Gazeteci Sedef Kabaş, 14 Ocak'ta, TELE1 yayınında, Türkiye'nin kutuplaştırıldığını bunun arkasında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin politikasının olduğuna dair bir atasözüne atıfta bulundu. Kabaş sözleri üzerine, 22 Ocak'ta gece yarısı evi basılarak "Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla gözaltına alındı.
Kabaş, saatlerce gözaltında tutulduktan sonra Çağlayan Adliyesi'ne getirildi. Burada basın savcısı T.K.U. tarafından ifadesi alındıktan sonra tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Daha sonra İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi F.B.E. tarafından tutuklanmasına karar verildi.
Öte yandan Sedef Kabaş'ı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün "kaldırdık" dediği Fethullahçıları hatırlatan gece yarısı gözaltısını uygulatan savcı T.K.U.'nun geçmişi dikkat çekti.
Kabaş hakkında soruşturmayı başlatan, gözaltı kararı çıkaran ve ifadesini aldırıp tutuklamaya sevk eden savcı T.K.U., 2018 yılında hukuk fakültesinden mezun oldu. 20182019 yılları arasında avukatlık stajı yapan T.K.U., ardından hakimlik savcılık sınavına girdi. T.K.U. daha sonra savcılık stajına başladı. Stajını bitiren T.K.U., Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) 30 Eylül 2021 kararı ile Osmaniye'ye atandı. Ardından HSK, 6 Ekim 2021 tarihinde Adli Yargı Kararnamesi'ni açıkladı. Kararnamede, T.K.U.'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atandığı görüldü.
Yani T.K.U. 6 gün içerisinde Osmaniye'den İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atandı.
Konuyla ilgili Cumhuriyet'e açıklamalarda bulunan eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, benzer atamaların 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminden sonra arttığına dikkat çekti. Eminağaoğlu, "Yargıç ve savcılarla ilgili adaylık aşamasından başlayarak mesleğe alım ve atama sistemi yargı bağımsızlığına uygun düzenlenecek yerde, aksine özellikle 15 Temmuz sonrasında tamamen iktidardaki gücün etkisine sokuldu. Atama sistemindeki ölçütler kaldırıldı" dedi.
Eminağaoğlu açıklamasının devamında, deneyimsiz yargıç ve savcıların büyük merkezlerde çalıştırılmasının arkasında iktidarın yargıyı etkisi altına alma politkasının bir parçası olduğunu ifade etti. Eminağaoğlu, "Büyük yerleşim yerlerine görevinin başında atanan bir yargıç ve savcı, hem mesleki bilgi, birikim ve deneyim yoksunluğundan, hem mesleki beklentileri nedeniyle kendi hakkında olumsuz bir işlemle karşılaşmamak için, çoğrafi güvencesi de olmayınca, iktidardaki gücü rahatsız etmeyecek kararlara imza atmaktadır" diye belirtti.
Öte yandan, Hâkimler Ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama Ve Nakil Yönetmeliği'ne bakıldığında Osmaniye 2. bölgede yer alıyor. Yani 2.bölgeye atanan cumhuriyet savcısının 2.bölgede 5 yıl görev süresini doldurması gerekiyor. Ayrıca Atama Esasları'nda yer alan 4. maddede, "Bu Yönetmelikteki istisnalar dışında en az hizmet süresini doldurmayan hâkim ve Cumhuriyet savcıları atanmalarını istemeyecekleri gibi; re’sen de atanamazlar" ifadeleri yer alıyor. 5. maddede ise "Birinci sınıfa ayrılmamış olanlar, bu yönetmelikte gösterilen istisnalar dışında birinci bölgeye atanamazlar" deniyor.
Özetle, yönetmeliğe rağmen savcı T.K.U., 6 gün içerisinde belki de Osmaniye'ye dahi gitmeden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na basın savcısı olarak atandı ve bir gazeteciyi gece yarısı gözaltına aldırıp tutuklamaya sevk etti. Ve belki de henüz bir yıllık dahi olmayan savcı, gece yarısı gözaltına aldırdığı Kabaş hakkındaki cezayı isteyen iddianameyi yazan kişi olacak.
Cumhuriyet