Türk Psikiyatri Derneği Başkanı'nın depremle ilgili aşağıdaki cümlelerinden hepimizin ders çıkarması gerekiyor. “Ne yaparsak yapalım, biz psikiyatrlar bile bir şeyleri kaçırdığımız hissinden kurtulamıyoruz.
Kendimize şu soruyu sormamız çok önemli: “Eksik olan neydi?” Başkanın mesajları net: “Alkışın hiçbir anlamı yok. Afete hazırlık kurgusu eleştirel bir dille mümkün olabilir. Önceki depremlerde gördüğümüz kahramanlık hikayelerine değil, fayların kapsamlı analizine ihtiyacımız var."
21. yüzyılın en büyük doğal ve insan yapımı felaketine tanık oluyoruz. Yıkıcı etkisi tahmin edilenden daha büyük ve kapsamlı olursa sadece evler değil, sosyal yaşam da zarar görür, roller ve ilişkiler kaybolur, hayaller yıkılır. Türk Psikiyatri Derneği Başkanı
“Bir anne ya da baba için evladına su bulamamak, depremin evini yıkması kadar acı ve unutulmaz olabilir. Derin bir yalnızlık ve çaresizlik deneyimidir. Bu noktada “Nasıl yardımcı olabiliriz?” sorusuna verilecek ilk cevap koşulsuz güvenle “Yanındayım” diyebilmektir.
Böyle bir felaketten sonra bizi en güçlü kılacak olan dayanışmamız, toplumsal birlikteliğimiz ve birbirimizin ihtiyaçlarını görebilmemizdir. İhtiyacı görmek, depremi yaşayanların hem fark edilmesi hem de tüm ihtiyaçlarının karşılanması demektir.
"Buradayım" Demek Yeterli Olmayabilir
Ejder Akgün Yıldırım'a göre dayanışma güzel bir duygu olsa da en önemli kriter yardımın insanların onuruna ve özerkliğine saygı duyarak sağlanmasıdır. Akgün, kendilerini çaresiz hissetmemelerinin ancak onlara seçme hakkı veren ihtiyaç temelli bir yöntemle sağlanabileceğine dikkat çekiyor.
Afet sonrasında insanlar genellikle yalnızlık, güvensizlik ve çaresizlik duyguları yaşarlar. Bu duygular arttıkça öfke ve suçluluk da artar. Duygulanımı artıran faktörler olarak, belirsiz bir gelecek duygusu, uykusuzlukdeprem korkusu, nefes almada güçlük, her an felaketi yaşıyormuş hissi, fiziksel belirtilerden kaynaklanan rahatsızlık ve geleceği planlayamama sıralanıyor.
Yıldırım, “Bütün bu sebeplerden dolayı bundan faydalanmak istiyorsak, öncelikle insanların yalnızlığına dokunmalı ve o yalnızlığı gidermek için harekete geçmeliyiz. Sadece “buradayım” demek yetmez. Kişi istemese de zorluklarını tanımalı, ihtiyaçlarını görmeli ve her konuda yanında olmaya çaba göstermeliyiz.”