CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Erzincan’da esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinledi.
Anka'dan Tamer Arda Erşin ve Fatih Nazım Efe'nin haberine göre; bir inşaat işçisi, İlgezdi’ye nasırlı ellerini göstererek, “Şereftir, ama karnımı doyuramıyorum. Karın doymuyor, adam 4-5 tane aylık alıyor. (Boğazını göstererek) Daha artık bizim buramıza geldi” dedi.
Emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kalan bir yurttaş ise bin 800 lira maaş ile geçinemediği için başkasının çalışma hakkını gasp ettiğini söyleyerek, “Benim 3 bin lira emekli maaşım olsa inanın ki gelip burada bir başkasının hakkını gasp etmem. Şimdi gasp etmiş oluyorum. Çünkü niye? Doyuramıyorum kendimi, doyursam gelip çalışmam” diye konuştu.
Gamze Akkuş İlgezdi başkanlığındaki 40 kişilik CHP heyeti, Erzincan’da esnafla ve vatandaşlarla dertleşti. İlgezdi’ye nasırlı ellerini gösteren bir inşaat işçisi, “Halimiz nasıl olacak? İnan ki ya intihar edeceğiz ya kendimizi öldüreceğiz” dedi. İlgezdi’nin “Niye kendinizi öldürüyorsunuz” diye sorduğu inşaat işçisi, “Ne yapalım, çare olamıyoruz ki. Bir sıvı yağ 60 liraydı, bakkal şu anda 120 liraya satıyor. Adam cebini dolduruyor, 40 bin lira; 5 tane aylık alan var. Bize gelince bir şey yok. Biz inşaatçıyız, iş bulamıyoruz” diye konuştu.
İnşaat işçisi, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un “Yevmiye arttı mı” soruna, “Yok, artmadı. Ama her şeye zam. Benim yevmiyeme ver zammı. Yevmiye 180 lira. Bir sıvı yağ parası. Akşama kadar bilek sallıyorum. (Nasırlı ellerini göstererek) Bak ellerime bak. İnşaatçıyım” yanıtını verdi.
Güzelmansur’un “Bu eller şereftir” dediği işçi, “Şereftir, ama karnımı doyuramıyorum. Karın doymuyor, adam 4-5 tane aylık alıyor. (Boğazını göstererek) Daha artık bizim buramıza geldi” dedi
30 yaşındaki çocuğunu evlendiremediğini vurgulayan inşaat işçisi, “Bir evlenme olmuş 200 bin lira. 200 bin lira masraf var. Evlendiği zaman diyecek evim yok, işim yok” diye konuştu. Türkiye’de adaletin olmadığını savunan inşaat işçisi, “Adalet sadece zenginlere, kodamanlara çalışıyor. Garibana adalet yok. Adalet zengin işi. Parası varsa işini görüyor. Parası yoksa ‘Hele çık buradan dışarı’. Atıyorlar dışarıya” dedi.
Aynı işçi, ev kiralarının asgari ücrete yaklaştığını aktararak, “Adam 2 bin 500 liraya ev kiralamış. Gelin ben size göstereyim. Asgari ücret 2 bin 800. Nasıl olacak bu iş” diye sordu.
Başka bir yurttaş da zamlardan yakınarak, “Sabah kalkıyoruz, zam gelmiş; akşam gidiyoruz, zam gelmiş. Böyle bir ülke var mı? Fransa’da marketleri yağma etmediler mi 25 kuruşa. Bize 5 lira zam geliyor. 3 liralık malzemeyi 7 liraya aldım. 3 liralık malzemeye 4 lira zam gelemez. 50 kuruş gelir ya. Diyor ki ‘denetim kurumu kuruldu’. Kimi denetliyor? Adam depoya doldurmuş malzemeyi, her gün zam yapıyor” dedi.
Marketlerin fahiş zamlar yaptığını savunan yurttaş, marketleri yönelik denetleme önerisini şöyle anlattı:
“Gel kardeşim, sen köylüden kaça alıyorsun malzemeyi, 1 liraya alıyorsun. Nasıl 10 liraya satıyorsun? Bu vatandaşın maaşı 10 lira mı? 10 lira değil bu vatandaşın maaşı, 3 lira. 3 lirayı da patron zorla veriyor. Benim oğlum, 70 kişinin yaptığı işi yapıyor, Kuşadası’da, otelde. Erimiş çocuk ya. Bir de 2 bin 500 liraya düşürüyor. Patronlar keyfediyor.”
“Adam gelmiş, diktatör; savcı elinde, hakim elinde. Her şeyi yapıyor” diyen yurttaş, “Şimdi de var ya 100 bin liralık evi 300 bin lira yapmış. Fakiri yine bağlamış. Tabii borçla. Millet hep borçlu” dedi
Başka bir yurttaş da İlgezdi’ye, ceplerindeki telefon ile maddi durumlarının ölçülmeye çalışıldığını ifade ederek, “Biri diyor ‘cebinde şu telefon var’, biri diyor ‘evinde şu araban var’. Aha burada bir döviz bürosuna, bir lokantaya girelim. Geçen seneki faturayı getirsinler bir de bu seneki faturayla birleştirelim. Kaç para zam gelmiş, desin. Geçen sene buzdolabı kaç paraydı, bu sene kaç para? Geçen sene dolar kaç liraydı, bu sene bu kadar? Ne sen beni rencide et ne de ben seni. Demek ki doğrudur, gelmiştir. Kimi diyor ‘cebindeki telefona bak’. Ya insanların cebindeki telefon, hayatlarında olan şeylerdir bunlar” diye konuştu.
Kahvehanedeki emekli bir yurttaş, insanların işsizlikten kahvehanede oturmak zorunda kaldıklarını anlatarak, “Oğlum şu an asker, hiç çalışanım yok. İşim de yok. Ne yapayım” dedi. Mehmet Güzelmansur’un “İş olsa çalışırsın” dediği yurttaş, “Çalışırım. Bana bir iş göster” karşılığını verdi. İlgezdi’nin yaşını sorduğu yurttaş, 58 yaşında olduğunu söyledi.
CHP’li İlgezdi, un toptancısı esnafın dükkanının boş olduğunu görünce şaşırarak, “Bomboş içerisi” dedi. Esnaf ise “Her gün zam geliyor. Aldığımızı ertesi gün satamıyoruz. Un, 180 liradan çıktı 230 liraya. Bir hafta içerisinde” diyerek dükkanın boş olma nedenini açıkladı.
Bir bakkala giren İlgezdi, soğan alan yurttaşa, “Mahsuni’nin dediği gibi yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, ama artık kuru soğana bile kalmadılar” dedi. Yurttaş, “Aynen öyle, sadece bunu alabiliyoruz artık” diye yanıt verdi. Yurttaş, “Bugün alabiliriz ama yarın alma şansımız yok” diye ekledi.
Kuruyemişçide çalışan emekli yurttaş da İlgezdi’ye, çalışmak zorunda kaldığı için başkalarının hakkını gasp ettiğini anlattı. Yurttaş, bin 800 lira emekli maaşıyla geçinemediği için çalışmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “Adı emekliyim ama maalesef... Verdikleri hiçbir vaadi yerine getirmediler. Onlar da 2 ay önce gelmişlerdi ve söyledim. ‘En azından emeklilere verdiğiniz sözünüzü yerine getirseydiniz, yine yeterdi. İnanırdım o zaman sizin bir şey yapacağınıza ama maalesef’ dedim. ‘İnandıracak bir şey bırakmadınız’ dedim. Benim 3 bin lira emekli maaşım olsa inanın ki gelip burada bir başkasının hakkını gasp etmem. Şimdi gasp etmiş oluyorum. Çünkü niye? Doyuramıyorum kendimi, doyursam gelip çalışmam” diye konuştu.
İlgezdi de “Vatandaş, hak ettiği maaşı alamadığı için bir de vicdan duyuyor. Diyor ki ‘Ben başkasının hakkını gasp ediyorum. Emekli olup çalıştığımda’” dedi. Yurttaş ise kendisinin de çocuğuyla torunlarıyla gezmek istediğini ancak gidemediğini belirterek, “Gitsem aç kalacağım” karşılığını verdi.