
‘İstanbul Büyükşehir seçimini iptal eden 7 Yüksek Seçim Kurulu üyesi hakkında hukuken ne yapılabilir diye araştırdım.
22, 23 ve 24’üncü dönem CHP Konya milletvekilliği yapan, TBMM Anayasa Komisyonu ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeliklerinde de bulunan duayen hukuk adamı Kart’ı aradım.
Kart, YSK’nın 7 asil üye yerine 4 yedek üyenin de katılımı ile İstanbul seçimini iptal etme kararının hukuki boyutunu araştıracağını söyledi.Dün sabah buluştuk. Yargıtay ve Danıştay’a bugün başvurular yapacağını belirten Avukat Kart dilekçelerini şöyle özetledi. ‘
YSK ÜyeleriYargıçlar hakkında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu uyarınca inceleme ve soruşturma yapılarak; 2802 sayılı Yasa’nın 69. maddesi uyarınca meslekten çıkarılmalarına; b. Bağlı olarak, adları geçen kişiler hakkında son soruşturma açılmasına karar verilmesi ve müteakip yasal işlemlerin yapılması için evrakın Anayasa Mahkemesine tevdiine karar verilmesi talebinden ibarettir.
Anayasa’nın 79/4, 7062 sayılı Yüksek seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4/1 ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 11/1. maddelerine göre; YSK, 7 asıl ve 4 yedek üyeden oluşur. Gerek Anayasada ve gerek bağlı mevzuattaki “sistematik” göz önüne alındığında, asıl ve yedek üyelerin iştirakiyle karar verilmesinin yetki gaspı dahil olmak üzere pek çok ihlali yarattığı ve yaratacağı açık olarak görülmektedir.
YSK’nın 7 Asıl Üyeyle toplanması gerekirken, 11 Üye ile toplanmış olması anayasal ihlale yol açtığı gibi, ayrıca Kurul’un kararlarının sıhhatini de sakatlayan sonuçlar yaratmıştır. YSK’nın son yıllarda zaman zaman 11 kişiyle toplanmış olması, mevcut olan anayasal ihlali ortadan kaldırmaz.Kurul’un, 7 asıl üye yerine 11 üyeyle toplanmış olması özü itibariyle Kurul’un yönetim ve çalışmasına yönelik olmakla idari nitelikte olan bir işlemdir.Bu sebeple, idari nitelikte olan bu işleme karşı, idari yargı yollarının açık olduğu tartışmasızdır. Olayın bu yönü hakkında, Danıştay’a ayrıca dava açılacağını yeri gelmişken ifade ediyoruz.
Artık, Anayasa’nın 137. maddesinde düzenlenmiş olan “kanunsuz emir ve talimatların” egemen olduğu kaotik bir dönem yaşanmaktadır.Hukuki güvenceden yoksun olan kişi ve kurumlar, siyasi İktidar’ın yarattığı “tavsiye, telkin ve müdahaleler” doğrultusunda görev yapar hale gelmiştir.Bu tablonun en vahim sonuçları ise YSK bünyesinde yaşanmaktadır.
Yargıtay dilekçesinde; 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 46 ve müteakip maddelerinde düzenlenen yasal sebep ve şartlar doğmuş olmakla, Birinci Başkanlık Kurulu tarafından inceleme ve soruşturma yapılmasına;Soruşturma sonucuna göre, adları geçen 4 Üye hakkında meslekten çıkarma cezasının uygulanmasını arz ve talep ederim.
Danıştay dilekçesinde; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 76 ve müteakip maddelerinde düzenlenen yasal sebep ve şartlar doğmuş olmakla, 1 Daire başkanı ve 2 Üyeden oluşacak “Kurul” tarafından inceleme ve soruşturma yapılmasına;Soruşturma sonucuna göre, adları geçen 3 Üye hakkında meslekten çıkarma cezasının uygulanmasını arz ve talep ederim.Değerli okurlarım,Umarım, Yargıtay ve Danıştay anayasa ve yasaların ilga edilmesi iddiasına karşın sessiz kalmazlar.
https://www.abcgazetesi.com/7yskuyesiicinsucduyurusuvemeslektencikarilmalariicinbasvurusu15911
Böylesi ancak Türkiye'de olur! Milyonlarca ağacı kesip pist yaptılar, iki pisti kırıp ağaç dikecekler!39 izlenme
Erdoğan'ı sıkıştırdıkça tahliyeler geliyor!314 izlenme
Hablemitoğlu suikastının firari şüphelisi emekli albay Levent Göktaş'la ilgili yeni gelişme48 izlenme
İmamoğlu'ndan gençlere çağrı: "Firesiz oy kullanın, demokrasi hepimizi özgür kılacak"39 izlenme
Erdoğan, Atatürk’e lanet okuyan Ali Erbaş’a sahip çıktı!60 izlenme
Yirmi kişilik iftar yemeğinde 13 kişiye koronavirüs bulaştı!65 izlenme
Yandaş işadamı iki yıl önceden YSK'nın tavrını 'bildirmiş !'677 izlenme
Elon Musk Gündemi Değiştirdi27 izlenme
"Asgari ücrete ara zam yok" denilmişti: Milletvekilleri ve bakanlara yapılacak zam belli oldu!
Nagehan Alçı ile Rasim Ozan'ın iki evi ve 5 arabası varmış
Memleket kurtuldu ! Gerici yobaz, İzmir metrosundaki heykeli kırdı !
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i Duyun-u Umumiye Amirine benzetti: "Ekonomi tarihinin en kötü dönemi"