Özgür Özel'den muhalefette birlik mesajı: "Linç kampanyasına son verilsin"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Milletin lideri muhalefet partileri bu ceberut iktidardan kurtulmak için, sandığa sıkı ve sıkı sarılmak için, önce topu sahada tutmak için, topu alıp da kaçana, kesip de götürene karşı maçın oynanmasını sağlamak için birdir, bir aradadır" dedi. Özel diğer muhalefet partisi liderlerini Erdoğan ile fotoğraflar üzerinden eleştirenlere de çağrı yaptı.

CHP, 1 Ekim 2025'te TBMM'nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışına katılmanadı. Protesto amacıyla boykot etmeyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yokluğunda, muhalefetin diğer partinin bozulması Cumhurbaşkanı Erdoğan'la samimi pozlar verdi.

Açılışın ardından resepsiyonda Erdoğan, DEM Parti, İYİ Parti ve diğer muhalefet temsilcileriyle tokalaştı. Özellikle Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın yan yana toplanması dikkat çekti. DEM Partisi Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları da Erdoğan'ın yanında yer aldı.

Toplantıdaki fotoğraflar, CHP'nin yalnızlaşması ve diğer muhalefetin iktidara yakınlaşması olarak yorumlananlar oldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün üstü kapalı bu konuya değindi.

CHP Grubu'nun yasama yılının başındaki milletvekili kampı, Bolu Abant'ta başladı.

Kampın açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Milletin lideri iktidarı partileri de bu ceberut iktidardan kurtulmak için, sıkı sıkı sarılmak için, önce topu sahada tutmak için, topu alıp da kaçana, kesip de götürene karşı önce maçın oynanmasını sağlamak için birdir, bir aradadır" dedi.

Konuşmasında Erdoğan'ın eleştiren Özel şöyle devam etti:

"Onu ne cumhurbaşkanlığı makamının ve onu seçenlere saygının devam ettiği ne Meclis'in yetkisine saldıran birisi diye oturmak; onun içinde o salonda bulunmadan, onun yaptığı o açılış konuşmasını dinlemeden ve Amerikalarda mevcut TBMM'de bulmasına izin vermemesine hep birlikte bir tutum içindeydi.

Yılda bir kez gelip Meclis'te nutuk atmakla Meclis'e saygı gösterilmiyor. Yedi yıldır bütçe görüşmelerine adım atmayan, yerine yardımcısını yollayan, bakanlarını yollayan bir yürütmenin başıyla karşı karşıyayız.

LİNÇ KAMPANYASINA OĞLU VERİLSİN

1 Ekim’de, bir gün bizim Meclis’te olmamamızın iktidar partisini nasıl bir davranışa ittiğini, nasıl ruh hallerinin yalnızlaştığını ve bunu nasıl telafi etmeye çalıştıklarını bütün milletimiz gördü. Meclis Başkanı eliyle, ağzıyla partilerin liderlerine yapılan bir davete icabet etmiş olan sayın liderlere, sosyal medyada da basınında da herhangi bir yerde de yapılan tüm haksız saldırılardan büyük bir üzüntü duyduğumuzu açıkça ifade etmek isterim.

Ancak orada yapılanın, içeride bulundurulan tek kamera ve tek fotoğraf makinası veya ekibi varken özenle seçilmiş en insani gülüşlerin, duruşların, hepimizin başına gelebilecek birtakım talihsiz bakışların, özellikle kimler tarafından çekildiğini, kimlerin paylaştığını, Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisinin ne özenle yaptığını hep birlikte gördük, takip ettik. Ama bunun üzerinden sözümüze değer veren kim varsa, köşesinde yazan, televizyonda tartışan, sosyal medyada yorum yapan; bu büyük haksızlığa, bu büyük lince, Meclis Başkanı’nın çağrısıyla gösterilen nezakete, bir linç kampanyasına kim katkı sağlıyorsa bunun bir an önce son verilmesi gerektiğini büyük bir samimiyetle söylüyorum.

SADECE DOSTLUK GÖRDÜK

Çünkü bugün Türkiye’de CHP bu ağır saldırı altındayken Meclis’te ve Meclis dışında bulunan bütün muhalefet partilerinden sadece dostluk gördük. Tek başına CHP’yi savunmaya onları çağırmadık. Biz onlarla birlikte Türkiye’deki demokratik sistemi, sandığı savunduk, savunmaya da devam ediyoruz. Bundan sonra DEM Parti’den İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’nden DEVA Partisi’ne, Gelecek Partisi’ne, EMEP’ten TİP’e; Meclis zemininde bulunan birlikte mücadele verdiğimiz bütün muhalefet partilerine, partimize nasıl sahip çıkıyorsak onların kurumsal kimliklerine de öyle sahip çıkmak durumundayız.

GENEL BAŞKANLARLA GÖRÜŞTÜM

Ben çok değerli genel başkanlarıyla ayrı ayrı görüştüm ve görüşmeye devam ediyorum. Buradan CHP olarak CHP'nin yarattığı topluca siyasilere bayramda randevu vermeyi meziyet sayan, 'AK Parti'nin bayramlaşma programı DEVA ve Gelecek Partisi bulunmayacak' diyen, DEM Parti'yi aralıksız şeytanlaştıran, eller sıktığımız için bize 'Teröristin kanlı eline el uzattığınız' diye bizi eleştirenlerin, CHP'nin 31 Mart seçimin sonra birinci parti olduğunda, tüm siyasi partileri bayramda teker teker dolaşan, kendi genel tekrar teker teker geçen, siyasette söylenene göredan, 'Siyasi ilişkileri böyle olmalıdır. Normali budur' diyen, bunun üzerinden normalleşme tartışmalarında tüm haksızlıklara karşı, karşı karşıya kaldığımız darbe girişimine kadar, bu tutumunu nezaketle ve kararlılıkla sürdüren bir siyasi parti olarak şunu gösteriyoruz: Dünün ellerinde olannları, bayramlaşmayanları, CHP'nin onları Amerika'da aradıkları mevcutiyetin karşısında bir gün açılış konuşmasında onları, onu sunduğunda ne hale geldiklerini gördünüz. Kimse Erdoğan'ın kendi çektiği fotoğrafları servis edip de 'Çekim merkezi oldu, herkesi bir anda topladı, moral buldu' safsatasına inansın.

ASLA YALNIZ BİRAKMAYACAĞIZ

Muhallefeti bir arada varlığını emek eden ve her birisine ayrı ayrı saygı duyduğun tüm genel başkanlara muhabbetlerimi kampımızdan bir kez daha ifade ederken milletimize de şunu söylüyoruz: Kimse yılgınlığa kapılmasın, kimse korkmasın. Kimse 'Yine bu iktidarda kalacak ve ben açlığımla, zayıflığımla, güvencesizliğimle başbaşa kalacağım. Hadi beni geçtim, artık evlatlarımız bu ülkelerde yaşamak istemiyorlar' diyenlere şunu diyorlar: Bütün dünya Türkiye'nin üzerinde hesap yapıyor olabilir, hayal kırıklığına uğramak. Bu bir beka sorunu değil. Yaptıklarında nasıl bir yanıt aldıklarını 100 yıl öncesinden bilirler. Beka sorunu, bu memleketin evlatlarının başkasının hayalidir. Biz o evlatlarınızdan 31 Mart seçimini bir söz aldık, bir seçim daha beklemeye karar verdik.

O seçime göre değişiriz, adım adım yapılır. Türkiye'nin evlatlarının Türkiye'de hayal kuracağı, bu ülkenin ülkesinde hep birlikte mutlu olacağımız, birlikte daha çok kazanacağız, daha çok üretebileceğimiz ama hakça, eşit paylaşacağımız çocukların sizin evlatlarınız, bizim evlatlarımız bu güzel yetişeceklerde olacaklar. Bu ülkenin ülkelerini bir tek adamın alıp kaçmasına, bu ülkenin sandığının işlevsizleşmesine, bu ülkede demokrasiyle gelenlerin demokrasiyi götürmesine izin vermeyeceğiz. Kurduğumuz Cumhuriyet'e hep birlikte sahip çıkıyoruz, çıkıyor devam ediyor. Kurulduğu gün olduğu gibi bugün de CHP, Türkiye'nin birinci partisidir ve siz asla yalnız kalmayacaksınız."

NEFES