Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TELE1 canlı yayınına konuk oldu.
Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tur oylamasında Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Özdağ dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“SİNAN OĞAN ÇIKSIN AÇIKLASIN”
Ümit Özdağ, Cumhur İttifakı’nı destekleyen ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmesine dair bir takvimin olduğu yönündeki sözlerinin AKP yöneticileri tarafından yalanlanması ile gündeme gelen konu hakkında konuştu.
Ümit Özdağ, AKP’li Numan Kurtulmuş ile yaptığı görüşmede kendisine böyle bir takvimden bahsedilmediğini ifade etti.
Özdağ, “Bir takvimden bahsetti mi bana Numan Bey? Numan Bey bana bir takvimden bahsetmedi. Bir milyon sığınmacının gönderileceğini söyledi ama sığınmacı sayısını beş milyon olarak verdi. Beyfendiye sordum geriye kalan dört milyon Suriyeli ne oluyor? Cevap yok. Dedim ki bu geri dönüş planı değil. Bu Suriye’nin kuzeyinde bir Afganistan yaratma planı. Özetle Sinan Bey’e nasıl bir takvimi kim açıkladı bilmiyorum ama bana açıklanmış bir takvim yok. Sinan Bey bunu çıksın açıklasın nasıl bir takvim verildi kendisine. Ben de öğrenmiş olurum, siz de öğrenmiş olursunuz” şeklinde konuştu.
"KILIÇDAROĞLU'NU YETERİNCE DESTEKLEYEMEDİK"
Özdağ, kendileri ile geç temas kurulduğu değerlendirmesinde bulundu. Özdağ şunları söyledi:
“Evet, Kılıçdaroğlu’nu yeterince destekleyemedik. Birincisi, bizimle çok geç temas kuruldu. Ayın 15’inde bu temasın sabah kurulup ayın 16’sında protokolün imzalanması ve çalışmaların başlaması gerekirdi. Süre çok kısaydı. Ama bizimle altı gün sonra temas kuruldu. O süreç de yavaş ilerledi. Protokol imzalandığı gün üç buçuk gün kalmıştı ve bu üç buçuk gün içerisinde de Zafer Partisi’nin sürece yapacağı propaganda etkisi Millet İttifakı paydaşlarından gelen kısıtlamalar çerçevesinde yürüyebildi. Oysa eğer biz Zafer Partisi olarak bu kısıtlamalar olmasa bütün katkımızı Türk kamuoyuna daha kapsamlı olarak anlatabilecek durumda olsaydık aradaki fark çok fazla değil, bu kazanılmayacak bir seçim de değildi. Devletin bütün imkanları bütün bu yabancı seçmenler hepsi hepsi arada yüzde ikilik bir fark var.”
Yeniçağ