Gerçek Gündem'den Nezih Onur Kuru'nun haberine göre, IPSOS’un aylık monitör araştırmaları, seçmen ve tüketici davranışındaki değişimleri ortaya koyuyor. Aynı zamanda dünya genelinde yapılan bu araştırmalar sayesinde ülkelerin durumlarını birbirleriyle kıyaslamak da mümkün oluyor.
DÜNYA GENELİNDE EKONOMİK ZORLUK ÇEKENLER %25
IPSOS araştırmasına göre dünya genelinde insanların %25’i ekonomik zorluk yaşadığını belirtiyor.
Mevcut finansal durum sorusunun yöneltildiği katılımcılardan, “çok zorlanıyorum”, “oldukça zorlanıyorum”, “kıt kanaat geçiniyorum”, “idare ediyorum”, “rahatça geçiniyorum” şıklarından birini tercih etmesi isteniyor. Verilen yanıtlar arasında çok veya oldukça zorlanıyorum diyenlerin oranı toplamda %25.
Ekonomik zorluk yaşayanların toplam oranına göre ülkeler sıralandığında Türkiye %67 ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de ekonomik zorluk yaşayanların oranı Türkiye’ye en yakın ülke olan İtalya’nın 2 katından fazla (%30). Bu oran Almanya ve ABD’de %16’ya kadar geriliyor.
Türkiye’de %67 olarak ölçülen ekonomik zorluk yaşayanların oranına kıt kanaat idare edebildiğini söyleyenleri eklediğinizde %90’lık çok geniş bir kitlenin ekonomik sıkıntılar yaşadığı anlaşılıyor.
Türkiye “çok zorlanıyorum” diyenlerin oranında açık ara birinci (%37). Türkiye’de en kalabalık ikinci grup “oldukça zorlanıyorum” diyenler (%30). “Kıt kanaat geçiniyorum” diyenler %23. Sadece %7’lik kesim idare edebildiğini belirtirken, rahatça geçinebildiğini söyleyenlerin oranı %3’ü bulmuyor. Toplamda Türkiye’nin %90’ı ekonomik buhranın pençesinde sıkıntı yaşıyor.
Ekonomik açıdan zorlandığını söyleyenler (%67) ile rahat geçinebilenler (%9) arasındaki fark 58 puan. Ekonomik sorun yaşayanlar ile rahat geçinebilenlerin farkı ise 81 puana ulaşıyor. Türkiye’de ekonomik buhranın toplumun tamamına sirayet ettiği ve Türkiye’nin diğer ülkelerden çok daha büyük bir sorun yaşadığı gözler önüne seriliyor.
2022’NİN KALANINDAN BEKLENTİLER NEGATİF: YAŞAM STANDARDIM DÜŞER DİYEN %62
Türkiye’de “yaşam standardım aynı kalır” diyenler de %20 ile ikinci sırada. Bir miktar iyileşme bekleyenler %11, tam iyileşme bekleyenler ise sadece %6. Kısacası toplumun %82’lik büyük çoğunluğu yaşam standartlarında iyileşme beklemiyor.
4 KİŞİDEN 3’Ü FATURA ÖDEYEMEME KORKUSU YAŞIYOR
Türkiye finansal endişelerde her alanda olumsuz anlamda öne çıkıyor. Türkiye’de katılımcıların %75’lik büyük çoğunluğu gelecek altı ayda faturalarını ödeyebilme konusunda endişe taşıdığını paylaşıyor.
HARCAMALARDA ARTIŞ BEKLENTİSİ ÇOK BÜYÜK
Katılımcılara gelecek 6 ayda harcama kalemlerinde artış beklentisi sorulduğunda, Türkiye birçok kalemde üst sıralarda yer alıyor. Harcamalarının artacağını söyleyenlerin oranı sırasıyla: gıda %84, gıda hariç ev alışverişi %84, faturalar %83, abone ve üyelikler %83, yakıt %81, kira/ev kredisi ödemesi %75, sosyalleşme %74.
Kira konusunda Türkiye’deki artış kaygısı diğer tüm ülkelerin çok önünde. Türkiye’de %75 kira giderlerinde artış beklerken, Türkiye’ye en yakın ülke olan Polonya’da bu oran %53. Bu oran diğer ülkelerin çoğunda %40’ın altında.
FİYAT ARTIŞININ EN BÜYÜK SEBEBİ: MEVCUT HÜKÜMET POLİTİKALARI VE GÖÇ
Fiyat artışının nedenleri sorulduğunda tüm ülkelerde dışsal nedenlerin öne çıktığını söylemek gerekiyor. Küresel ekonomik durum, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, COVID19 gibi nedenler neredeyse tüm ülkelerde %60’ı aşan oranda katılımcılardan onay görüyor.
Bu konuda Türkiye istisna. Mevcut hükümet politikaları, faiz oranları ve göç gibi iktidarın doğrudan ilişkili olduğu nedenlerin fiyat artışlarına yol açtığını söyleyenlerin oranı, dış faktörlerin oranını geçiyor.
Halkın %80’i mevcut hükümeti sorumlu tutarken, faiz politikaları konusunda bu oran %81’e çıkıyor. Türkiye’ye göç de mutlak çoğunluk tarafından fiyat artışının nedenlerinden biri olarak sayılıyor (%84).