Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü köşesinde 2012 yılından 2020 yılına kadar olan tüketici güven endeksini karşılaştırdı ve vatandaşlar için “tüm zamanların en kötüsü yaşanıyor” diye yazdı.
“Tüketici güven endeksinin en önemli sorusu hanenin maddi durumunu ortaya koyan soru. İşte bu soruya verilen yanıtlar, maddi durumda geçmişin mumla arandığını gösteriyor” diye yazan Aktaş, “Maddi durumda son dokuz yılın en kötü ayları yaşanıyor. Vatandaşın iyimserlik sınırına ulaşabilmesi için maddi durumunun yüzde 50 iyileşmesi gerekiyor. Tam yüzde 50!” ifadelerini kullandı.
Alaattin Aktaş’ın yazısı şöyle:
“TÜİK tarafından açıklanan tüketici güven endeksi aralıkta kasıma göre değişiklik göstermedi ve 80.1 düzeyinde kaldı. 80.1’in anlamı şu:
“Eğer endeks 100 olsaydı tüketicinin ekonomiye ne iyimser ne kötümser baktığını söyleyecektik. Çünkü 100, iyimserkötümser sınırı. Oysa tüketici güven endeksi 100'ün altında ve vatandaşın karamsarlığına işaret ediyor. Endeks 100'ü aşarsa vatandaşın iyimser olduğundan söz edebileceğiz. Dolayısıyla aralık itibarıyla bulunulan durum, iyimserlik sınırına ulaşmak için yüzde 25’lik bir iyileşme yaşanması gerektiğini gösteriyor.”
Tüketici güven endeksi yıl içinde revize edildi ve endeksi oluşturan dört alt kalemden ikisi değiştirildi. Bu değişiklikle birlikte daha önce 60’larda dolaşan endeks, 80 dolayına çıktı.
Tüketici güven endeksi dört alt endeksin ortalamasından oluşuyor. Bunlar; hanenin mevcut dönemdeki maddi durumu ile gelecek 12 aylık dönemlerdeki maddi durum beklentisi, genel ekonomik durum beklentisi ve dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi.
Bu soruların ilk ikisi, özellikle de ilki en önemli olan... Hanenin mevcut dönemdeki maddi durumu...
TÜM ZAMANLARIN EN KÖTÜSÜ YAŞANIYOR
TÜİK, tüketici güven endeksinde veri setini 2012 yılına kadar götürüyor. Yani dokuz yıllık verilere sahibiz.
Hanenin maddi durumuna ilişkin endeks aralık ayında 66.1 olarak gerçekleşti. Aralıktaki endeks, dokuz yıldaki, yani 108 aydaki ikinci en düşük düzeye işaret ediyor. Hanenin maddi durumuna ilişkin endeks en düşük düzeye 65.8 ile geçen yılın temmuz ayında inmiş, bu yıl kasımda da 66.6’lık bir gerçekleşme görülmüştü. Aralıkta ise endeks 66.1’e geriledi.
Bu değerler ve eğilim gösteriyor ki hanelerin maddi durumu giderek bozuluyor. Hanelerin maddi yönden iyimserlik sınırı olan 100’e ulaşmaları için durumlarının yarı yarıya iyileşmesi gerekiyor.
Bu da hiç mümkün görünmüyor. 2012’ye kadar uzanan seriye bakıyoruz; zaten hiçbir ay iyimserlik sınırı olan 100’e ulaşılamamış ki. Vatandaş maddi durum anlamında en iyimser olduğunda bile (tabloda bu ayları pembeyle gösteriyoruz) endeks en fazla 87.7’ye çıkmış.
Tüketici güven endeksi ilgili ayın ilk yarısındaki saha çalışmasıyla oluşturuluyor. Dolayısıyla pandemiye bağlı olarak işyerlerinin kapanması uygulaması uzun sürer ya da kapsam genişlerse bu maddi duruma ilişkin tabloyu haliyle daha da olumsuza çevirecek ve belki de önümüzdeki aylarda çok daha tatsız bir durumla karşı karşıya kalacağız.
DURUM KÖTÜ, AMA UMUT VAR
Tüketici güven endeksini oluşturan ilk iki soru birbiriyle çok ilintili. İlk soruda vatandaşa mevcut dönemdeki maddi durumu, ikincisinde gelecek bir yıldaki maddi durum beklentisi soruluyor.
İlk soruya ilişkin durumu detaylı olarak aktardık. Her geçen gün kötüye doğru bir gidiş var. Ama vatandaş gelecek bir yıla dönük umudunu koruyor.
Gelecek 12 aylık döneme ilişkin maddi durum beklentisini gösteren endeks 78.9 düzeyinde.
Dikkat çeken yön şu; mevcut durumdaki maddi durum endeksiyle gelecek 12 aya ilişkin maddi durum beklentisi endeksleri arasındaki fark bu yıl kasım ve aralıkta şimdiye kadar olmadığı ölçüde açılmış. Bu da, mevcut durumun kötü, ama gelecek beklentisinin çok kötü olmamasından kaynaklanıyor.
Vatandaş umudunu koruyor ya da en azından koruyormuş gibi görünüyor. Ne yapsın! Umutsuz da yaşanmaz ki...”
https://odatv4.com/tumzamanlarinenkotusuyasaniyor22122033.html