CHP'li Okan Gaytancıoğlu TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde ”20 milyon kişiyi aşkın yurttaşın tüketici kredisi kullandığı ve tüketici kredilerinin 400 milyar TL'yi aştığı bir ortamda, tüketiciler kredi borçlarını ödemekte zorlanmaktadır. 2018 yılı Mart ayı sonu bilgilere göre, borçlarını ödeyemeyen 3,1 milyon kişi yasal takiptedir. Ödemelerin gerçekleştirilebilmesi için birçok yöntemlere başvuran yurttaşlarımız, evlerini, araçlarını ipotek ettirmişlerdir. Yine milyonlarca yurttaşımız borçlarını düzenli ödeyemedikleri için İcra Dairelerinde ve mahkemelerde uğraş vermektedir” denildi ve şu görüşler savunuldu:
Bankaların tüketicilerin kredi taleplerini geçmiş ödeme davranışlarına göre değerlendirmesi yani kredi siciline göre onay vermesi birçok tüketicinin kredi alamamasına neden olmaktadır. Sözde kredi danışmanlık şirketleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yetkisine sahip olduklarını söyleyerek vatandaşları yanıltmaktadırlar. Bu sistem düpedüz yeni bir tefecilik modelidir ve bankacılık sisteminin de içinde bulunduğu yönünde bilgilerin yer alması da konunun ciddi bir biçimde araştırılmasının gerektiğini göstermektedir.
Son zamanlarda ‘size sorunsuz kredi vereceğiz' ilanlarıyla karşılaşılmaktadır. Üstelik bu ilanlarda, kredi danışmanlık bürosunun telefonları verilerek tüketiciler görüşmeye çağrılmakta ve ‘kredi skorunuz ne olursa olsun size kredi çıkartacağız' denilerek tüketiciler kandırılmaktadır. Bu tip firmaların bazı banka şubeleriyle ortak çalıştığına dair bilgilere de rastlanmıştır. Kredinin verilebilmesi için krediyi alacak tüketicinin sicili bozuk bile olsa, şubedeki bir yetkilinin onayı ile söz konusu ihtiyaç kredisinin kullandırıldığına dair birçok bilgi yerel ve ulusal basında da yer almaktadır.
Sicili bozuk olan tüketici kredi danışmanlık şirketine başvurmakta, kredi danışmanlık şirketi (x) banka şubesinde beraber çalıştığı yetkiliye tüketiciyi yönlendirmektedir. Kredi, genel müdürlüğe değil, banka şubesindeki yetkiliye onaylatılmaktadır. Tüketici onaylanan krediyi aldığı gibi, danışmanlık şirketi de paranın en az yüzde 20'sine ‘komisyon' adı altında el koymaktadır. Bu komisyonu vermek istemeyenler darp edilmektedir. Türkiye Bankalar Birliği yurttaşlara acil kredi teklifi vaat ederek sahtecilik ve dolandırıcılık yapan kişilere itibar edilmemesi gerektiğini söyleyerek uyarıda bulunmasına rağmen bu tür firmalar halen piyasadadır”
Gaytancıoğlu, konu ile ilgili TBMM’ye soru önergesi de vererek Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'tan şu konularda cevap istedi:
*Bu tip firmaların bazı banka şubeleriyle ortak çalıştığına dair iddialar doğru mudur?
*Kredinin verilebilmesi için krediyi alacak tüketicinin sicili bozuk bile olsa, şubedeki bir yetkilinin onayı ile söz konusu ihtiyaç kredisinin kullandırıldığı iddiası doğru mudur? Bu kredi, kredi notu düşük ve sicili bozuk olan bir vatandaşa nasıl bu firmalar aracılığı ile verilebilmektedir?
*Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ilan, mesaj ve internet reklamları aracılığı ile yurttaşlara acil kredi teklifi vaat ederek sahtecilik ve dolandırıcılık yapan kişilere itibar edilmemesi gerektiğini söyleyerek uyarıda bulunmasına rağmen bu tür firmalar neden halen piyasada bulunmaktadır?
*Bu şekilde çalışan kaç firma vardır? Bu firmalar için bir yaptırımınız var mı?
https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/31milyonborcluicinarastirmakomisyonuonerisi2543778/