İktisatçı Mahfi Eğilmez, “Ücretlerin Tunç Kanunu ve Türkiye Uygulaması” başlıklı yazısında, Türkiye’de sabit gelirli yani maaşlı çalışanların açlık ve yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamaya çalıştığını değerlendirdi.
Eğilmez, ücretlerdeki gerilemeyi şu ifadelerle açıkladı:
"Tunç Kanunu, gerçek ücretlerin uzun vadede işçinin yaşamını sürdürebileceği asgari düzeye doğru yöneldiğini savunan bir ekonomik yaklaşımdır. Bu görüş, 19. yüzyılda Ferdinand Lassalle tarafından ortaya atılmıştır. Lassalle, bu tezi geliştirirken iki temel yaklaşımdan faydalanmıştır:
David Ricardo’nun rant yasası ve Thomas Robert Malthus’un nüfus üzerine görüşleri. Malthus’a göre ücretler geçim düzeyinin üzerine çıktığında nüfus artar, bu düzeye yaklaştığında ise azalır.
Tunç Kanunu’na göre, ücretler geçimlik düzeyin altına inemez çünkü bu seviyenin altında insan hayatını sürdüremez. Emek piyasasında yaşanan rekabet, ücretlerin yükselmesini engeller. Bu nedenle, gerçek ücretler sürekli bir düşüş eğilimi gösterir ve geçimlik seviyeye yaklaşır."
Tunç Kanunu’na karşı geliştirilen en güçlü itiraz, Assar Lindbeck ve Dennis Snower’ın “İçeridekiler Dışarıdakiler” Teorisi ile yapılır. Bu teoriye göre şirketler, işsizleri işe alıp onları eğitmenin maliyetine katlanmak yerine mevcut çalışanlarını korumayı tercih eder ve onları kaybetmemek için ücretlerini artırırlar. Ancak bu yaklaşım daha çok kalifiye işgücü için geçerlidir. Niteliksiz işlerde çalışacak kişiler için ciddi bir eğitim maliyeti oluşmaz.
Buraya kadar ortaya konan çerçevede bazı kavramların netleştirilmesi gerekiyor.
İlk olarak, ücret ile gerçek ücret arasındaki farktan söz etmek gerekir. Ücret, çalışanlara yaptıkları iş karşılığında verilen nominal bedeldir. Ancak enflasyon ortamında bu nominal değer, alım gücünü tam olarak yansıtmaz. Gerçek alım gücü, nominal ücretin enflasyondan arındırılmasıyla elde edilir.
İkinci olarak, geçimlik ücretin tanımı değişmiştir. Lassalle bu kavramı ortaya attığında geçim düzeyi, yalnızca barınma, beslenme ve giyim gibi temel giderleri kapsıyordu. Bugün ise bu düzeye ulaşım, eğitim, kültür ve eğlence gibi harcamalar da eklenmiş durumda.
Bu çerçevede Tunç Kanunu’nu Türkiye’deki asgari ücretle kıyaslayabiliriz.
Türkiye’de asgari ücret brüt olarak 26.005,50 lira, net olarak ise 22.104,67 lira seviyesindedir. Bu değerlendirme açısından önemli olan net asgari ücrettir çünkü geçim düzeyiyle kıyaslanabilecek olan miktar budur.
Yaşam maliyeti, belirli bir zaman ve yerde barınma, gıda, sağlık ve vergi gibi temel ihtiyaçların karşılanması için gerekli para miktarını ifade eder. TÜRKİŞ’in verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 24.035,59 lira olarak hesaplanmıştır.
Açlık sınırı, dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan, sağlıklı beslenme için gereken minimum harcama tutarını ifade eder. Bu hesaba kira, eğitim, sağlık gibi diğer harcamalar dahil değildir. Bu durumda, 22.104,67 lira olan net asgari ücret, tek kişinin çalıştığı bir hanede açlık sınırının yaklaşık 1.930 lira altında kalmaktadır. Aynı tarihte yoksulluk sınırı ise 78.291,84 lira olarak belirlenmiştir.
Yoksulluk sınırı, zorunlu ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcamaları kapsar. Yani içinde gıda dışında giyim, ulaşım, barınma ve diğer temel harcamalar da yer alır. Ailede hem anne hem baba asgari ücretle çalışsa, toplam gelir 44.209,34 liraya ulaşır. Bu da ailenin açlık sınırının üstüne çıkmasını sağlar; ancak yoksulluk sınırının hâlâ 34.000 lira kadar altında kalır.
Mart 2025 itibarıyla Türkiye’de 15,3 milyon kişi ücretli olarak çalışıyor. Asgari ücretle çalışanların sayısı ise tam olarak bilinmemekle birlikte, tahminen bu sayının yarısına yakını yani yaklaşık 7 milyonu bu düzeyde çalışıyor. Buna, asgari ücretin biraz üzerinde ama yoksulluk sınırının altında gelir elde edenler de eklendiğinde sayı muhtemelen 10 milyonu geçiyor.
Bu tablo, Türkiye’de yalnızca Tunç Kanunu’nun değil, onun da ötesine geçildiğini gösteriyor. Ayrıca içeridekiler dışarıdakiler teorisi Türkiye’de farklı bir biçimde uygulanıyor. Şirketler, yeni eleman almak yerine emekliliği hak eden çalışanları, kimi zaman eski ücretleriyle kimi zaman da daha düşük ücretlerle çalıştırmaya devam ediyor.
Cumhuriyet
Depremzedenin Kaybı 5.4 Milyar24 izlenme
AKP'li vekilin FETÖ organizasyonlarına katıldığı ortaya çıktı!83 izlenme
CHP’li Muharrem Erkek’ten çarpıcı iddia: "İçişleri Bakanlığı, YSK’ya paralel bir seçim takip sistemi kurmuş"23 izlenme
Yurttaş tek ses: Gideceksiniz!17 izlenme
Milli Takımların tesisleri olacaktı, çöplük oldu!70 izlenme
Athena Gökhan yandaş medyanın hedefinde114 izlenme
Nebati 'Bürokrasiyi alaşağı ederiz' dedi ama yatırımcı hukukun üstünlüğüne güveniyor: Türkiye Zambiya'dan da geride!39 izlenme
Saray’da yemekli-müzikli ziyafet verilirken, vatandaşlar ekmeği daha ucuza alabilmek için metrelerce uzunluktaki kuyrukta bekliyor!89 izlenme
‘Ganyotçu’ karakteriyle tanınan Ebubekir Öztürk, İzmir Marşı'nı küfürlü söyledi !
Sarayı işgal edilen Sri Lanka lideri, ülkeden kaçmayı başaramadı!
Komançero çetesinin yakalanan 'liderlerinden' Hakan Ayık: 'Facebook gangsterinin' hikayesi Avustralya'dan Türkiye'ye uzanıyor
MSB duyurdu: Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde bir asker şehit