oysa İdlip’te Nusra ve yandaşı grupların işgali altında.
Arap medyasına bakılırsa Rusya, İran ve Suriye Türk ordusunun Afrin
operasyonuna izin verince Ankara Nusra’ya baskı yaparak bazı bölgelerden
çekilmesini sağlayacaktı.
Özetle durum hala net değil.
Herkes kendine göre bir senaryo yazıyor
Her ülke kendi çıkarını kollamak için plan yapıyor.
Ankara ‘Kürt Koridoru’nu engellemek için Cerablus’tan Afrin’e kadar PYD
varlığına son vermek istediğini söylüyor. İçişleri Bakanı Soylu ‘Bu
bölgede kaymakam, emniyet müdürü ve jandarma komutanlarımız görev
yapıyor’ dedi.
Bölgeden gelen haberlerle bakılırsa buralarda her şey tütkçelştiriliyır.
Okul öğrencilerine dağıtılan karneler dahil.
Cerablus’tan Suriye’nin Irak sınırına kadar uzanan bölgede ise ABD
güçleri olduğu için oraya müdahale etmek şimdilik gündemde görünmüyor.
Özellikle Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı son telefon görüşmesinden sonra.
Şam ise ülke toprakları üzerinde bütün terör örgütlerinden kurtulmak istiyor.
IŞİD yok edildiğine göre şimdi sıra Nusra ve benzerlerinde.
Sonra da ÖSO ve benzerlerinde.
Anlaşarak ya da savaşarak.
Bakalım o zaman Ankara ne yapacak.
ABD müdahale etmezse PYD işi kolay.
Etse de kolay.
Bunun da tek koşulu : TürkiyeSuriye işbirliği
Ama her konuda, samimi ve tüm detaylarda.
Türkiye ve Suriye’de Kürt sorununa barışçıl çözüm bulmak dahil.
Ama öncesinde Esed Esad olmalı.
Yoksa Ankara’nın ÖSO ve benzeri gruplara verdiği destek hep problem olacak.
Sorunlar çoğalarak büyüyecek.
Arap medyasına göre ÖSO’ya destek veren Türk ordusu Kuzey Suriye’den
çekilmeyecek gibi davranıyor ya da çekilse yerine ÖSO ve diğer grupları
bırakacak.
Bu doğuysa o zaman konuşulacak hiç bir şey kalmıyor.
Hiç kimse Ankara’nın ÖSO ve benzerlerine sürdürdüğü desteğe bir anlam veremiyor.
Bin yıllık tarihi olan Türk devletinin ÖSO ve benzerlerine ihtiyacı yok.
ÖSO ve diğer örgütlerin içinde İsrail dahil dünya istihbarat örgütlerinin adamları vardır.
Bunu ben değil Suriye Ulusal Konseyi eski Başkanı Ahmed Carba demişti.
Türkiye Cumhuriyeti komşu bir ülkenin iç sorunu olan ÖSO ile bu denli içli dışlı olmamalıydı.
Ankara Suriye’de çözüm ve bu ülkenin toprak bütünlüğünü istiyorsa Şam ile işbirliği yapmak zorundadır.
Şam’a göre ÖSO ve benzerleri terör örgütleridir.
İran ve Rusya her zaman olduğu gibi bundan sonra da Esad’ın yanında olacak.
Özetle önümüzdeki günlerde herkes herkesi güven testine tabi tutacak.
Artık hiç kimsenin ve özellikle Ankara’nın hata yapma lüksü yok.
Hata büyüdükçe bedeli çok daha ağır olacak.
Ankara son 7 yılda mutlak olarak herşeyi yanlış yaptı.
Öyle görünmezse de umarım bu alışkanlıklarından kurtulur.
Bunun için de 2011 öncesine dönmeli ve zarar verdiği herkesle yeniden dost olmaya çalışmalı.
Başka hiç bir çaresi yok.
Kesinlikle yok.
Örneğin Ankara Rusya ve İran işbirliğine taktiksel bakıyorsa o zaman
çok daha karmaşık gerginlik ve düşmanlıklara hazır olmalıdır.
Yok eğer atılan adımlar stratejik bir dostluk için ise bölgenin tüm sorunları çok kısa bir süre içinde çözülür.
Dış sorunlarını çözen bir AKP böyle bir durumda ülke içinde yanlış ve tehlikeli tutum ve davranışlarından da vazgeçebilir.
Zor olduğunu sanmıyorum.
İran ve Rusya gibi tarihsel, geleneksel, dinsel, mezhepsel iki ‘düşman’
ülke ile barışan bir iktidar kendi halkıyla da barışabilir.
2011
öncesinde Ankara’nın en iyi dostu Esad’a yapmadığını bırakmayan AKP
şimdi onunla barışmaya hazırlanıyorsa kendi halkıyla çok daha kolay
barışabilir.
Önemli olan niyet, istek ve kararlılıktır.
‘Yurtta sulh cihanda sulh’ için.
Yoksa!
Herkes kendi yoluna.
Tüm yollar ise İsrail’e.
Son 7 yılın tek gerçeği.
Oysa adına ‘Arap Baharı’ demişlerdi.
Sonuç ortada.
Afrin yalnızca bir detay.
Bildik uzman ve azmanların asla anlamayacağı türden.
Adamlar 7 yılda bir tek haber, yorum, analiz ve öngörüleri doğru çıkmadı ama hala yalan söylüyorlar.
Ben ise yüzde yüz doğruları yazıp anlatıyorum.
Tek bir amaç için :
Türkiye; Suriye, Irak, İran ve bölgenin tüm ülkeleri ile dost olsun diye.
Türkiye’de herkes barış, esenlik ve mutluluk içinde olsun diye.
2011 öncesinde olduğu gibi.
Zor ama son 7 yılın tüm acılarını unutmak için.
http://halktv.com.tr/afrinyalnizcabirdetay286872