Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker, ‘dijital tecrit’ nedeniyle sosyal medya hesaplarını eskisi gibi aktif kullanamıyordu.
Ancak Peker, Türkiye’de son günlerde yaşanan kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarına kayıtsız kalmayarak Instagram hesabından bir video paylaştı.
14 yaşında bir kız çocuğunun içeceğine uyuşturucu koyup tecavüz eden bir şahsa neler yaptığını anlatan Peker, “Biz, başkasının kızının namusunu kendi namusumuz üzere kabul ederiz, tecavüz olmaz, olamaz!” ifadelerini kullanmıştı.
Peker’in bu videosu kısa sürede milyonlarca kez izlendi, ünlü isimlerden de destek geldi.
VİDEO INSTAGRAM’DAN KALDIRILDI
Söz konusu video Sedat Peker’in Instagram hesabından kaldırıldı.
Olayla ilgili açıklama yapan Peker’e yakın hesaplar, “Reis Sedat PEKER ‘in instagram sayfasından paylaştığı ve kısa sürede gündemin zirvesine oturan, tacizci ve tecavüzcülere karşı ‘SEDAT PEKER ADALETİ İSTİYORUZ’ başlıklı video yapılan şikayetler üzerine topluluk kuralları bahane gösterilerek kaldırılmıştır.
Milletin çocuklarının sokaklarda sapıklar tarafından saldırılara uğramasını, canice katledilmelerini engellemek yerine, tacizci ve tecavüzcülere anladıkları dilden nasıl konuşulacağını gösteren Reis Sedat PEKER’e sansür uygulamayı tercih edenleri, ülke gündemini suni gündemlerle değiştirmeye çalışanları kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz!” ifadelerini kullandı.
“İKİNCİ VİDEO GELDİ”
Instagram hesabından videonun kaldırılmasının ardından Peker’den ikinci bir video geldi.
140 Journos’ta yapılan belgeseldeki konuşmasından bir kesit paylaşan Peker, 16 yaşında bir taciz olayına nasıl müdahale ettiğini şöyle anlatıyor:
"Bir gün 16 yaşlarında falandım yolda gidiyoruz yanımda bir arkadaş var. O zaman böyle eşkıyalık çok fazla var, kanunlar falan çok uygun değil. İki tane adam arabadan indi. Akşam 5, 6 saatleri şehrin içinde kızı kaçırıyorlar. Arabaya zorla bindiriyorlar. Şimdi ben sırtından tuttum boksör olmanın da verdiği özgüvenle emanet çıkardı. O zamanlar böyle bıçak taşımak şey taşımak çok şey bıçağı salladı. Bıçağı sallayınca şöyle bir geri durdum. Bu arada demesi ayıptır şiddeti kimseye önermiyorum ama mecbur kalındığında şiddetin her zaman gerekli olduğuna inananlardan ve savunanlardan oldum. O zaman park yapılmaz şeyleri vardı altına beton dökerlerdi. Elime onu aldım... Sonrasını tahmin edebiliyorsunuzdur. Etraf kırmızı renge büründü. Atmosferin değerli renklerinden biri olan..."
Yeniçağ