Eski Emniyet Müdürü’nden Avukat Mehmet Yıldırım hakkında suç duyurusu: “Beni yalan beyana ve iftira suçuna zorladı”

Eski Emniyet Müdürü Yener Torunler, İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Mehmet Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, eski emniyet müdürü Yener Torunler, İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Mehmet Yıldırım hakkında nüfuz ticareti, tehdit, şantaj, yargıyı etkileme ve iftiraya azmettirme gibi çok ağır suçlamalarda bulundu. Torunler’in avukatı Ahmet Keskin imzalı dilekçede, olaylar hem ayrıntılı şekilde aktarıldı hem de delil listesi sunuldu.

29 YILLIK EMNİYET KARİYERİNDEN CEZAEVİNE

Yener Torunler, 29 yıl Emniyet Teşkilatı’nda görev yaptıktan sonra 2014’ten itibaren “Kuzey İstanbul” adlı şirkette çalışmaya başladı. 2019’da İdari İşler Müdürü oldu. Görevi, amirlerinin talimatıyla şirketin yüksek meblağlı nakit transferlerinin güvenliğini sağlamaktı; finansal kararlara müdahale yetkisi bulunmuyordu.

PATRON YURTDIŞINA ÇIKINCA YETKİ CEM ÇELİK’E GEÇTİ

8 Mart 2025’te şirket patronu Murat Gülibrahimoğlu yurtdışına çıktı. Yönetim kurulu üyesi ve Yeminli Mali Müşavir Cem Çelik, mali konularda tam yetki aldı. Bu durumdan kısa süre sonra, 19 Mart 2025’te basına yansıyan İBB operasyonları sonrası Çelik, Torunler’e “Bu süreç şirketi de etkileyebilir” dedi ve “yeğeninin işvereni, adliyede çok güçlü bağlantıları olan” yakın arkadaşı Av. Mehmet Yıldırım ile çalışılacağını açıkladı.

ZORLA AYNI AVUKATLA ÇALIŞMA YÖNLENDİRMESİ

Cem Çelik, şirket çalışanlarının tüm hukuki süreçlerinin aynı avukat üzerinden yürütülmesi gerektiğini söyleyerek Torunler’i Mehmet Yıldırım ile çalışmaya ikna etti. Bu yönlendirmenin müvekkilin iradesini sakatladığı vurgulandı.

HALKALI’DAKİ GİZLİ GÖRÜŞME

4 Temmuz 2025’te savcılık ifadeye çağırdı. Torunler durumu Çelik’e iletti. Onun yönlendirmesiyle 6 Temmuz gecesi Halkalı Şaheser Tatlıcısı’nda Av. Mehmet Yıldırım ile buluştu.

Yıldırım, Savcı Cahit Cihat Sarı ile “yakın arkadaş” olduğunu söyledi. Torunler’in yanında savcıyı arıyormuş gibi davranarak “Savcım, yarın yanındayız” dedi. Telefon rehberinde ismin iki büyük harf ile kayıtlı olduğunu gösterdi, ekran görüntüsü ile güven sağlamaya çalıştı.

ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDE “YALAN BEYAN” DAYATMASI

7 Temmuz’da Torunler, Çağlayan Adliyesi’ne geldi. İfade öncesi Yıldırım, savcının odasına yalnız girdi. Çıkışta, Torunler’e Fatih Keleş veya Zafer Keleş’e para götürdüğünü söylemeden serbest kalamayacağını iletti. Torunler, böyle bir olay yaşanmadığını ve yalan beyanda bulunmayacağını söyledi. Bunun üzerine, Yıldırım, ifadeye katılmadı. Torunler savunmasız şekilde ifade verdi. Yıldırım, ifade bittikten sonra sadece “aynen katılıyorum” diyerek tutanağı imzaladı.

BAŞSAVCIYLA GÖRÜŞME VE UMUT AŞILAMA

Tutuklamaya sevk edilen Torunler ile Yıldırım adliye karakoluna indi. Yıldırım, “Başsavcı ile görüşeceğim” diyerek ayrıldı. 30 dakika sonra döndüğünde, Savcı Cahit Cihat Sarı ile görüştüğünü iddia ederek telefonu Torunler’e uzattı. Telefonda olduğu iddia edilen kişi şu sözleri söyledi:

“Namusum üzerine söz veriyorum, seni ayın 5’inde değil, 7’sinde değil, 6’sında serbest bırakacağım. Hiçbir suçun olmadığını biliyorum fakat bu seferlik böyle olması gerekiyor.”

Bu görüşme Torunler’in umutlanmasına ve avukata bağımlı hale gelmesine neden oldu.

CEZAEVİNDE YALAN İFADE BASKISI

Cezaevinde Yıldırım defalarca ziyaret etti. “Seni çıkartacağız ama yeni ifade vermen gerekecek” diyerek başkaları aleyhine yalan beyan talep etti. Kendi yazdığı evrakı savcı huzurunda imzalamasını istedi.

Cem Çelik de Yıldırım’ın nezaretinde ifade vererek, Torunler’in çantalar dolusu para taşıdığı imasında bulundu.

Torunler, “Bu yalanları nasıl ispat edeceğim?” dediğinde Yıldırım, “Cem’in söyleyecekleriyle inandırıcı olacak” cevabını verdi.

TEHDİT VE ŞANTAJ AŞAMASINA GEÇİŞ

Torunler yalan beyandan kesin olarak vazgeçince Yıldırım tehdide başvurdu: “Çocuğun belediyede çalışıyor. Savcı da ben de biliyoruz. Benim hatırım olmasa aileyle uğraşılır. İmzala, çık git. Atmazsan yapabileceğim bir şey yok.”

SONRAKİ BASKILAR VE İKİNCİ YALAN İFADE TALEBİ

Yıldırım, amacına ulaşamayınca bu kez “Zafer Keleş’e zarf içinde az miktarda para götürdüğünü söyle” diyerek yeni bir yalan beyan dayattı. Savcıyla sürekli temas halinde olduğunu iddia eden Yıldırım, savcıyla yaptığı görüşmelerin ekran görüntülerini Torunler’e gösterdiği ifade edildi.