Home
27 Ekim 2017 ( 112 izlenme )
Reklamlar

Kılıçdaroğlu 'bu seçimin iki cephesi var'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK'te Hande Fırat'ın sunduğu Gece Görüşü programında gazeteciler Hande Fırat, Abdulkadir Selvi, Serpil Çevikcan ve Erdem Gül'ün sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından başlıklar:

  • Sağlık durumu iyiye gidiyor. Uyutulmasının nedeni ameliyatın ağır olması ve bu nedenle dinlendirilmesi. Bütün hekimler seferber oldu, endişenelecek bir şey yok.
     
  • Bizim varlık nedenimiz 'demokrasi'. Seçmenlerin yarısını kapsayan bir alanda, seçimle gelen belediye başkanları yoksa orada 'demokrasi'den bahsedilemez. Biz ne dedik? Gelin seçime gidelim. Beğenmiyorsanız o adayı seçime göndermezseniz, bu şekilde demokratik yollar tıkanmamış olur. Şu anda demokratik yollar kapalı.

Bir ülke düşünün; nüfusunun yarısı tarafından seçilen belediye başkanları tarafından yönetilmesi gerekirken bakıyorsunuz bu belediye başkanlarının bazıları görevden alınıyor ya da istifa ettiriliyor. Bu çağrıyı neden yapıyoruz? Demokrasinin namusunu korumak için yapıyoruz. Bu belediye başkanlarını ben seçmedim. Seversiniz veya sevmezsiniz ama bir belediye başka seçildi. Seçimle gelen seçimle gider. Halkın oyunu almıştır varsa bir yolsuzluğu o konuda da ne yapılması gerektiği gayet açıktır, yargılama olur, yargılama sonucunda beraat edebilir, yargılanabilir. Bu süreci yok ediyorsunuz, bir kısım belediyeye kayyum atıyorsunuz, demokratik mi, hayır? Diğer belediye başkanlarını istifaya zorluyorsunuz. 'Gereğini yaparım' diyorsunuz ne demek bu? Halkın seçtiği bir kişiyi belde halkı değil de bir başka otorite belediye başkanını istifaya zorlaması. Bu doğru değil. Demokrasinin namusunu kurtaralım bari, seçime gidelim. Bu kadar basit. Kendinize güveniyorsanız seçime gidersiniz.

MELİH GÖKÇEK'İ Mİ SAVUNUYOR?

  • Ben Melih Gökçek'i değil, demokrasiyi savunuyorum. Eğer seçimi demokrasi için vazgeçilmez olarak görüyorsanız bunun gereğini yapmanız gerek. Metal yorgunluğu diye bir şey yok, bir belediye başkanında neden metal yorgunluğu olsun? Görev süresi dolmadan görev süresini belirleyen halktır, millettir.

Ben Melih Gökçek ile de tartıştım, diğer belediye başkanlarını da eleştirdim ama bunların hepsi demokratik şartlar altında oldu. Ama onlar hiçbir yasada yeri olmayan bir yöntemle belediye başkanlarını istifaya zorluyorsunuz. Bu Türkiye'de demokrasinin bittiği nokta demektir. Ülkede demokrasi değil, dikta yönetimi var. Bir parti kendi içinde güvensizlik yaşıyorsa, o parti artık bitmiştir.

'NİYE KORKTUN, KOCA ADAMSIN'

  • Belediye başkanları görevden alınıyor, zorla istifa ettiriliyor. Gelenler halk tarafından seçilen başkanlar değil. Ben demokrasiyi savunuyorum. Belediye başkanları seçimle geldi. Eğer siz seçimi demokrasi için vazgeçilmez bir eylem tarzı olarak görüyorsanız, bunun gereğinin yapılması gerekir. Bir kişi kalkıyor, sen istifa edeceksin diyor. Gerekçesini açıklar, dinleriz. Metal yorgunluğu diye bir şey yok. Niye korktun, koca adamsın.
     
  • Erken seçim konusunda anayasa değişikliği yapalım. 367 oyun garantisini veriyoruz.
     
  • Ahmet Davutoğlu 'Niye istifa edeyim' diyemedi. O da bir darbeydi, belediye başkanlarının istifa ettirilmesi de yerel darbe.
     
  • (Melih Gökçek'i belediye başkanı adayı olarak görür müsünüz sorusuna) Hayır neden görelim. Şimdi kendi içlerinde bir hesaplaşma yapıyorlar. Ama bu hesaplaşmanın hukuka ahlaka ayrı olduğunu biliyoruz. Ben demokrasinin namusunu kurtarmaya çalışıyorum. Ahmet Davutoğlu'na da istifa edeceksin dediler, etti. Tek bir cümle edemedi. Bugün neden istifa edeyim diyen belediye başkanları kadar olamadı. Meydanlarda 'Ey Kılıçdaroğlu' diye bağırıyordun. Ey Kılıçdaroğlu işte burada, milletten kaçma!
  • Bazı dosyalar var ki artık gizlenemiyor. Yolsuzluk dosyaları var. Bir de tek adama kayıtsız koşulsuz itaat var. Sözünden asla dışarı çıkmayacaksın. Tam bir kazan kaynıyor. Bunu bakanlar düzeyinde de görmek mümkün. Kulislerde bunlar anlatılıyor. Bizim partimizde bu tür şeyler olduğu zaman bunları kamuoyuna açık yaparız bunları. Ama AK Parti'nin kendi kültüründe tartışmalar kendi içlerinde yapılıyor. Bu içten içe çürüme zemini gittikçe hızlandırıyor. Bu mekanizma hepimizin gözleri önünde içten içe çürüyor.

HODRİ MEYDAN

  • Hodri meydan diyorum, yerel seçim diyorlarsa yerel seçim, genel seçim diyorlarsa genel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi diyorlarsa cumhurbaşkanlığı seçimi, erken seçime gideriz! Milletten korkulmaz, milletin tercihi başımızın üstündedir.
     
  • Türkiye seçmenlerinin yüzde 41'i atananlar tarafından yönetiliyor. Demokrasi tarihinde bir ilktir bu. Yerel seçimleri de diğer seçimleri de erken yapalım derlerse niye yapmayalım? Sizin programınızda hodri meydan diyelim. Yerel, genel, cumhurbaşkanlığı seçimi… Erdoğan'a buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Milletten kaçılmaz. Milletin her türlü oyuna saygı duyarız. Ama bugün Türkiye iyi yönetilmiyor. En büyük telaşlarını biliyorum. En büyük telaşları daha kötüye gidecek diye telaşlanıyorlar. Erken seçim yapalım diyemezler. Cesaret edemezler. 3 gün daha fazla yönetmek için ülkeyi felakete götürürler.

AKP'LİLER ADALET YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DESTEKLEDİ

  • AKP'li insanların çoğu bizim Adalet Yürüyüşümüzü destekledi. Biz parti bayrağı taşımadık. Adaletsizlik her yerde var, kadına şiddette, sokakta, iş cinayetlerinde, terör konusunda... Biz bu ülkede 'adalet'i ülkenin her kesimine yeniden hatırlatmak istedik. Yürüyemez diyorlardı, yürüdük! Adaleti hatırlatmak için biz yürüdük. Adaleti dağıtacak olan yargıdır, yargı cesur olmalı, talimatla adalet dağıtılmaz.
     
  • Eskiden 'erken seçim' desek koşa koşa gelirlerdi, şimdi bucak bucak kaçırıyorlar.
     
  • Şu an Türkiye'de iki tane paralel devlet var, biri egemen, biri de korkudan kıpırdayamıyor.
     
  • İbadi'ye sen benim kıratımda değilsin dedi, bir sürü laf etti. Ne oldu? Karşıladı. Kendisinin düzeyinde değil doğrudur, o Cumhurbaşkanı, o Başbakan. Aldı kendi düzeyine çıkardı. Niçin çıkardı? Ne konuşacak yani?

TEK ADAM REJİMİ İSTEYENLER VE DEMOKRASİYİ SAVUNANLARIN SEÇİMİ

  • Önümüzdeki seçimler, bir 'demokrasi tercihi' seçimi: Tek adam rejimi isteyenler ve demokrasi isteyenler. Demokrasiyi savunanlar ve savunmayanlar arasında olacak.

ERDOĞAN MAKAM İŞGAL EDİYOR

  • Erdoğan ne zaman ki AKP'ye geri döndü, o zaman herkesin Cumhurbaşkanı olmayı bıraktı. Tarafsızlığını kaybetti. O makamı işgal ediyor.

İYİ PARTİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ

  • Meral Hanım'a hayırlı olsun diyoruz. Takdir edecek olan halktır. Biz halkın tercihlerine saygı duyuyoruz. Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ni kim talep ediyorsa, salon boş olduğu takdirde tahsis ediliyor. CHP'li belediye tarafından yönetilen bir yer ancak halkın kullanımına açık. Özel olarak İyi Parti için yapılmış bir şey yok orada. Meral Hanım her partiden oy almak istiyor, bu gayet doğal bir tepki.  Amblem konusunda; Kayı boyundan alınmış olabilir.  Milletvekillerinin parti değiştirmelerini sağlıklı ve tutarlı bulmuyorum. Bir kadının merkez sağdaki dağınıklığı toparlama amacıyla yola çıkması demokrasi açısından bir kazançtır.

ADAYLIK AÇIKLAMASI

  • Biz demokrasiyi içselleştirmiş bir partiyiz. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için de elbette partimiz içinde oturup konuşacağız. Elbette biz de bir aday çıkaracağız. Benim aday olmamı isteyenler elbette var ama karar için henüz erken.

MÜFTÜLERİN NİKAH KIYMASI

  • Bu tartışmayı müftü endeksli yürütmek yanlış. Müftüler ve imamlar toplumda saygı duyulacak kişilerdir. Bu merkezde tartışmayı yürütmek toplumu ayrıştırır. Devlet dediğiniz kurumda iş bölümü vardır, nikah işinde öteden beri gelen kural vardır. Ben ameliyata girip ameliyat yapamam. Hekimler yapar. Ama her hekim de her ameliyatı yapamaz. Yani devlet liyakat esasli gelişir. Biz nikah işine toplumun öteden beri gelen kuralları uygun olarak yapar. Kimler yapıyor, seçimle gelenler yapıyor.  Bu yasa kutuplaşmaya yol açacak.
     
  • İlk kez bir Cumhurbaşkanı iki koltukta birden oturuyor. Bu halkta kutuplaşmaya sebep oluyor.

ABDULLAH GÜL İLE GÖRÜŞTÜM

  • Sayın Abdullah Gül'le referandumdan önce görüşmüştüm. Ülkenin sorunlarıyla ilgili konuştuk. Kendisine her zaman saygım var. Abdullah Gül'ün büyük ölçüde tarafsız bir cumhurbaşkanlığı dönemi geçirdiğini düşünüyorum.

Kendisine her zaman saygım var. 8 ay önce falan görüştük, ülkenin durumu hakkında konuştuk. Abdullah Gül büyük ölçüde tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı yürüttü.  4 yılda terörü bitiririz, 5. yılda da bunun keyfini yaşarız. Bu konuda eminiz, karalıyız. Biz diyoruz ki öğrenci yurdu sorununu bir yılda bitireceğiz. Bunun hepsini yapabiliriz. Bunların hepsini yapabiliriz.

HAPİSTEKİ MİLLETVEKİLLERİ, GAZETECİLER...

  • Siz neden milletvekilini hapise atıyorsunuz, haber yaptı diye gazeteci hapise mi atılır? Yaptığı haber doğruysa ve bu bir haber niteliği taşıyorsa gazeteci neden hapise atılır? Biz bütün dünyayı kendimize güldürüyoruz. Ben sayın Davutoğlu'na da Binali Yıldırım'a da teklif ettim, demokratik standartlarımızı AB standartlarına yükseltelim. Ve dönüp AB'ye diyelim ki bak yaptık, sözünüzü tutun.

BÜYÜKADA DAVASI

  • 'Büyükada' olayı tam bir faciaydı. Dışarıdan birisi devreye girdiği için serbest bırakıldılar. Bu da şunu ortaya koyuyor ki, Türkiye'de yargı bağımsız değil. Yargı bağımsız değilse, Türkiye'de hiçbir kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.

FETÖ İLE MÜCADELE

  • FETÖ ile samimi olarak mücadele ettiklerine inanmıyorum. FETÖ ile mücadele edilecekse bunun siyasi ortaya çıkartılması lazım. Bankacı, sanayici, işsiz, işçi ayağı var da siyasi ayağı nerede? Bu FETÖ'cüleri kim devletin içine yerleştirdi? FETÖ soruşturmasını Ankara'da ciddi olarak yapan savcının elinden dosyaları alındı, başkasına verildi.Hükümetin darbeden haberi vardı. Kim diyebilirdi yoktu diye? Bu olayın dünya kadar karanlık noktası var.
     
  • Fetullah Gülen'in iadesi isteniyor. Binali Bey'den önce ABD'ye 85 koli gitmiş. Dedim ki herhalde iade edilmesin diye bu kadar dosya gider. Bir koli dosya gönderirsiniz, siz 85 koli gönderirseniz bu bize vermeyin anlamına gelir. Emin olun keşke Binali Bey burada olsaydı, bütün kaygılarımı kendisine söyledim.

SARRAF OLAYI

  • Reza Zarrab olayı var. İktidardan ABD'ye giden herkesten ilk talep; Reza Zarrab'ı iade edin. Onlar da iade etmiyorlar. Herhalde Reza Zarrab'ın Türkiye'de yaptığı olayları açıklayacak, bundan endişe duyuyorlar. Bakanların rüşvet aldığı kesin ama Reza yarın konuşursa bir deprem olur. Bundan endişe duyuyorlar. Birileri endişe duyuyorsa bundan korkuyordur. 

ERDOĞAN'IN KORUMALARI

  • BM’nin bir kararı var değil mi, İran’a ambargo konusunda ama bizimkiler dedi ki ‘biz ona uymayacağız. Bu uluslarararsı hukuka aykırı. ABD bunu kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor. rüşvet alanlar burada yargılansaydı böyle olmazdı. Cesareti olan bir siyasi iktidar bakanları da diğerlerini de yüce divana gönderir. Bakanların rüşvet aldığı kesin ama Reza yarın konuşursa bir deprem olur. Bundan endişe duyuyorlar. Birileri endişe duyuyorsa bundan korkuyordur.

ABD VİZE KRİZİ

  • ABD ile ilşikilerin bu boyuta gelmesi bizi de rahatsız ediyor. Biz de karşı çıktık.

http://www.abcgazetesi.com/kilicdaroglubuseciminikicephesivardedihayirbilesenleriylehareketetmeyecegiz67643h.htm

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Nedir bu acele? 2025 yılında yapılması gereken milyarlarca liralık dev ihale 2,5 yıl öne çekildi! 'Kadına yönelik şiddet tolere edilebilir düzeyde' diyen Aile Bakanına tepki yağdı! Millet İttifakı’nın kampanyasına bakarsak: Şenliğe gidiyoruz Bir gecede 1511 ağacı kesen kişi serbest bırakıldı!