Merkez Bankası (TCMB) en ucuz maliyetle borçlanma imkanı sağlayan kredi kartı üzerinden nakit avansa getirdiği kısıtlamayı gelen eleştiriler üzerine hızla geri adım atarak kaldırdı. Ancak TCMB kararından önce de nakit avansa sınırlama getiren bankalar bu kredi türünün eski kullanımına ulaşmasına ihtimal vermiyor.
Bireysel ve kurumsal müşteriler, yüksek enflasyona rağmen kredi kartından yüzde 20’nin altında, uygun maliyetle borçlanabiliyorlar. Nakit avans özellikle bireyler için en ucuz borçlanma imkanını sunduğu için seçimlerden önce yaygın olarak kullanılıyordu.
Birçok banka, seçimlerin 14 Mayıs’ta gerçekleşen birinci turundan bir hafta önce, nakit avans olarak kullandırılabilen tutarları azaltmaya ve vadeleri kısaltmaya başlamıştı.
Geçen hafta ise TCMB, bireysel kredi kartları vasıtasıyla belirli bir limitin üzerinde yapılan nakit avans kullanımı ve kuyum harcamalarının büyük kısmının yüzde 30 oranında menkul kıymet tesisine tabi olmasına karar verdi. Ancak bu kararı birkaç gün sonra kaldırdı.
Piyasalarda ve sosyal medyada kararın iki günde uygulamaya alınıp 19 Mayıs günü kaldırılmasına yoğun eleştiri geldi. TCMB’nin kısıtlama kararını geri çekmesine rağmen bankacılar nakit avansın eskisi kadar yoğun kullandırılmasının mümkün olmadığını söylüyorlar.
Bir bankacı, bankaların hâlâ sınırlı miktarda nakit avans verdiğine dikkat çekerek, “İnsanlar nakit avansla ucuza borçlanıp yüzde 40’a ulaşan mevduata yatırıyor. Bankalar da bu kadar talep olan bir ürünü zararına vermek istemiyor. Bu yüzden zaten Merkez Bankası’nın ilk aldığı karar öncesinde bankalar durdurmuştu. Şu anda da sınırlı bir şekilde devam ediyor” dedi.
Bankaların TCMB kararları öncesinde, bilanço endişeleriyle kullanımı ve vadeyi zaten sınırlamaya başladığına dikkat çeken bankacılar, mevduat maliyetlerinin yüzde 40’a ulaştığına, bu kredinin ise yüzde 20 altında maliyetle verildiğini belirtiyorlar.
Kredi kartlarında azami faiz her ay TCMB tarafından belirleniyor. Son aylarda sabit tutulan bu oran, aylık yüzde 1.36 maliyet ile nakit avans kullanımına imkan veriyor.
Bir bankacı, “Bankalar bilanço endişeleriyle bu kredi türünde kullanımı azaltmaya TCMB düzenlemesi öncesi başlamıştı. TCMB ise büyük ihtimal dövize yönelim gördüğünden kısıt getirmek istedi. Şimdi tüm bunlar faizin 1.36 olmaması gerektiğini gösteriyor. Seçimin iki turu arası özel bankalardan kullanımı çok hızlandıracak bir adım beklemiyorum. Kararın kaldırılması, bu kredi türünde faizin doğru yerde olmadığı ve dövize yönelimi artıracağı gerçeğini değiştirmiyor” dedi.
TCMB depremden sonra tüketiciye kullandırılan ihtiyaç kredilerini uygulanan faiz oranına göre menkul kıymet tesisi kapsamına almıştı. TCMB bu kredilerde referans orandan farkına göre yüzde 20 ila yüzde 90 oranında kademeli tahvil tutma yükümlülüğü getirmişti.
Merkez Bankası takip eden haftalarda 70,000 TL tutarın altındaki kredileri ve deprem bölgesine kullandırılan kredileri bu uygulamadan muaf tuttu. Bu uygulamalar bireyseller için nakit avansı yaygınlaştıran diğer etkenler olmuştu.
TCMB’nin politika faizi enflasyonun çok altında olduğu için ülke genelinde birçok faiz politika faizini takip etmiyor. Mevduat faizleri yüzde 40’ı aşarken ucuz finansman döviz talebi yaratma ihtimali nedeniyle TCMB tarafından “selektif kredi” denilen yatırıma yönlendirme ile sağlanmaya çalışılıyor. Bireysellerin son dönemde “yan yol” bulup kullanabildiği alanlar da daha sonra düzenleme ile sınırlanabiliyor. (REUTERS)
Sözcü