Çetin Doğan’ın hukuk mücadelesini Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, “İmparatora dava!” başlıklı yazısında anlattı.
“Çetin Doğan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı, Ege Ordu Komutanlığı, 1'inci Ordu Komutanlığı gibi önemli görevlerde bulundu” diyen Saygın Öztürk şöyle devam etti:
“2007'de Ergenekon soruşturması fırtınası başladı. Kimlerin tutuklanacağı televizyonlarda, gazetelerde günler önce yazılıyordu. Olaylarla ilgisi olmayanların bile iddianamelerde adı geçiyordu. İmzasız ihbar mektuplarına büyük önem veriliyor, o mektuplar iddianamelerin dayağı oluyordu. Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın adı da iddianamede yer aldı.
Çünkü o iddianameyi, dönemin İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hazırlamıştı. Çetin Doğan şüpheli olmamasına rağmen, şahsıyla ilgili olarak kişiliğine saldırı niteliğinde, hukuken yok sayılması gereken imzasız ihbar mektupları dayanak yapılarak iddianameye girmişti. Amaç, Doğan'ı toplumda küçük düşürmek, hedef göstermekti. Çetin Paşa'nın avukatı İsmail Tepecik, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yani Zekeriya Öz'ün Beşiktaş Adliyesi'nde imparator olduğu, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel'in de en güçlü olduğu 2009 yılında aleyhlerine 50 bin liralık tazminat davası açtı.”
YARGI SÜRECİ
Saygı Öztürk, “O günlerde, Zekeriya Öz'ün aleyhinde bir mahkemenin karar vermesi öyle kolay değildi” diyerek bugüne kadar olan biteni şöyle özetledi:
“İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ‘görevli ve yetkili olmadığı’ gerekçesiyle davayı 30 Aralık 2010 tarihinde reddetti. Avukat İsmail Tepecik, kararı temyiz etti. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin görevli ve yetkili olduğunu bildirdi ve kararı bozdu.
Mahkeme, bozma kararına uydu ve yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 3 bin lira manevi tazminata karar verdi. Mahkemenin kararını, Çetin Doğan'ın avukatı ‘Takdir olunan manevi tazminatın az olması’, savcılar Zekeriya Öz, Taşkın ve Pekgüzel de, ‘Davanın reddi gerekirdi’ iddiasıyla temyiz ettiler.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, yasa değişikliği nedeniyle yerel mahkemenin davaya bakmaya görevli olmadığı, görevli mahkemenin ilk derece mahkemesi olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Mahkemece bozma kararına uyularak dosya Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne gönderildi.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde devam eden yargılama sonunda 25 Şubat 2014 tarihinde, “Tazminat davasının reddi”ne karar verildi. Bunun üzerine, Avukat Tepecik, kararı temyiz etti. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 4.Hukuk Dairesi kararını, “Davaya bakmaya davacının ikamet etmekte olduğu ağır ceza mahkemesi yetkili ve görevlidir” gerekçesiyle bozulmasına karar verdi.
Bozmaya uyan 4.Hukuk Dairesi davayı Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermesi gerekirken, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Muğla Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı yetkisizliği nedeniyle Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama sonunda davanın kabulü ile 3 bin lira manevi tazminatın tahsiline karar verildi. Doğan'ın avukatı ‘Takdir olunan manevi tazminatın azlığı’, Hazine avukatı ise ‘Davanın reddine karar verilmesi gerekirdi’ gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulundular.
İzmir Bölge Adliyesi 14. Ceza Dairesi her iki tarafın istinaf başvurularının reddine karar verdi. Doğan'ın avukatı Tepecik, kesinleşen karar uyarınca 3 bin lira manevi tazminat ile 3 bin 29 lira faizinin ödenmesi için 2 Eylül 2019 tarihinde Bodrum Mal Müdürlüğü Hazine avukatlığına başvuruda bulundu.”
YİNE DEVLETTEN
“Mahkeme, Cumhuriyet savcılarının hukuksuzluk yaptığına karar verdi” diye Öztürk yazısını şöyle sonlandırdı:
“Tazminata mahkum etti. Ancak, o para savcılardan değil devletin kasasından çıkacak. Aynı savcılar, ünlü bilim insanı Mehmet Haberal'a karşı da hukuksuz uygulamalar yapmıştı. Yargıtay, haksızlık yapan hakim ve savcılar hakkında tazminata hükmetmişti. Ne oldu? AKP iktidarı, apartopar yasayı değiştirdi, savcı ve hakimleri tazminat ödemekten kurtardı.
Çetin Doğan'ın, hukuksuzluğa karşı mücadelesi tam 10 yıl sürdü. Bu da yargının durumunu anlatmaya yetiyor. Peki o savcılar nerede? İkisi, FETÖ bağlantılı oldukları gerekçesiyle cezaevinde, Zekeriya Öz ise yurtdışında.”
https://odatv.com/zekeriyaozunborcunudevletoduyor06101938.html
Deprem felaketinde can kaybı 47 bin 932'ye yükseldi19 izlenme
Sinan Ateş'in kitabını dağıtırken gözaltına alınan gençler tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi33 izlenme
Haziran 2025 enflasyon rakamları açıklandı12 izlenme
Yardım paketinden çıkan not, okuyanları duygulandırdı125 izlenme
Bir ay önce açılan adliyenin tavanı çöktü!115 izlenme
CHP’den “icraları durdurun" çağrısı!76 izlenme
3 bin 658 kişilik temizlik işçiliği kadrosuna 2 milyon kişi başvurdu!20 izlenme
Kentten art arda üzücü haberler geldi! Corona iki can daha aldı!114 izlenme
Haluk Levent’i çileden çıkartan sahte paylaşım
Akşener'in mitingini 'Ekonomiden önce terörü konuşun' diyerek provoke eden şahıs şimdi 'Eve ekmek götüremiyorum' diye ağlıyor !
Peker işaret etmişti: Soylu'ya 5 milyon dolar rüşvet verdiği iddia edilen ismin haberine erişim engeli!
'CHP Kurultayı'nın iptal davasında flaş karar