Kamu görevlileri olmaları sebebi ile yasa gereği Topbaş ve Uysal hakkındaki dosyanın savcılık tarafından yaklaşık iki yıl önce İçişleri Bakanlığı’na gönderildiğini belirten Avukat Kazanoğlu, “Bakanlık, suç duyurusunda bulunulan kişilerin ifadeleri de dâhil gerekli araştırmaları yaparak en geç 45 gün olan kanuni sürenin sonunda, gerekçeli raporuyla birlikte olumlu yada olumsuz karar vermesi lazım” dedi.
Yurt Haber Ajansından Selvi Sarıtaç'ın haberine göre; metro ihalelerinin iptalinin ardından yaklaşık 5 ay sonra çalışmaların yeniden başladığını belirten Kazanoğlu, “Bu 5 aylık süreçte İstanbul’da yaşayanların vergileriyle ödenen metro hatlarının inşası da 5 ay ötelenmiş oldu ve aslında vatandaşın mağduriyeti de oluştu. İBB’nin ara verilen 5 aylık süreçte uğradığı zarar da cabası. Tüm bunların uzman bilirkişilerle incelenerek raporlanması gerekirken, dosyanın kapatılması manidar” diyerek hukuki süreci anlattı.
Avukat Taner Kazanoğlu
KARARIN 2 YIL SONRA VERİLMESİ KANUNA AYKIRIDIR
En geç 45 gün içinde verilesi gereken kararın 2 yıl sonra verilmesinin bile başlı başına yasaya aykırı olduğunu söylen Taner Kazanoğlu, “Peki gerekçeli rapor nerede?” diyerek “Kamuyu zarara uğratanların peşini bırakmayacağım. İki elim yakanızda” ifadeleriyle ilgililere seslendi.
Ergenekon davalarına vekil sıfatı ile katılan ünlü Avukat CHP’li Taner Kazanoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın kararını Danıştay’a taşıyacağını belirterek, kanunsuz kararın kaldırılması talebinde bulunacaklarını da söyledi.
“KAMU ZARARININ MUHATABI 16 MİLYON OLMUŞTUR”
Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Taner Kazanoğlu, “Kadir Topbaş’ın istifasının hemen ardından İBB Başkanı olan Mevlüt Uysal, ihale bedeli 12 milyar 859 milyon lira olan 6 metro hattı projesinin devam etmesi için kendisine verilen 925 milyon euro dış borç alabilme yetkisini kullanmayarak, daha ekonomik yapacağını iddia ederek iptal etti. Topbaş’ın yaptığı ihaleler çağrı usulü ile yapılmıştı ve bu şekilde bazı firmalara kazanç kapısı da yaratılmıştı. İhalelerden cayma bedeli olarak İBB otomatikman yüzde 10 tazminat ödemek zorunda ki bu bile ihale başına 75100 milyon lira arasında bir bedele denk geliyor. Ayrıca ihaleyi alan firmalar, yapılacak işe göre makina ve eleman istihdam etmesini, munzam zarar diye tabir ettiğimiz ihaleden elde edeceği karı’da, İBB’den zarar olarak talep edebilir. Bu da tahmini 23 milyar olabilir. Neresinden bakarsak bakalım, her anlamda kamu zarara uğramış ve zararın muhatabı giden başkanlar değil, kamuoyu yani 16 milyon İstanbullu olmuştur.” dedi.
KADİR TOPBAŞ İHALE KANUNUNA AYKIRI DAVRANMIŞTIR
Açıklamalarını sürdüren Kazanoğlu, Kadir Topbaş’ın hem yüksek fiyatla, hem de ihale kanununa aykırı davranarak kamu zararı oluşturmasının dışında, ihaleye fesat karıştırarak da ayrıca suç işlediğini öne sürdü, bu arada söz konusu firmalara verilen tavizleri de bilemediklerini söyledi.
MEVLÜT UYSAL, İHALEYİ KAZANAN FİRMALARA TAZMİNAT HAKKI DOĞURDU
Mevlüt Uysal’ın da ihaleleri iptal edip ihaleyi kazanan şirketlere tazminat hakkı doğurarak ayrı bir kamu zararı daha oluşturduğu iddiasını yenileyen Kazanoğu, kamusal olarak hiçbir can ve mal güvenliği önlemi alınmadan iptal edilen ihaleler nedeniyle yapımı duran metro projelerindeki durdurulan imalatların da büyük tehlike yarattığını dile getirdi. Ayrıca, TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından ‘gerekli güvenlik önlemleri alınarak söz konusu projelerin en kısa sürede kamu yararı gözetilerek tamamlanması’ talebini de hatırlattı.
Sonuç olarak aslında şikayeti zaten ihaleleri ‘ekonomik’ olmadığı gerekçesiyle iptal eden Mevlüt Uysal’ın yaptığını, kendilerinin de İBB meclis üyesi ve kamunun dili olarak Uysal’ın itirafını ihbar kabul ettiklerini söyleyen Taner Kazanoğlu, “Eğer başkan Uysal’ın beyanı doğruysa kamunun zarara uğradığı açıktır. Eğer beyanı yanlışsa ve Kadir Topbaş’ın yaptığı ihale doğruysa bu kez ihaleleri iptal ettiği için Başkan Uysal kamuyu zarara uğratmıştır” dedi.
“VERİLEN KARAR YASAYA AYKIRIDIR”
Son olarak haklı davalarının peşini bırakmayacağını söyleyen Taner Kazanoğlu, Türk Ceza Kanunu gereğince gerekli kovuşturma yapılarak kamu davası açılması gerekirken; hiçbir somut ve yasal gerekçeyle raporlanmayan İç İşleri Bakanlığı’nın ‘işlem yapılmasına gerek bulunmadığı’ şeklinde verdiği karara itiraz ettiğinin altını çizdi.
Kazanoğlu, “2018’in Ocak ayında yaptığımız suç duyurusunun ardından, ön inceleme dahil en geç 45 gün içinde verilmesi zorunlu olan karar neredeyse 2 yıl sonra verilmiştir. Sırf bu nedenle dahi verilmiş olan kararın yasaya aykırı olduğu açıktır” diyerek açıklamalarını tamamladı.
http://www.krttv.com.tr/gundem/kamuyu1milyarlirazararaugratantopbasveuysalasorusturmah38926.html