Home
19 Ekim 2022 ( 16 izlenme )
Reklamlar

Tarım Bakanlığı’ndaki yolsuzluğun tutanakları: ‘Devletin bekası için’ yalan beyan vermişler!


Tarım ve Orman Bakanlığı’nda kamuyu 60 milyon lira zarara uğratan yolsuzluğa dair ifade tutanaklarına ulaşıldı. 2013 yılında yapılan Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi ihalesinin sahte imzalarla adrese teslim şekilde verildiği anlaşıldı. Komisyon toplantısına katılmayan memurlar, katılmış gibi gösterildi. Memurlara, müfettişlere yalan beyanda bulunması için baskı yapıldı. Bir memur, ‘devletin bekası için’ katılmadığı toplantıya katıldığı şeklinde yalan beyanda bulunduğunu söyledi.


Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Mehdi Eker döneminde kamuyu 60 milyon lira zarara sokan ihale yolsuzluğuna ilişkin ifade tutanaklarına ulaşıldı.

2013 yılında yapılan Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi (ÜDTS) ihalesinin tamamen düzmece bir komisyon kararı ile Hakan Bilal Kutlualp’e verildiği ortaya çıkarken, komisyonda bulunan üyelerin çoğunun da imzası sahte çıktı. Sahte imza sahibi memurlara da baskı yapıldığı anlaşıldı.

Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bilirkişi heyeti raporuna dayanarak ortaya çıkardığı söz konusu belgede, Tarım Bakanlığı’nda ihalelerin düzmece ihale komisyonu kararları ve alt düzey memurlara attırılan sahte imzalarla nasıl belli adreslere verildiğini bütün çıplaklığı ile gösteriyor.

Dönemin Tarım Bakanlığı başmüfettişleri İ. Teoman Kaya, Emin Polat ve Mustafa Mercan’ın Kasım 2017’de yaptığı soruşturmanın ifade tutanaklarına göre, 2013 yılında yapılan ÜDTS ihalesi için oluşturulan ihale komisyonunda bulunmamasına rağmen komisyona katılmış gibi gösterilerek yerine sahte imza atılan Tarım Bakanlığı Entegre İdare ve Kontrol Sistemleri Daire Başkanlığı’nda çalışan İ.Ç., kendisinin ihale komisyonunda yer aldığını bakanlık başmüfettişlerinin 2015 yılında başlattığı ve kendisinden 2016 yılında alınan ifade sonucunda öğreniyor.

HİLELİ VE HUKUKA AYKIRI

Bakanlık müfettişleri, ihale komisyonunun eksiksiz toplanması ve komisyon kararlarının çoğunlukla alınması gerekmesine rağmen, ihale yetkilisi olmayan Tarım Reformu Genel Müdür Vekili Gürsel Küsek’in imzaladığı olur ile komisyon üyelerinin oluşturulduğunu ancak komisyon üyelerine gerekli tebliğlerin yapılmadığını tespit ederken, ihale ile ilgili yaklaşık maliyetin de yapılmadan ihalenin pazarlık usulüyle gerçekleştirilerek hileli ve hukuka aykırı bir şekilde Veriso Data şirketine verilmesinden dolayı komisyon üyelerinin ifadelerine başvuruyor.

PERSONELE YALAN BEYANDA BULUNMASI İÇİN BASKI YAPILIYOR

Bakanlık müfettişlerinin talebi üzerine ifadesi alınan İ.Ç, ÜDTS ihalesi için oluşturulan ihale komisyonunda bulunmadığını ve atılan imzanın da kendisine ait olmadığını beyan ederken, müfettişlere yanlış beyanda bulunması için de kendisine baskı yapıldığını anlattı.

İfade tutanağına göre İ.Ç., bakanlık müfettişlerine şunları söyledi:

“Bana göstermiş olduğunuz Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün 08.03.2013 tarihli oluruyla Ürün Takip Sistemi’nin işinin ihale komisyonunda bilgim dâhilinde asil üye olarak görevlendirilmedim ve işin ihalesinde bulunmadım. Ekindeki ihale komisyonu listesinde asil üye olarak ismimin yer aldığı söz konusu görevlendirme oluru yine bilgim dahilinde tarafıma şifahi ve yazılı olarak tebliğ edilmemiştir.

Ürün Takip Sistemi işinin de ihale komisyonunda görev almadım ve ihalesine de katılmadım. İsmimin ve unvanım yazılarak atılan imzalar şahsıma ait değildir. Kimin tarafından atıldığını bilmiyorum. Benim başka bir belgedeki imzam alınarak bu belgeye kopyalanmış olabilir. Bu belgenin ıslak imzalı hali beni doğrulayacaktır.”

“BENİM YERİME KİMİN İMZA ATTIĞI KONUSUNDA BİLGİ ALAMADIM”

İ.Ç, ifadesinde komisyon üyesi M.O. ile yaptığı telefon görüşmesinden de bahsederek şöyle devam etti:

“Mert Orhan’a bahse konu ihaleye ait karar ve tutanaklardaki imzaların bana ait olmadığını söyledim, böyle bir ihaleye de katılmadığımı belirttim. O da bana hitaben, ben bunu biliyorum, sizin yerinize Genel Müdür Vekili Gürsel Küsek’in talebi doğrultusunda Daire Başkanı F.K. ile birlikte biz ihaleyi yaptık dedi. Benim yerime kimin imza attığı konusunda tam bilgi alamadım.

Cep telefonu ile görüşmemde M.O’ya, konuyu inceleyen müfettişler çağırdığında ne söyleyeceğimi sordum, M.O. müfettişlere ihalenin toplantı salonunda yapıldığını ve ihaleye katıldığımızı söylememi istedi. Ancak daha önce müfettişlerince ifadesi alınan İ.A.K. ise konuya müdahale ederek ben müfettişlere ihalenin Genel Müdür Gürsel Küsek’in odasında yapıldığını, dolayısıyla çelişkili bilgi vermememiz gerektiğini ifade ettim. Bunun üzerine İ.A.K. bana hitaben müfettişler sorduğunda ihalenin Genel Müdür Gürsel Küsek’in odasında yapıldığını ve ihaleye katıldığımı söylememi tembihledi.

DEVLETİN BEKASI İÇİN…”

Bu arada İ.A.K. de bir anlamda itirafta bulunarak kendisinin de ihaleye katılmadığı ve belgeleri imzalamadığı halde konuyu inceleyen müfettişlere verdiği ifadesinde devletin bekası için katıldığı şeklinde beyanda bulunduğunu da belirtti. Bunu söylemesindeki amacının bu ihaleyle ilgili başlarının daha sonra sıkıntıya girmemesi olduğunu da özellikle ifade etti. Bu arada bahse konu ihaleye ziraat mühendisi M.B. de benim gibi ihaleye katılmadığını ve ihale karar ve tutanaklardaki imzalarının kendisine ait olmadığını belirtmiştir. M.B. de ihaleyle ilgili doğruları söylememesi için H.E. ve İ.A.K. tarafından telkinde bulunulduğunu belirtmek isterim. Kendisinin ifadesine başvurulduğunda bu hususları daha detaylı açıklayacağını düşünüyorum.”

ESKİ BAKAN EKER’DEN KAMUOYUNU YANILTMA ÇABASI

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 60 milyon lira kamu zararına neden olan ÜDTS yolsuzluğu ile ilgili TBMM Başkanlığı’na verilen soru önergesini cevaplandıramazken, telaşa kapılan eski bakanlardan Mehdi Eker ise kamuoyunu yanıltmaya yönelik yaptığı açıklama ile kendi döneminde yaşanan ÜDTS yolsuzluğunun üstünü örtmeye çalışmıştı.

ÜDTS ihalesini alan Hakan Bilal Kutlualp ise Milli Gazete’ye arka arkaya açıklama göndererek gerçekleri manipüle etmeye çalışmıştı. Ancak Gaziosmanpaşa 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne yaptığı tekzip başvurusunu kaybetmişti.

Mehdi Eker döneminde evrakta sahtekârlık yapılarak ihalesi Hakan Bilal Kutlualp’e verilen ÜDTS yolsuzluğu Eker’den sonra göreve gelen bakanlar döneminde de üstünün örtülmesi, AKP hükümetleri döneminde yolsuzluğun bir silsile halinde nasıl devam ettiğini gözler önüne serdi.

SORUŞTURMA TALEBİNE İZİN VERİLMEDİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mevzuata aykırı, gerçek dışı raporlar ve işlemler ve kararlar ile ihalede açıklık ve rekabet ilkelerinin gerçekleşmesini önleyerek, ihalede alıcı firmanın menfaatine hareket ederek, görevlerini kötüye kullanan komisyon üyeleri (H.E, Ö.T, İ.A.K, G.Ö, L.S, M.A, F.K, M.B, M.O. ve Ç.İ.) hakkında soruşturma izni istedi. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma izin talebine Faruk Çelik ve Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bakanlığı döneminde izin verilmedi.

DİKKAT ÇEKEN İMZA AYRINTISI

Gıdada takliti önlemeye yönelik 2013 yılında yapılan ÜDTS ihalesinde ve daha sonra alınan tasfiye kararında başta dönemin bakanı Mehdi Eker olmak üzere, bütün süreci planlayan dönemin Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanı 1’inci Hukuk Müşaviri Erdal Celal Sumaytaoğlu (daha sonra soy ismini değiştirerek Aksoy oldu) ve İ.Ç’nin ifade tutanağında ismi geçen Tarım Reformu Genel Müdür Vekili Gürsel Küsek’in alınan kararların hiçbirinde imzasının bulunmaması ve ÜDTS ihalesindeki bütün şaibeli işlemlerin daire başkanı ve alt düzey personellere yaptırılması, buradaki gerçek niyeti de gözler önüne seriyor.

60 MİLYON LİRA KAMU ZARARI OLUŞTU

Milli Gazete’ye göre, Bakanlığın başta düzmece ihale komisyonu kararı ve daha sonra alınan tasfiye kararları, tamamen Hakan Bilal Kutlualp’in elini kuvvetlendirirken, Kutlualp’in bakanlığa yönelik açtığı alacak davasını da kazanmasına neden oldu. Alacak davası geçtiğimiz Nisan ayında sonuçlanırken mahkeme, Tarım Bakanlığı’nı Kutlualp’e 60 milyon lira ödemeye mahkûm etti.

Mevzuata göre ortaya çıkan 60 milyon lira kamu zararının başta dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker, Teftiş Başkanı Erdal Celal Sumaytaoğlu (Aksoy) ve Tarım Reformu Genel Müdür Vekili Gürsel Küsek’ten tahsil edilmesi gerekiyor. Ancak üst düzey yöneticilerin hiçbirisinin bütün süreçle ilgili hiçbir imzası bulunmadığı için ortaya çıkan kamu zararından da sorumlu tutulamayacaklar. ÜDTS yolsuzluğunda bütün işlemler daire başkanı ve alt düzey memurlara yaptırılırken, 60 milyon lira kamu zararının da bu memurlardan nasıl tahsil edileceği bilinmiyor.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sedat Peker'in iddialarını güçlendirecek açıklama: Mumcu suikastinin arkasında o isim mi var? Kılıçdaroğlu: "Fizan’a götürseler bulacağım… Yanına bırakmayacağız" Erdoğan Toprak: "AKP, Instagram ve Twitter’da 10 binden fazla takipçili çok sayıda hesabı satın almak için para ödedi" Bu kez de Denizli alevler içinde! Havadan ve karadan müdahale ediliyor