Home
20 Eylül 2018 ( 1287 izlenme )
Reklamlar

İşte tutuklanan 3. Havalimanı işçilerinin ifadeleri "Ailece AK Parti'ye oy verdik"

Üçüncü Havalimanı inşaatında çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yaptıkları için tutuklanan 24 işçiden bazılarının ifadesi ortaya çıktı. İfadeler, şantiyedeki çalışma koşullarını da gün yüzüne çıkardı. Tutuklanan işçi Selami Sarıboğa'nın babası Vehbi Sarıboğa ise “Ben Ak Parti üyesiyim, biz ailecek kuruluşundan beri Ak partiye oy verdik. Hak aramak suçsa, bu ülkede haklı kalmaz” dedi.


AKP iktidarı Üçüncü Havalimanını, prestij projesine çevirirken havalimanı inşaatında çalışan işçilerin isyan etmesiyle gerçekler ortaya çıktı.

İnsanlık dışı koşullarda çalıştırılan işçiler, tahtakurusu olan odaların düzenlenmesi, iş güvenliğinin sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesi amacıyla yaklaşık bir haftadır eylem yapıyor.

Öyle ki iktidar işçilerin çağrısına kulak vermek yerine, polis ve jandarmayla işçilerin kaldıkları konteynerlere baskın yaparak bazı işçileri önce gözaltına aldı daha sonra da 24 işçiyi tutuklayarak cezaevine gönderdi.

Fakat tutuklanan işçilerin mahkemede verdikleri ifadeler onlarca dramı da gün yüzüne çıkardı. O işçilerden biri de 21 yaşındaki Ramazan Gözel.

“KAZA SONRASI ALDIĞI 19 GÜNLÜK RAPOR ÜCRETİNDEN KESİLDİ”

21 yaşındaki Ramazan Gözel: “Kuzenim Cihan Sarıbulak'la birlikte şantiyede çalışmaktayız. İskele olmadığı için merdivenle iş yapmaktayız. Zemin de kaygan kuzenim merdivenden 3 metreden düştü. Kalçasından çıkıntı oldu. 19 gün rapor aldı ve bu ücretinden kesildi. Aynı şekilde ben de havale geçirdim. Başka bir ölümlü kaza olduğu için ambulans beni almaya gelmedi. Patronum benim tedavim için araç göndermedi” dedi.


İşçilerden Rıdvan Günül ise “Kaymakam beylerin geleceğini öğrenince ben de gittim. Aranızdan temsilci seçin dediler. Ben de temsilci oldum. Görüşmeyi yaptıktan sonra koğuşuma gittim. Kamp sorumlumuz beni aradı, ‘gel çay içelim’ dedi. Ardından 4 gündür nezarethanedeyim. Ayrıca, Kampta zehirlendim. Sicil numaram olmadığı için benimle ilgilenmediler. 2,5 aydır buradayım, başkasının yatağında yatmaktayım. 13 gün önce yatması gereken maaşım da halen yatmadı” diye konuştu.

“TAHTA KURDU YATAKLARDA YATIP SESİMİZİ DUYURAMIYORDUK”

Selami Saribuğa ise ifadesinde şunları kaydetti “Bir grubun bizim çalışma şartlarımızı düzeltmek için toplandığını öğrenince ben de onlara katıldım. Kesinlikle polise jandarmaya saldırmadım. Ben polise jandarmaya taş atanlara engel olmaya çalıştım. Benim tek sorunum firmaylaydı. Tahta kurdu olan yataklarda yatıp sesimizi duyuramıyorduk. Ben sesimizi duyurmaya çalıştım.”

“TAHTA KURUSU ISIRIĞI NEDENİYLE RAHATSIZLANDIM… SUYU BİLE AZ VERİYORLARDI”

22 yaşındaki Hasan Çetin ise “Eyleme katıldım ancak etrafa zarar verecek bir eylemde bulunmadım. Arkadaşlarım bizim hakkımızı savunuyorsa ben neden bu çağrıya destek olmayayım dedim. Benim tahta kurusu ısırığı nedeniyle rahatsızlığım bulunmaktadır. Sürekli öksürüyorum. Tedavi için başvurdum, sonuç alamadım. Bu sebeple bu yürüyüşe katıldım” dedi. İfadesinde gece vakti kapıların kırılarak gözaltına alındığını belirten Çetin; “Günde iki öğün yemek yiyorduk. Suyu bile az veriyorlardı. Ülkemizde kimse bu şekilde kötü koşullarda yaşamıyordur” ifadelerini kullandı.


Ferhat Uyar ise “Eylem olduğu için işler iptal edilmişti. Ben de dışarıya çıkarak eylemin olduğu yerde yarım saat kaldım. Akşam da sendikacıların konuşma yaptığı yere gittim. Burada da 10 dakika kaldıktan sonra koğuşuma döndüm. Daha sonra polisler gece gelip bizi aldılar. Ters kelepçe takıp sadece giyinmeme izin verdiler. Ayrıca benim ifadem alınırken İGA çalışanlarıyla bana teşhis yaptırıldı” dedi. Uyar’ın avukatı da müvekkilinin ifadesinin İGA yöneticileriyle birlikte alındığını ve teşhisi de İGA yöneticilerinin yaptırdığını söyledi.

“YÜRÜYÜŞE KATILMA AMACIM İŞVERENE SESİMİZİ DUYURMAKTI”

Deniz Aslan ise ifadesinde şunları söyledi; “Ben kaymakam ve şantiye yöneticileriyle görüşen ekipteydim. Görüşmelere katıldıktan sonra koğuşuma gittim. Sabah polisler gelip beni işten aldılar. Şunu söylemek benim o yürüyüşe katılma amacım devlete millete karşı durmak değildi. Sadece zor şartlarda çalıştıran işverenlere sesimizi duyurmaktı”

“AVUKAT OLMADAN İFADELERİ ALINDI… KAPIYI İSE JANDARMA KIRDI”

İşçi avukatlarının beyanları da tutanaklara yansıdı. Müvekkillerinin emniyetteyken avukat bulunmadan ifadelerinin alındığını bu nedenle de soruşturmanın usüle aykırı yürütüldüğünü savundu. Olayların başlama nedeninin işçilerin insan onuruyla bağdaşmayan çalışma koşullarının protesto edilmesi olduğunu belirten avukatlar, işçilerin anayasal bir hakkı isterken gözaltına alındıklarını söyledi. Ayrıca koğuş kapılarının gözaltı yapıldığı sırada jandarma tarafından kırıldığını savunan avukatlar, bu durumun “Mala zarar verme” suçlamasıyla işçilerin aleyhine kullanıldığını ileri sürdü.

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/istetutuklanan3havalimaniiscilerininifadelerih111367.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

'İlhami Balı' skandalı Koca'ya soruldu: 'Kaç IŞİD mensubu tedavi ettiniz?' Yüzümüz gülmüyor sinirde ikinci sıradayız Yeşil kartta korkunç rakam! Suriye’de Kızılay ekibine saldırı: 1 şehit, 1 yaralı