Hükümetin “reform” olarak sunduğu Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı
KHK’lerde değişiklik yapan tasarı, yurttaşın vergi yükünü azaltmak
yerine sermayeyi koruyacak. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele de olumsuz
etkilenecek
Hükümetin, ‘yatırım, üretim ve ihracatın teşviki’ amacıyla yaptığı ve yapısal reform olarak sunduğu yasal düzenlemeler çerçevesinde hazırladığı Katma Değer Vergisi Yasası’nda değişiklik yapan tasarının TBMM’de görüşmelerine başlandı. 33 yıl önce yürürlüğe giren yasada yapılan ilk büyük çaplı bu değişiklikle hükümet 2020 yılına kadar işletmelerden 9.9 milyar TL’lik verginin tahsilatından vazgeçiyor.
Komisyondaki görüşmeleri tamamlanan tasarıda yer alan düzenlemelerin bir bölümüne CHP ve HDP ile birlikte MHP milletvekilleri de karşı çıktı. CHP’nin tasarıya ilişkin muhalefet şerhinde, KDV’nin temelinde belge sisteminin yattığı ifade edilerek, eleştiriler özetle şu noktalarda yoğunlaştı:
Küçüklerin vergi yükü ağırlaşıyor
» Sisteme getirilen ‘hasılat esaslı vergileme’ mükellef açısından belge almanın sağladığı avantajı ortadan kaldırmaktadır. Bu durum küçük mükellefler açısından vergi yükümlülüğünü ağırlaştırırken belge vermesi gerekenler açısından ise kayıt dışı çalışma olanağı yaratmaktadır.
» Tasarı, istisna ve muafiyetler nedeniyle işlemez hale getirilen sistemin yeniden işlerliğinin sağlanmasına yönelik düzenleme içermemektedir.
İstisnalar genişletiliyor
» KDV sisteminde alıcı, satıcı ve Hazine arasında üçlü bir ilişki oluşmaktadır. Her satışta, alıcı satıcıya vergi ödemekte, satıcı da bu vergiyi hazineye borçlanmaktadır. Bu sistemde alıcı ve satıcı arasında hazine lehine bir menfaat çatışması doğmaktadır ki, bu KDV’nin üstün yanlarından birisidir. Gerçekten, alıcıların alımlarını fatura ile yapmaları kendi açılarından vergi indirim hakkı yaratmakta ve böylece sistem içinde vergi kaçakçılığına ve faturasız alış ve satışlara karşı etkin bir oto kontrol müessesesi doğmakta ve belge düzeni de kendiliğinden oluşmaktadır. Zaman içerisinde vergilendirilecek olanlar istisnai duruma dönüşmüştür. Yapılması gereken istisnaların büyük ölçüde ortadan kaldırılması ve vergi oranlarının düşürülmesidir. Buna karşın istisnalar genişletilmektedir. İki maddedeki istisnalar, başlangıçta 10 adet iken bu tasarı ile 41’e çıkmaktadır.
Kayıt dışıyla mücadele rafa kalktı
» Getirilen bu sistem bazı mükellefler için uygulanmakta olan mevcut KDV sisteminden vazgeçildiğinin ifadesidir. Bu düzenlemenin defter ve belge kayıt düzenine olumsuz yönde etkisi bulunmakta olup kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi de olumsuz yönde etkileyecektir.
» KDV, değişik beklenti ve zorunluluklarla sisteme yerleştirilen çok sayıda istisna, muafiyet ve çoklu oran uygulaması nedeniyle son dönemde işlemez hale gelmiş, satış sırasında alınmayan vergiler yüzünden üstlenilen ve indirim yoluyla mahsup edilmesi gereken vergiler vergi sorumluları üzerinde ağır bir yük oluşturmaya başlamıştır. Nitekim son dönemlere devir olunan KDV 167 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu yüklerden vergi sorumlularını kurtarmak siyasi sorumluluğun gereğidir. Ancak bu sorumluluğu Katma Değer Vergisi sistemini bozmadan yerine getirmek de bir diğer zorunluluktur.
https://www.birgun.net/haberdetay/oncelikvatandasdegilsermaye10milyardanvazgecildi208993.html