15 Temmuz darbe girişimi sırasında Bangladeş’te ‘albay’ rütbesiyle askeri ataşe olan Serdar Atasoy, FETÖ’cü şüphesiyle merkeze çekilmesine rağmen basamakları peş peşe tırmanıp tuğgeneral oldu. Bu da yetmedi; 2. Ordu’da ‘Harekât Başkanı’, 5 Ağustos 2020’de Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı yapıldı. Şimdi, FETÖ’nün ‘Cumhurbaşkanına yaver olacaklar’ listesinde de olan Atasoy’u kim veya kimlerin koruduğu soruluyor.
Yeni Şafak'tan Osman Özgan'ın haberine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün TSK’deki kripto yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, mahrem imamlarıyla sabit hat ve operasyonel hat üzerinden haberleştikleri tespit edilen emekli tuğgeneraller Serdar Atasoy, Celalettin Çoban, Nuri Cankıymaz ile mahrem imam Yaşar Özdemir hakkında 27 Ocak’ta gözaltı kararı verilmişti. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde 6 gün sorgulanan emekli tuğgeneral Serdar Atasoy, itirafçı olduğu gerekçesiyle adli kontrol kararıyla serbest kaldı. Atasoy’un ifadesine ulaşıldı.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirten Atasoy, FETÖ ile İzmir’de lisede okuduğu 1988’de tanıştığını, “Servet” kod ismini kullandığını anlattı. İlk FETÖ abisinin ilahiyat fakültesinde okuyan “Yavuz” kod adlı kişi olduğunu söyleyen Atasoy, “Askeri sınavları kazanabilecek kişileri Yavuz belirlerdi. Yavuz bize sorulabilecek soruların bulunduğu testleri getirirdi. Mülakatta bizlere sorabilecekleri soruları sorardı. Bu dönemde Yavuz bizleri cemaat ile bağlantısı olmayan dershaneye kayıt yaptırmıştı. 1991’da ben, İskender ve Erdal, Harp Okulu’nu kazandık” dedi.
Kara Harp Okuluna başladıktan sonra da Yavuz’un kendisiyle ilgilendiğini, ayda ya da iki ayda bir İzmir’den Ankara’ya geldiğini belirten Atasoy, 1996’da teğmen olduğunu söyledi. Rütbesini elebaşı Fetullah Gülen’in taktığını belirten Atasoy, “Yavuz beni Altunizade’de bulunan FEM Dershanesinin en üst katına götürdü. Burada beni Fetullah Gülen’in yanına götürdü. İlk başta büyük bir salonda namaz kılındı ve akabinde beni küçük bir odaya götürdüler. Daha sonra Fetullah Gülen bana o dönem rütbem olan teğmen yani tek yıldızı taktı ve elini öpüp ayrıldım” dedi. Şüpheli Atasoy, kurmaylık sınav sorularının da kendisine verildiğini itiraf etti.
Mahrem imamlarla ankesörlü telefon ile operasyonel hat üzerinden irtibat kurduğunu vurgulayan Atasoy, 2014’te Bagladeş Dakka’ya askeri ataşe olarak görevlendirildiğini, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından görev süresinin sonlandırılmasıyla Türkiye’ye döndüğünü aktardı. Darbe girişiminden önceden haberinin olmadığını ileri süren Atasoy, “Saat 02.30 sıralarında İdare Ataşem Denizci Başçavuş Yasin Özçam’ın telefonuyla uyandım. İdare Ataşem darbe olduğunu söyledi, ben Bangladeş’te darbe olduğunu zannettim. Fakat konuşmamızdan sonra darbe girişiminin Türkiye’de olduğunu anladım” iddiasında bulundu.
Şüpheli Atasoy’un, 2017 yılında FETÖ soruşturması kapsamında Erzincan’da gözaltına alındığı ortaya çıktı. Darbeci Cemil Turhan’dan ele geçirilen 139 kişilik Cumhurbaşkanlığı yaver adayı listesinde 10. sırada yer alan Atasoy, savcılık sorgusunun ardından serbest kaldı. 2019’da da hakkındaki soruşturma takipsizlikle sonuçlanan Atasoy, 2020 YAŞ kararıyla tuğgeneralliğe terfi ettirildi. Öte yandan, şüpheli Atasoy, darbe girişiminin ardından Dakka’daki askeri ataşelik görevi sonlandırıldı ve 2016 Kasım’da Türkiye’ye döndü. Kısa süre Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığında bekleyen Atasoy’un, Erzincan’da bulunan 3. Ordu Komutanlığına tayini çıktı. 2017 Ağustos atamalarında 2. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanı olan Atasoy, 2020 Ağustos’a kadar da bu görevi sürdürdü. Atasoy, geçtiğimiz 2 Kasım’da da emekli oldu.
Şüpheli Atasoy’un isminin, darbe bildirisinde imzası bulunan Cemil Turhan’dan ele geçirilen Cumhurbaşkanı yaver adayı listesinde yer aldığı tespit edildi. Atasoy, buna ilişkin, “Kara Kuvvetleri Karargahında yapılan bir listedir. Benim böyle bir talebim olmadı. Listenin kim tarafından yapıldığı hakkında bilgim yoktur” savunmasını yaptı.
Atasoy’un, darbeci general Sinan Sürer tarafından oluşturulan “Ataşeler” isimli WhatsApp grubunda yer aldığı belirlendi. Gruptan, “Genelkurmay Başkanlığı yönetime el koymuştur, muhataplarınıza bilgi veriniz” şeklindeki mesaja “Emredersiniz komutanım” yanıtını verdiği anlaşılan Atasoy, savunmasında, “Askeri teamüller gereği bu emre cevap verdim” iddiasında bulundu.
Şüpheli Atasoy, mahrem imamın görüşmelerde çalıştığı yerdeki askeri personel hakkında bilgi aldığını, “Dine bakış açısı, Paraya önem verir mi? Sigara, alkol kullanır mı? Gece hayatı var mıdır?” gibi sorular sorduğunu aktardı. Atasoy, “Burada örgütün fişlemesini yapardı” dedi. Mahrem imamlarının boş içki şişelerini kapının önüne koymasını istediğini söyleyen Atasoy, bazı subayların sicillerinin düşük verilmesini istediklerini aktardı.
Şüpheli Atasoy, örgütün kendisini iki kez katalog evliliği yapması için yönlendirdiğini ancak olumlu sonuçlanmadığını, mevcut evliliğinin ise katalog olmadığını savundu. Atasoy, şunları söyledi: “Katalog evliliği için Çetin (K) birkaç fotoğraf getirdi. Bu göstermiş olduğu resimlerdeki kişiler ile görüşmelerimizde olumlu sonuçlanmadı. Kars’ta görev yaptığım dönemde de örgüt abisi İhsan (K) beden eğitimi bölümünde okuyan birisi ile tanıştırdı. Ancak bu görüşmemiz de olumsuz olmuştu.”
https://halktv.com.tr/rutbemigulentaktidiyenfetoitirafcisinasilgeneralligeyukseldi446579h