Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu kesin olmayan sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan kazanırken, gözler yarından itibaren ekonomide yaşanacak gelişmelere çevrildi.
Seçimi kazanmak için faizleri düşürüp kredi musluklarını açarak tüketimi ve istihdamı yüksek tutmaya çalışan hükümetin, yüksek cari açık ve tükenen döviz rezervleri nedeniyle politikalarda ve ekonomi kadrosunda değişime gidip gitmeyeceği merak ediliyor.
Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, yüzde 21,8’lik işsizlik, yüksek cari açık ve döviz sorunu Türkiye’yi bekliyor.
ATA Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, Tacirler Yatırım Yönetim Kurulu Danışmanı Mehmet Aşçıoğlu ve Sardis Research Danışmanlık kurucusu ve stratejist Evren Kırıkoğlu, seçimin ardından piyasalarda yaşanabilecek olası gelişmeleri sozcu.com.tr’ye anlattı.
Gerz, ikinci tur sonuçların piyasa beklentilerine paralel geldiğini, “ekonomide yumuşak mı yoksa sert bir iniş mi olacak” sorusunun gündemde olduğunu belirtti.
Seçim öncesinde tutulan dövizin yukarı yönde kontrollü mü yoksa kontrolsüz şekilde mi bırakılacağına bakılacağını belirten Gerz, doların her ay 1 lira artacak şekilde kontrollü olarak yukarı bırakılmasını beklediğini belirtti.
Kur korumalı mevduat hacminin 18 Mayıs itibarıyla 121,4 milyar dolara kadar yükseldiğini hatırlatan Gerz, dövizin kontrolsüz bir şekilde yükselmesinin bütçeye çok büyük maliyeti olacağına işaret etti.
Piyasanın ve yabancı yatırımcının ekonomi politikalarında ve ekonomi yönetiminde değişim olup olmayacağına bakacağına işaret eden Gerz, Mehmet Şimşek ve Lütfü Elvan gibi isimlerin yönetime gelmesi ve kurallı piyasa ekonomisine dönüş durumunda kısmi rahatlama olabileceğini ancak yabancı yatırımcının mevcut hükümete güveninin geri dönmesinin zor olduğunu belirtti.
Kredi musluklarının kısılması, tüketimin düşürülmesi ve ekonominin yavaşlamasını beklediğini belirten Gerz, mevcut politikalara mevcut kadrolarla devam edilmesi halinde ekonomide ani duruş yaşanabileceği uyarısında bulundu.
İkinci tur öncesinde piyasada kredi ve mevcut faizlerinin yüzde 40’lara çıktığını belirten Gerz, TCMB’nin yüzde 8,5’lik politika faizinin göstermelik olarak kaldığını, onun o seviyede kalmaya devam edebileceğini ancak piyasada faizlerin yüksek devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtti.
Dövizden dönüşümlü KKM’nin sona erdirilebileceği yönünde söylentiler olduğunu belirten Gerz, bununla birlikte bankalara dövizden TL’ye dönüşüm hedeflerinde de geri adım olabileceğini söyledi.
Gerz, Borsa İstanbul’da ise seçim belirsizliği ortadan kalktığı için kısa dönemli yükseliş görülebileceğini belirtti.
Aşçıoğlu, piyasada seçim öncesinde zaten U dönüşü olduğunu, mevduat ve kredi faizlerin yükseldiğini, seçim sonrası hükümetin yeni bir ekonomi yönetimi belirleyerek bunun adını koymasını beklediğini söyledi.
Piyasanın yeni ekonomi yönetiminde kimler olacağına bakıp yön çizeceğini belirten Aşçıoğlu, TL’de değer kaybı olmasının muhtemel olduğunu, sert değer kaybının önüne geçmek üzere bazı önlemlerin devam edebileceğini ancak dövizden dönüşümlü KKM’nin sürmesinin zor olduğunu dile getirdi.
Aşçıoğlu, ekonomide yüksek büyüme söyleminin geri çekilebileceğini dile getirdi.
Evren Kırıkoğlu da seçim sonrasında dolar/TL’de yükseliş beklediğini belirtti.
“Hem ihracatçı ve turizmci kesimleri desteklemek, hem güçlü süregelen tüketim talebini törpülemek, hem de varlıkları dolar bazında ucuzlatmak için döviz kurlarında yukarı yönlü bir güncellemeyi olası buluyorum” diyen Kırıkoğlu, “Bu güncelleme, kurları mevcut seviyelerde korumak için rezervler üzerinde biriken baskıları da hafifletici nitelikte olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Bununla birlikte, krediler tarafındaki sıkılığın da sürmesini beklerim” diyen Kırıkoğlu, “Zira döviz kurlarındaki yükselişin enflasyona olası yansımalarının törpülenmesi ve KKM'nin ulaştığı kritik seviyelerde taze dolarizasyon baskılarının engellenmesi istenecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü