Özgür Özel görüntüleri izletip sert çıktı: "Seçime kadar bekle, millete güveniyorum ulan"

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının üzerinden geçen 100'üncü günde '100 karası' adı verilen toplantıda değerlendirmelerde bulundu. Diploma iptalinden yürüyen soruşturmaya kadar yaşanan süreci anlatan CHP lideri, seçim sonuçlarının yer aldığı haritayı gösterip, İmamoğlu'nun aday olması halinde söz konusu tablonun tamamen kırmızı olacağını söyledi. Özel, arşiv kasa videosunun kullanılmasına da çok sert tepki gösterdi.

İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınıp 23 Mart'ta tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti.

İmamoğlu'nun tutuklanmasının 100'üncü gününde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda "100 karası" adı verilen toplantıda konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalarda yaşanan süreci anlatan Özel'in tutuklamaların 100'üncü gününde "İftira çukuruna düşmeyenlere selam olsun" ifadesi dikkati çekti. CHP lideri, operasyonun 100 günlük maliyetini de açıkladı.

Yargılamaların TRT'de canlı yayınlanma talebini yineleyen Özel "Savcısına güvenen karşıma çıksın ben arkadaşlarıma güveniyorum" dedi.

CHP liderinin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Milletimizle birlikte 100 gündür meydanlardayız. Ekrem Başkan'ı içeri atanlar korkudan insan içine çıkamazken biz birbirimizin yüzüne, gözüne bakıyor, birbirimizden güç alıyoruz. Bu millet vicdanı karalara değil size, bana, Ekrem Başkan'a itimat ediyor.

Bu iktidar milletin gözünden düşmüştür. Bu iktidar kaybettiğini 100 gün önce ilan etmiştir. 100 gündür bu ülkeyi yönetenler artık meşru bir iktidar değildir. Bir avuç insandan oluşan bu yapı artık baskıyla ayakta durmaktadır. Milletin istediği yönetime gelir, istemediği gider. Millet karar verdi, AKP 23 yıldır iktidarda. Millet karar verdi Erdoğan başbakan oldu, cumhurbaşkanı oldu.

Aynı millet 31 Mart 2024'te millet bir karar verdi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini birinci parti yaptı. AK Parti'yse kurulduğu günden sonra ilk kez yenilgiyle karşılaştı. Seçim gecesi 'Bu galibiyetin kaybedeni yoktur. Bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır. Bu sonucu bir kredi olarak değerlendiriyoruz' demiştim. Ertesi sabah yola koyulduk, belediye başkanlarımız var güçleriyle çalıştılar.

"MİLLETİN KARARINA HÜRMET EDEMEDİLER"

Seçimlerden sonra 67 ay sonra yaptığımız araştırmalarda başkanlarımızdan, belediyelerimizden memnuniyet oranı Türkiye ortalamasında yüzde 58'leri buldu. Başkanlarımızdan yüzde 70'e varan memnuniyet oranlarını yakalayanlar oldu. AK Parti de aynı ölçümleri yaptırdı. AK Parti'nin kendi ölçümlerinde bizim 58 bulduğumuzu onlar 61 olarak ölçtüler. Partimizi de bugün de olduğu gibi o gün de bugün de bütün araştırma şirketleri Türkiye'nin 1. partisi geleceğin iktidar partisi olarak ölçtüler, ilan ettiler.

O gün iktidarın yapması gereken bizimle hizmette yarışmaktı. Ama onlar bizde yarışmak yerine, bizle yarışmaktan korkarak bizim demokrasiye duyduğumuz saygıyı, 47 yıl gösterdiğimiz saygıyı millet onlardan Cumhurbaşkanlığı seçiminin takviminin başlayacağı güne kadar sadece 47 ay bekledi. Bırakın 47 ayı, 47 gün bile milletin kararına hürmet edemediler.

Yükselen bir panik, bitmeyen bir kibirle millete cephe aldılar. Önümüzü kesmek için iki yola başvurdular. Önce belediyelerimizi çökertmeye çalıştılar. SGK ve vergi borçlarını pek çoğu kendi dönemlerinden kalan faiz üstüne faiz binmiş fahiş borçları bizim başkanlarımızdan bir seferde, tek seferde kesmek istediler ve bunu büyük oranda yaptılar.

"TÜM İLLER KIRMIZI OLACAK"

Gençler, gençler, gençler yukarıdan birine sesleniyorlar. Arkamda da bir tablo var. Bundan bir seçim önce Cumhuriyet Halk Partisi kıyılardaki oralarda da kesintilerimiz vardı. Kıyılarda belediyeleri alan 1. parti olabilen bir durumdan Cumhuriyet Halk Partisi bu ruhla, bu dayanışmayla Ekrem İmamoğlu gibi, Mansur Yavaş gibi her birisi bu ön saflarda oturan değerli Büyükşehir Belediye başkanlarımızın, il belediye başkanlarımızın, ilçe, belde belediye başkanlarımızın, doğru adayların doğru projelerle, temiz yüreklerle cesaretle çıktığı yolda 47 yıl sonra ortaya çıkan tablo böyledir.

O bahsedilen isim Cumhurbaşkanı adayı olduğunda ve sandıklar açıldığında bu bu tabloda kırmızı olmayan hiçbir il kalmayacaktır. Buna inanıyoruz ve buna güveniyoruz.

Muhatap belli ona sesleniyorum. Ey Erdoğan, bundan 100 gün önce demiştin ki '1 ay geçsin ailelerinin gözünün içine bakacak halleri kalmayacak' Ekrem Başkan'ın değerli eşinin gözünün içine, ailelerin gözlerinin içine, Türkiye'nin gözünün içine bakarak söylüyorum. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları masumdur. İnsan içine çıkamayacaklar siz iftiracılarsınız, sizlersiniz.

"ZULMÜ YAPANLAR HESAP VERECEK"

'AKP halka hesap verecek deyince diyorlarmış ki kendi aralarında 'Çok iyi oluyor. 12,5 milyon üyemiz var. Bunlar böyle deyince bu üyeler CHP gelirse huzurum kaçar. Evladım işten çıkar. Torunum mülakata girmişti, kazanmıştı. Biz de o yüzden öyle olsun diye AK Parti'ye kaydolmuştuk ya da muhtar topladı kimlikleri AK Parti'ye kaydetti. Benden de hesap sorulacak. Buradan televizyonları başından bizi dinleyen AK Parti'nin tüm üyelerine sesleniyorum. Hesap verecek olan bu memleketin namuslu, çalışkan, yoksul her ne sebeple olursa olsun AK Parti'ye kaydolmuş, kaydedilmiş üyeleri değil bize bu zulmü yapanlardır. Mesele onlarladır. Milletimizle değildir.

"19 MART'IN MALİYETİ 150 MİLYAR"

Depremdeki maliyet 100 milyardır. Bu darbenin maliyeti 150 milyardır. 1,5 deprem maliyeti, deprem maliyetinin 1,5 katıyla muhattabız. 86 milyonun her birinin cebinden 70'er bin lira para çıkmıştır. 86 milyon her birimiz cebimizden 10'ar çeyrek altın kaybetmiş durumdayız.

"İFTİRA ÇUKURUNA DÜŞMEYENLERE SELAM OLSUN"

Yatak vermediler. Günlerce nöbetleşe yerde yatırdılar ve bunu yaparken kendi aralarında filanca savcı eskiden Cezaevi savcısıydı. Bütün cezaevlerini koşulları biliyor. Hangi koğuş tedirginlik yaratır. Kim nerede kaç gün dayanır biliyor. Patır patır sökülecekler bu ifadeleri teker teker imzalayacaklar dediler. İşte o iftiralara birbirine karşı iftira atıp kendini kurtar dene, hem kendine hem herkese kazılan kumpasa alet olmayanlara, o iftira çukuruna düşmeyenlere selam olsun.

"MİLLETE GÜVENİYORUM ULAN..."

Kırmızı kırmızı yazarak, gizli kasalara ulaşıldı denilerek dolar görüntülerini gösterdiler. Kasada mühür, mermi bulundu deniyor. TRT dolarEuro gösteriyor. 'Elimizde görüntüler yoktu, stoktan video kullandık, kusura bakma dediler.' Bu stok videoyu size kim yolladı, boş kasaya rağmen 'Basın görüntüyü' kim dedi biliyorum. Görüntüyü yayana da o talimatı verene de diyorum ki seçime kadar bekle ulan seçime kadar bekle. Bana diyor ki 'Özgür Özel neyine güveniyor?' Millete güveniyorum ulan millete güveniyorum.

"ADALETİN KARA KAPLI DEFTERİ AÇILACAK"

Suç işliyorsunuz. Buradan söylüyorum, kul hakkına giriyorsunuz. İnsanlara sırf İmamoğlu'nu suçlasınlar, belediye başkanlarımızı suçlasınlar diye elinizde olmayan kanıtları üretebilmek için eziyet ediyorsunuz. Evlatlara, eşlere, ailelere dokunmak örfte yok, törede yok ama and olsun ki başaramayacaksınız. And olsun ki kazanamayacaksınız. And olsun ki bu kötülüğün hesabını er ya da geç vereceksiniz.

Şerefli yargı ve emniyet mensuplarımızı bir kenara koyarak bu cuntanın üyelerine ve talimat verdiklerine sesleniyorum: Özgür Özel'in değil ama adaletin kara kaplı defteri vardır. And olsun ki o defter günü gelince açılacak hepiniz bunun hesabını teker teker verecekseniz.

ERDOĞAN'A ETKİN PİŞMANLIK YANITI

'Gel etkin pişmanlıktan faydalan, gel burada partinin başında otur' diyor. Partinin başında kalmayı bana rüşvet teklif edip, partiye çökmeyi, butlan yapmayı, kayyum koymayı tehdit unsuru yaparak arkadaşlarımı terk etmeye zorluyor. CHP'de menfaat için, makam için arkadaş satacak, etkin pişmanlık yapacak adam yok. Ama senin son pişmanlığın fayda etmeyecek Erdoğan, son pişmanlığın fayda etmeyecek.

TARTIŞILAN KARİKATÜR: BİRİLERİNİN PEŞİNDE GİTME GÜNÜ DEĞİL

Gündemin değişmesi, büyük tartışmanın başlaması ümidiyle yapılması umulan bir işle karşı karşıyayız. Zor bir konu. Gün birilerinin peşinden gitmek, dayatılan ezbere değil dönüp bakma günüdür. Birilerinin peşine takılabiliriz. Vicdan sahibi muhafazakarlara, yazarına çizerine sesleniyorum Dönüp bir bakın. Ben Gazze'de bombardıman altında kanatlar takılmış bir melek görüyorum. Hz. Muhammed Peygamber katındadır, melek değildir. Yapılmamış saygısızlık toplumsal linçe de sessiz kalmam. Herkes doğru yerde durmayı bilecek. Özgür Özel sizinle birlikte 'Saygısızlık... Lanetliyorum...' Yarın Madımak'ın yıl dönümü. Herkesi aklı selime, metanete, doğru yerde durmaya davet ediyorum.

2 KASIM ÇAĞRISINI YİNELEDİ: MİLLETTEN KAÇMAYIN

İç cephe zayıfladıysa siz zayıflattınız. Geleceğimizi milletimizle yeniden inşa edeceğiz. Güçlü değilsiniz, milletten korkuyorsunuz. Haklı değilsiniz iftiracısınız. Meşru değilsiniz, arkanızda milleti artık bulamıyorsunuz. Size sesleniyoruz. Adayımızı yanımızda sandığı önümüzde istiyoruz. Cesaretiniz varsa, erken seçim Erdoğan aday olabileceğine göre 2 Kasım 2025... Karşımıza Erdoğan kim çıkarsa çıksın. Kararı millet versin. Milletten kaçmayın.

Nefes