Doları kontrol altına almak için iktidarın geçen yıl devreye aldığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 1.4 tirlyon liraya ulaşırken, Türk Lirası'nı korumaya yetmedi. Aradan geçen 1 yılda dolar tekrar aynı seviyeye geldi ve doları bir gecede düşüren KKM, Hazine'ye yani vatandaşın sırtına 91.5 milyar liralık büyük yük bindirdi. Aynı dönemde Merkez Bankası'nın KKM dolayısıyla yaptığı ödemelerin boyutu ise kamuoyuna henüz açıklanmadı. 20 Aralık 2021'de doların 18.7658 liraya yükselmesiyle devreye alının KKM'nin ilk etapta yarattığı şok etkisiyle dolar 10.1565 liraya kadar geriledi. Ancak bu seviyelerde tutunamadı. Yıl boyuncu ekonomi yönetiminin döviz kurlarını kontrol altında tutmak için attığı tüm adımlara rağmen TL'nin dolar karşısındaki kaybı yüzde 33'ü aştı. Bu kayıp TL'yi gelişen ülkeler arasında en fazla kaybı veren ikinci para birimi konumuna taşıdı. Arjantin Pesosu ise dolara karşı yüzde 41 değer kaybıyla ilk sırada yer aldı.
KONTROLDEN ÇIKTI
Faiz politikasını devredışı bırakan ekonomi yönetimi, enflasyonun kontrolden çıkıp yüzde 85.5 seviyelerine kadar tırmanmasıyla bir dizi ilave tedbire başvurdu. Enflasyonda baz etkisi kaynaklı düşüşün tam olarak gerçekleşmesi için TL'de değer kayıplarının düşük tutulması gerekiyordu. Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) TL'nin daha fazla değer kaybetmesini önlemek için son iki aydır reel sektörü ve finans sistemini adeta ablukaya alan düzenlemeleri devreye aldı. Analistler bu süreci serbest piyasasının askıya alınması olarak yorumlarken, bankaların taşıdığı risk arttı. Bu yolla dolar son iki aydır kontrollü ve çok sınırlı bir yükselişle 18.6018.66 lira bandında hareket ediyor.