Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşın olumsuz etkileri, vatandaşın evine kadar girecek.
Savaştan sonra tüm emtia fiyatlarında yaşanan hızlı artış, sanayicinin maliyetlerini 10 gün içinde yaklaşık yüzde 40 artırdı.
Hem artan maliyet yükünü hem de ham madde sevkiyatındaki gecikmelerle baş etmeye çalışan sanayiciler, yaşanan bu olumsuzlukların yurt içinde gıda ambalajları, dolayısıyla gıda fiyatları başta olmak üzere beyaz eşya, mobilya, otomotiv, hazır giyim ve ayakkabıda yeni zamlar yaratacağına işaret ediyor.
Sozcu.com.tr’ye konuşan Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, savaşın net etkilerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki sanayiciler tarafından da yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandığını anlattı.
Mal tedariğinde, ham madde girişlerinde yaşanan sorunlar olduğunu aktaran Zeytinoğlu, “Bu iki ülkeden aldığımız ürünlerin ülkeye girişinde yaşanan sorunlar üretimi durdurmaz ama emtia fiyatlarındaki artış, sattığımız malın fiyatlarını da artırıyor” dedi.
OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Süleyman Ekinci’nin sozcu.com.tr’ye verdiği bilgilere göre ise, savaşın etkisiyle alüminyum ve çelik fiyatları son 10 günde yüzde 40 civarında arttı. Sacın tonu 900 dolardan 1300 dolara yükseldi.
Ekinci’nin aktardığına göre, şu an limanların çoğu tahribat altında olduğu için yükleme de yapılamıyor. Gemiler limanlara yanaşamadığı için ham madde sevkiyatında ciddi aksamalar yaşanıyor.
Ekinci, bu şartlar altında sanayicinin çarkını döndürebilmesi için elindeki stoklarla üretim yaptığını ancak bu stoklarda da ciddi azalmalar meydana geldiğine dikkat çekerek, üretimde oluşabilecek sorunlara işaret etti.
“Fiyattan daha ziyade arzla ilgili problemler yaşanacak endişesi var. Bu iş biraz daha uzarsa ham maddeye erişmekte zorlanabiliriz” diyen Ekinci, “Bu da beyaz eşyadan, mobilyadan tutun da makine ve savunma sanayine kadar Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar nüfuz edecek bir durum” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilemeyen ham maddenin Avrupa’dan da alınamadığına işaret eden Ekinci, “Avrupalı üreticiler de Rusya ve Ukrayna’dan mal alıyordu. O yüzden onlar da malzeme satışlarında içine kapanıklar, rahat davranamıyorlar” diye konuştu.
Sanayicinin ilerleyen dönemde alacağı ham maddeyi hangi fiyattan alacağını öngöremediğini vurgulayan Ekinci, bunun da fiyatlamada ciddi sıkıntılar yaratacağını, henüz yansımamış olsa da nihai ürün fiyatlarını kaçınılmaz olarak artıracağını söyledi.
Ekinci, savaş dolayısıyla fiyatı artarak vatandaşı etkileyecek ürünlere ilişkin ise şöyle dedi:
“Küresel hububat fiyatlarından dolayı Türkiye’deki unlu mamul fiyatları etkilenecek. Beyaz eşya, mobilya, çeliğin kullanıldığı her ürün, medikal, diş makineleri, otomotiv… Hepsinin ürün maliyeti artacağı için nihai ürün fiyatlarına yansıması da kaçınılmaz olacak.”
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu ise, sozcu.com.tr’ye yaptığı değerlendirmede, savaş nedeniyle iş dünyasının birçok yönden somut bir şekilde etkilenmeye başladığını anlattı.
İlk olarak sektörün en büyük iki ana girdisi olan ham madde ve enerji fyatlarındaki hızlı artışlara dikkat çeken Eroğlu, bunun yanı sıra lojistik ve navlun fiyatlarının da arttığını, mal sevkiyatlarında zorluklar yaşandığını, politik risklerden dolayı ihracatçının göndereceği mallarda da sigorta bedellerinin çok yükseldiğini ifade etti.
Eroğlu, bunların yanı sıra, Rusya’ya yönelik yaptırımlardan dolayı ticaretin zora girdiğini, artan maliyetlere ve lojistik fiyatlarına katlanan sanayicinin bu sefer parasını alacağı SWIFT sisteminin olmadığı için zorluk yaşadığına dikkat çekti.
Plastik sektöründe yaşanan bu olumsuzlukların, diğer sektörleri de etkileyeceğine işaret eden Eroğlu, “Plastiğin mamul olarak kullanılmadığı alan neredeyse yok. Türkiye’de kullanılan ambalajın yaklaşık yüzde 70’i plastik ambalajdır. Bunun çok önemli bir kısmı da gıdada kullanılır. Mesela ayçiçek yağı çok konuşuldu ama bunun bir de ambalaj maliyeti var. Dolayısıyla plastik sektöründe bahsettiğim savaş nedenli sıkıntıların vatandaşı en çok etkileyecek kısmı, başta gıda ambalajının, dolayısıyla gıda fiyatlarının artmasıdır” dedi.
Plastikteki olumsuzlukların ikinci etkileyeceği sektörün ise hazır giyim olduğuna işaret eden Eroğlu, “Kullanılan tekstil ürünlerinin çoğunluğunda polyester iplik kullanılır. Bu ipliğin ham maddesi de plastiktir. Dolayısıyla yaşananlar giysi fiyatları da artırır. Bunun dışında, ayakkabıların tabanları ve içindeki kaplama da plastiktir. Mevcut olumsuzluklar ayakkabı fiyatlarını da maalesef yukarı çekecektir” diye konuştu.
Eroğlu, sanayi tarafına gelindiğindeyse, firmaların en önemli gündem maddesinin finansman bulmadaki sıkıntılar olduğunu anlatarak, yapılması gerekenlere ilişkin şunları söyledi:
“Sanayicilerin hepsi artan maliyetlere uygun finansman bulabilmek için uğraşıyor. Savaştan önce finansman ihtiyacı 100 birimse şu an 130140 birim. Yani son bir yılda ciddi artan maliyetlere bir de savaş nedeniyle eklenen yüzde 3040 civarındaki artışlar eklendi.
Son dönemde KGF paketi açıklandı, memnuniyetle karşılandı ama yetersiz kaldı. Muhakkak revizesi gerekiyor. Çok küçük kaldı son destekler. Çözüm olarak, kamu kaynaklarının daha seçici bir şekilde yani herkese değil de ülkede katma değer üreten, istihdam yapan firmalara verilmesi ve bu destek paketlerin büyümesi lazım.”