İktidar, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Türk Hava Kurumu’ndan (THK) intikam alıyor. Şimdi de THK’nin yangın söndürme uçaklarının satışı için karar alındığı ortaya çıktı.
AKP döneminde THK’nin birçok geliri kesildi. İktidar baskısına bir de kötü yöneticilerin imza attığı yolsuzluklar da eklenince kurum hem borç batağına girdi. Kurum içindeki kavganın ardından da 2019’da THK’ye kayyum atandı. AKP’lilerden seçilen kayyum heyetleri, önce ambulans helikopterleri sattı. Şimdi de yıllarca tartışma konusu olan, bir dönem “hurda” denilerek bile isteye çürümeye terk edilen ve halkın tepkisiyle yeniden kullanılmaya başlanan yangın söndürme uçaklarının satışı için karar alındı.
Başkanlığını 2015 yılında AKP’den Tokat milletvekili aday adayı olan ancak aday gösterilmeyen Kemal Yurtnaç’ın yaptığı THK Kayyum Heyeti, THK’ye kayyum atayan Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Sekiz CL-215 yangın söndürme uçağının satışı için onay istendi.
Mahkeme ise 7 Ekim 2024’te “Satışın neden talep edildiğinin ve satıştan elde edilecek paranın ne yapılacağının ayrıntılı bir şekilde beyan edilmediğini” belirtilerek Kayyum Heyeti’nden açıklama istedi. BirGün’ün edindiği bilgilere göre ise söndürme uçaklarının satışı uzun süre önce karar verildi. Gelecek günlerde de satışın yapılacağı bileceği ifade ediliyor.
Kanada merkezli Canadair tarafından üretilen uçakların değerinin ise 4 ile 6 milyon dolar arasında olduğu belirtiliyor. Yaklaşık 5 ton su alabilen uçak amfibik özelliği ile hem suya hem de karaya iniş kalkış yapabiliyor.
Dünyanın pek çok ülkesinde kullanılan ve artık üretilmeyen uçağın benzerleri, üretici şirketinden sipariş verilmesi halinde de yaklaşık 8-10 yılda teslim ediliyor. Hatta söndürme uçağı için birçok ülkenin uzun yıllar üretim ve teslimatı için sıra beklediği de biliniyor.
İktidarın gözü sadece uçaklarda değil, aynı zamanda da THK’nin gayrimenkullerinde. Yaklaşık bin 300 civarında gayrimenkulü olan THK’nin hâlâ çok sayıda hava aracı da var. Ayrıca kurumun ülkenin birçok noktasında devasa arazileri, havaalanları, turizm bölgelerinde taşınmazları, iş merkezleri ve otelleri de var. 2019’dan bu yana yandaşlardan oluşan Kayyum Heyeti tarafından yönetilen THK’nin gayrimenkulleri ve hava araçları ise haraç mezat satılıyor.
Türk Hava Kurumu’na iktidar eliyle ilk ve en büyük darbe 2013 yılında vuruldu. Kurban derileri, 1926'dan itibaren Türk Hava Kurumu tarafından toplanmaya başlandı. THK dışında kurban derisi toplayanların kanunen 3 ila 6 ay arasında değişen hapis cezasıyla yargılanacağı, toplanan derilere ise el konulacağı belirtildi. 1994 yılında Muhsin Yazıcıoğlu'nun liderliğindeki Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Akit gazetesi ayrı ayrı kampanyalar düzenledi. BBP, "Kurban derilerinizi ayyaşların sofralarına meze yapmayın", Akit ise "Müslüman, kurban derini ayyaşlara kaptırma" sözleriyle kurban derilerinin THK'ye verilmemesi çağrısı yaptı.
Gericiler, kurban derilerini THK'ye vermek yerine toprağa gömülmesinin doğru olacağına dair fetvalar dahi verdi. 2013 yılında "Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik"te bir değişiklik yapıldı. Düzenlemeyle, kurban derisi toplama işleminde tekel olan THK'nin bu statüsü alındı ve isteyenin istediği yere bağış yapmasının yolu açıldı. Ayrıca THK’nin fitre toplaması da engellendi.
AKP’nin THK’ye vurduğu bu darbe ile kurumun milyonlarca liralık geliri elinden alındı. Kurban derilerinden elde edilen karın yüzde 50'si Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na, yüzde 40'ı Türk Hava Kurumu'na, yüzde 4'ü Kızılay’a, yüzde 3'ü Çocuk Esirgeme Kurumu'na, yüzde 3'ü de Diyanet Vakfı'na kalıyordu. THK’nin elinden alınan kurban derisi geliri ise şimdi cemaat ve tarikatlara akıyor.
İktidarın inadıyla THK’nin söndürme uçakları uzun bir süre kullanılmadı. Tarım ve Orman Bakanlığı Rusya’dan söndürme uçakları kiraladı. 2021 yılında günlerce süren büyük orman yangınlarında THK’nin söndürme uçaklarının kullanılmaması büyük tepki çekti. O dönem THK’nin işten attığı söndürme uçağı pilotları BirGün’e konuştu. Pilotlar, “Tüm dünya THK’nin elindeki uçakları kullanıyor. ‘Bugün gelin bu yangını söndürün’ deseler o uçaklara atlarız, yangını da söndürüp döneriz. Biz başarıyla görev yaptık. Kullandığımız uçakların da herhangi bir sıkıntısı yoktu” demişti.
Pilotlar dönemin bakanı Pakdemirli’ye ise şöyle tepki göstermişti: “Hayatında yangın görmemiştir ama Rusya’dan, başka yerlerden uçak kiralamaya kalktı.” 2021 yılındaki orman yangınlarının ardından iktidar geri adım atıp yeniden THK’nin uçakları kiralamaya başladı.
İktidarın THK’ye vurduğu darbeler bunlarla da sınırlı değil. Türk Hava Kurumu, yaklaşık 100 milyon avroya 17 ambulans helikopter satın aldı. Helikopterler uzunca bir süre boyunca Sağlık Bakanlığı’na kiralandı. Ancak, 2022’nin son günlerinden itibaren ambulans helikopterler THK’den kiralanmamaya başlandı. THK’yi yöneten kayyum, 100 milyon avroya alınan ambulans helikopterleri 21 milyon dolara satma kararı aldı.
THK Kayyum Heyeti’nin kurumun en değerli gayrimenkulü olan, uzun yıllardır otel olarak kullanılan İstanbul Laleli’deki Tayyare Apartmanları’nı Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devretme hazırlığı yaptığı da biliniyor. Otelin değerinin ise 10 milyar TL’nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Tayyare Apartmanları olarak bilinen Laleli’deki binaların yapımı 1919’da başladı ve 1922’de tamamlandı. Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra da Atatürk’ün isteğiyle, gelir sağlaması amacıyla Türk Hava Kurumu’na devredildi.
BirGün